1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

8 Şubat 2012

Lavrov’un kritik Şam ziyareti ve Yunanistan’daki mali kriz zirvesi, bugün basında öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/13z3g

Bonn'da yayımlanan General-Anzeiger gazetesi, Suriye’deki durumu analiz ettiği yorumda, Suriye’nin başka Arap ülkeleriyle kıyaslanamayacağını ima ederek şu görüşleri savunuyor:

“Esad’ın elindeki kartlar, bir zamanlar Kaddafi’nin kartlarından daha iyidir. Bunun sebepleri de sadece Suriye’de bir devrim durumunun olmaması değildir. Suriye muhalefetinin pek o kadar vurucu gücü yoktur; Suriye Ordusu’ndaki yüksek rütbeli subaylar Esad’a sadakatle bağlıdır; Esad halk arasında da genel anlamda daha fazla desteğe sahiptir. Ne var ki, iktidar sahibi kişi ülkesinde her gün insanları öldürtüyorsa, onun geleceği olamaz. Başarısızlığa mahkumdur.”

Financial Times Deutschland gazetesi, Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov’un dün Suriye'nin başkenti Şam’da büyük sevgi gösterileriyle karşılanmasından kendine paye çıkartmaması gerektiğini, zira bu teşekkür kasidelerini okuyanların Esad’ın saray şakşakçıları olduğunu belirtiyor ve yorumuna şöyle devam ediyor:

“Ne var ki bir gün gelecek, Suriye’de Rus bayrakları yakılacaktır. O gün, diktatörün Moskova’dan silah yardımı almasına rağmen muhalefeti bastıramayacağı, zira rejime karşı savaşmaya hazır olanların sayısının büyük ölçüde arttığı gün olacaktır. Rusya’nın (BM Güvenlik Konseyi’nde) kullandığı vetodan sonra şimdilerde bir barış aracısına dönüşmesi ve muhalefet çevreleriyle temas kurmak istemesi alaycı bir tavırdır. Şimdiye kadar binlerce kurban vermiş olan muhalefet, hâlâ korumasız bir biçimde Esad’ın elindedir. Ve Rusya’dan -en azından Mart ayı başındaki devlet başkanlığı seçimlerine kadar- bir tavır değişikliği beklenmemelidir.”              

Konstanz’da yayımlanan Südkurier adlı gazetenin yorumu ise borç krizi içinde olan ve acilen malî yardım bekleyen Yunanistan’ın durumu ile ilgili:

“Yunanistan eğer Euro’dan ayrılmak istemiyorsa, o takdirde popüler olmayan birtakım kararlardan kaçamayacaktır. Avrupa’dan gelecek olan ikinci malî yardım dilimi ancak ve ancak dipsiz bir fıçıya akmaması şartıyla verilecektir. Atina'daki hükümet ise bu konuda hâlâ karasız. Görünen o ki, para verecek olanların öne sürdüğü şartlar halka izah edilemiyor. Anketlere göre Yunanların yüzde 72’isi yeni tasarruf paketine karşı. Buradan çıkartılacak sonuç, Yunanistan’ın kendi isteğiyle eski para birimi Drahmi’ye dönüş yapmasıdır. Bunun sonuçları ise Yunan vatandaşı açısından daha az vahim olmayacaktır.” 

Süddeutsche Zeitung, aynı konudaki yorumunda, “Şimdiye kadar kemerleri iyice sıkmak durumunda kalanlar, bundan sonra artık kemerin son deliğine dayanmış olacaklar. Yunanlar bunun haksızlık olduğunu söylüyor ve bu konuda haksız da değiller” diyor ve ekliyor:

“Çünkü Yunanistan’da halk, hep imtiyazlı konumda olmuş olan devlet dairelerinde çalışan memurların, maaşlarındaki azalmayı pek fark etmeyeceklerini ileri sürüyor....Yunanistan büyük bir resesyondan geçiyor; kurtarıcı pozisyonunda olanlar ise çaresiz. Belki ülke çökme sürecinde nihayet ortak bir yeniden imar hedefinde buluşabilir. Ancak Atina bunun altından tek başına kalkamaz. Avrupa’nın yardımları son derece elzem olmaya devam edecektir, aksi takdirde Yunanistan’daki tüm bir nesil Avrupa düşüncesinden uzaklaşacaktır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ercan Coşkun