1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

online

7 Aralık 2009

Bugünkü Avrupa basınında Kopenhag'daki iklim zirvesiyle ilgili yorumlar ağırlıkta. Ayrıca Erdoğan'ın ABD ziyareti de büyüteç altına alınan konular arasında yer alıyor.

https://p.dw.com/p/Krkd
Fotoğraf: AP

Avusturya’dan Die Presse gazetesi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Washington ziyaretini konu alıyor ve ‘Ankara yeni bir yol tuttu’ yorumunda bulunuyor.

“Erdoğan ile ABD Başkanı Obama, 'müttefiklerarası' bir buluşma yapacak. Ancak Amerika’daki bazı yorumcular, Türkiye’den gelen konuğun gerçekten de hâlâ bir müttefik olup olmadığı konusunda kuşkularını dile getiriyor. Erdoğan, geçtiğimiz aylarda ABD’yi incitecek hemen herşeyi yaptı: İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad’ı ‘dost’ olarak nitelendirerek, ortak doğalgaz anlaşması imzaladı. Tam da Washington’ın Tahran yönetimine karşı ambargoyu sertleştirmek için bastırdığı bir dönemde… Ankara, dış politikada yeni bir yol izliyor. Bundan Amerikalılar ve Avrupalılar da yararlanabilir. Eğer Türkiye’yi bölgede bir arabulucu olarak kullanırlarsa. Türkiye, herşeye rağmen Batı’nın ortağı olarak kalması gereken bir ülke.”

Kopenhag’da bugün başlayan iklim zirvesi, bugünkü Avrupa basınında geniş yer alıyor. Fransız Le Figaro gazetesi, ABD Başkanı Barack Obama’nın zirveye katılacak olmasının, son haftalarda kaybolan umutları yeniden canlandırdığını belirtiyor ve ekliyor:

“İklim zirvesinin fiyaskoyla sonuçlanmaması için önemli sanayi ülkelerinin tümünün en üst siyasi düzeyde katılımı büyük önem taşıyor. ABD’deki yeni yönetim bu yönde ileriye dönük çok büyük bir adım attı. İklim değişikliği Amerika’da artık tabu olarak görülen bir konu değil. Temsilciler Meclisi’nin kabul ettiği, karbondioksit salınımının azaltılmasına yönelik yasa tasarısının Senato’ya takılması da bu gerçeği değiştirmiyor. Bu nedenle Obama’nın Kopenhag’a gitme jesti senatörlere bir mesaj niteliğinde. Yine de Obama’nın katılımı başarı garantisi anlamına da gelmiyor. Gezegenimizi en fazla kirleten ülkeler olan ABD ve Çin şimdiye kadarki tutumlarıyla Kopenhag’dan beklentileri aşağı çekti.”

Polonya'nın Rzeczepospolita gazetesinin aynı konudaki yorumuysa özetle şöyle:

''Kopenhag İklim Zirvesi'ne katılan ülkeler arasında bir mutabakat yok. İklimi zehirleyen en büyük iki ülke ABD ve Çin, ülkelerinde karbondioksit salımının azaltılacağı yönünde açıklamalar yaptılar ama bu durum Avrupa Birliği'nin beklediği oranda olmayacak. Zirvede gözlenen bir başka ayrım noktası da gelişmekte olan ülkelerle sanayileşmiş ülkeler arasında. Gelişmekte olan ülkeler, zengin ülkelerin bütün yükü üstelenmesi taraftarı. Bu durumdan sanayi ülkeleriyse hiç memnun değil. Kopenhag'daki zirveyi kimileri şimdiden başarısızlıkla nitelese de çoğu kişi -Avrupa Birliği'nin önerdiği kadar iddialı olmasa da- bir uzlaşmaya varılacağı kanaatinde. Yapılan anketlerin ortaya koyduğu o ki, Amerika ve Avrupa'daki kamuoyu, küresel ısınmayı gerçekten de ciddi bir sorun olarak görüyor. Seçmenlerinin baskısı altına olan politikacılar da artık birşeyler yapmak zorunda."

Katolik Fransız gazetesi La Croix'dan iklim zirvesiyle iglili bir alıntıyla basın özetlerimize son veriyoruz:

''Bugün Kopenhag'da başlayan iklim zirvesinin en önemli getirilerinden biri de güney ülkeleriyle olan dayanışmayı geliştirmesi. Hatta bu dayanışma, sayısız devlet ve hükümet başkanlarının biraraya geldiği iklim zirvesinin en başarılı sonucu olacak. Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da sağlanan uluslararası beraberlik, sera gazı salınımının artmasının bir alın yazısı olmadığını gösterebilir. Katılımcı ülkeler, emisyonun aşağı çekilmesi yönünde sorumluluğu üstlenmekle birlikte küresel ısınmaya karşı mücadelede kaynak eksikliği olan dünyanın en fakir ülkeleriyle de dayanışma içinde olarak onları da teşvik etmek zorundadır.''

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu & Başak Demir

Editör: Murat Çelikkafa