1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 0706 Presseschau 2

7 Haziran 2011

Bugünkü Avrupa basının ağırlıklı konuları, Almanya’nın 2022 yılına kadar bütün nükleer santralleri kapatma kararı ve EHEC bakterisinin kaynağını bulmak için yürütülen çalışmalar.

https://p.dw.com/p/11Vfu

Bulgaristan’ın 24 Tschassa gazetesi Alman hükümetinin nükleer enerjinin 2022 yılına kadar terk edilmesini öngören yasalar hazırlamasını şöyle değerlendiriyor:

“Almanya'da nükleer enerjiden vazgeçilmesi, siyasi bir sorun. Her açıdan politik bir konu… İktidardaki koalisyon hükümeti nükleer enerjiden vazgeçme kararıyla besbelli kazanç sağlamayı istiyor, çünkü muhalefetin son eyalet seçimlerini özellikle kamuoyunda Fukuşima’daki kazanın ardından ortaya çıkan kaygılar nedeniyle kazandığı görüşünde. Çernobil’deki kazadan bu yana Alman seçmenin büyük çoğunluğu nükleer enerjiye şüpheyle yaklaşıyor.”

Avusturya'dan Salzburger Nachrichten ise aynı konuyla ilgili yorumunda Almanya’daki gelişmeleri şöyle değerlendiriyor:

“Merkel'in enerji konusunda zikzak çizen yeni politikası, ülkede hakim olan protesto ortamı karşısında tökezleme ya da iktidar hesabı diye nitelendirilebilir. Bu ‘U dönüşü' yine de doğru. Almanya’nın da birçok ülke gibi yüksek radyoaktivite içeren çöplere depo araması, nükleer enerjiye duyulan temel şüphenin altını çiziyor. Bunun için ortaya çıkan masrafları gelecek nesillerin sırtına yükleyecek olmamız, nükleer enerji ile elde edilen elektriğin daha hesaplı olduğu yönündeki konuşmaların bir masaldan ibaret olduğunu deşifre ediyor. Yenilenebilir enerjiye geçiş ve enerji verimliliğinin artırılması, öncelikle atılım anlamına geliyor. Almanya güneş enerjisi gibi geleceğin teknolojileriyle ihracatı ve istihdamı güvence altına alabilir. Ülke enerji dönüşümünden genel olarak kârlı çıkacak, çünkü gelecek, kaynakları tasarruflu kullanan ekonomilerin olacak."

Bugünkü gazetelerin geniş yer verdiği bir başka konu ise EHEC bakterisinin kaynağının bir türlü bulunamamış olması. İtalya’dan La Repubblica ‘Katil bakteriye karşı karma karışık mücadele’ başlığını attığı yorumda şu görüşlere yer veriyor:

“Bir ölü daha, AB üyesi bir başka ülkede bir kişiye daha bakteri bulaştı ve bir yanlış iz daha. Merkez üssü Almanya olan katil bakterinin yol açtığı salgın, Orta Avrupa’da yayılmaya devam ediyor. Ancak Alman bilim insanları ve yetkili makamlar bir dizi sürpriz yetersizlik, yenilgi ve başarısızlığın ardından el yordamıyla ilerlemeye devam ediyor. İspanya’dan gelen salatalıklarda olduğu gibi bir gün önce yapılan bir açıklamanın hemen ertesi gün hükmünü yitirmesi insanı şaşırtıyor, hayrete düşürüyor. AB Almanya’da hâkim olan manzara karşısında nefesini tutmuş beklerken, hasta ve ölü sayısı her geçen gün biraz daha artıyor."

İspanya’dan El Mundo aynı konuyla ilgili yorumunda Almanya hükümetini sert bir dille eleştiriyor:

“Almanya hükümeti EHEC bakterisine karşı yürüttüğü mücadelede hedefini tutturmuş görünmüyor. Ölenlerin listesi giderek uzuyor, ancak salgının kaynağı konusundaki çalışmalarda bir ilerleme yok. Yetkili makamlar sadece İspanya'nın tarım ihracatına değil, aynı zamanda kendi ülkelerindeki çiftçilere de büyük zarar veren körü körüne açıklamalar yapıyor. Önce İspanyol salatalıklar suçlandı, sonra Aşağı Saksonya’daki soya filizleri… Almanya gibi bir ülkenin böyle bir krizle etkili biçimde mücadele edememesine şaşmamak mümkün değil. AB’nin ancak bilimsel bir temel olması halinde sağlık alarmı ilan edecek olması ise ayıp. Peki, bugüne kadar olup biten neydi?

© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Hülya Topcu
Editör: Ahmet Günaltay