08.03.2006 - Alman basınından özetler...

Alman gazetelerinin yorum sütunlarında yer verdikleri çeşitli konuları içeren basın özetlerimizde ilk olarak İran’ın nükleer faaliyetleri ile ilgili anlaşmazlığı konu alan bir yorumu aktarıyoruz. Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi Çin’in İran’ın nükleer faaliyetleriyle ilgili anlaşmazlıktaki rolünü şu satırlarla yorumluyor:

“İran krizi, Çin’e süper güç olmanın büyük sorumluluk anlamına da geldiğini gösterdi. Çin’in enerji ihtiyacının karşılanmasında İran önemli rol oynuyor. Çin yönetiminin, enerji politikasını nükleer silahların yayılmasından ayırdedebildiği anlaşılıyor. Pekin, İran’a askeri müdahale yapılmasına hiç bir zaman onay vermeyecektir. Ama mollalar rejiminin atom silahına kavuşmasını da istemez. Çin’den gelen uyarıların İran yönetimini ne ölçüde idrake zorlayacağını kestirmek zor. Ama Çin’in devletler topluluğu ile aynı endişeleri paylaştığını bilmek insanı rahatlatıyor.”

Afrika ülkelerinden Kongo’daki genel seçimlerin güvenliğini sağlamak üzere bu ülkeye Alman askerlerinin gönderilmesi gündeme geldiğinden beri siyasi arenada hararetli tartışmalar yaşanıyor. Kölnische Rundschau gazetesinin konuyla ilgili yorumunda şu satırları okuyoruz:

“AB, ortak askeri misyonlara muktedir olduğunu göstermek için seçe seçe Kongo’yu seçti. Ama tartışmalar, askeri birlik vermeye hazır olduğunu duyuracak ilk tarafın bu pazarlıktan kayıpla çıkacağını gösteriyor. Almanya Savunma Bakanı’nın şimdiye kadar konunun üzerine gitmemesinin nedeni malum. Alman silahlı kuvvetleri, Balkanlar, Afrika Boynuzu ve Afganistan’daki görevleri yüzünden kapasite sınırlarına dayanmış durumda. Son derece tehlikeli ve sadece başkenti kapsayacak olan bu güvenlik sağlama görevi, parçalanmış durumdaki Kongo’ya barış getiremez. SadeceAvrupa’nın Afrika’yı unutmadığını gösteren sembolik bir jest olabilir.”

Almanya’da emeklilik çağındaki nüfusun artması buna karşılık sosyal sigorta pirimi ödemekle yükümlü faal nüfusun erimeye devam etmesi emeklilik sigortasını mali krize sürükledi. Federal hükümet bu nedenle emekli maaşlarına önümüzdeki yıllarda da zam yapılmayacağını duyurdu. Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung gazetesi hükümetin emeklilik politikasını şöyle yorumluyor:

“Emekli maaşlarıyla ilgili tartışmalar halkta tedirginlik uyandırıyor. Korkuların en önemli özelliği sağduyuya ve gerçeklere dayanmaması. Araştırmalar, herkesin yaşlılıkta fakir düşmekten korktuğunu gösteriyor. Oysa örnek gösterilen İngiltere’deki fakir emeklilerin sayısı daha fazla. Almanya’da asıl genç kesimler fakirlik çekiyor. Yalnız yaşayıp çocuk büyüten kadınlar, uzun süre işsiz kalanlar ya da iyi eğitim görmemiş gençler fakir düşüyor. Devlet gerekirse parayı da gözden çıkarıp önce bu insanlara yardım etmeli.”

Berliner Zeitung gazetesinden aktaracağımız yorumun konusu ise Uluslararası Kadınlar Günü:

“Almanya’daki kadınlar kürtaj yasağının kaldırıldığı 1971 yılından beri hayatlarını bizzat yönlendirmek istediklerini erkeklere anlatmaya çalışıyorlar. Doğum oranındaki düşüşle ilgili tartışmalar tabii ki onları da ilgilendirir. Kürtaj tartışmasının yeniden gündeme getirilmesi de bir şıktır. Neden bu kadar çok çocuk aldırıldığı tabii ki tartışılabilir. Erkekler bu tartışmada başlarını çevireceklerdir. Nüfus yapısındaki felaketle ilgili tartışma ne kadar hissiyattan uzak ve somut bir zeminde sürdürülürse, durumun değişme şansı da o kadar artar.”