08.04.2004 - Avrupa basınından özetler...

Avrupa basınında bugün Irak’taki son gelişmeler ve bunlara Amerikan yönetiminin tepkisi ön plana çıkıyor. Ayrıca Kıbrıs Türk ve Rum kesimleri liderlerinin Annan Planı’na hayır oyu verilmesini istemeleri, Fransız sağ muhafazakar çevrelerinin Türkiye’nin AB üyeliği konusunda aldığı yeni ret kararı da Avrupa basınında yer alan konulardan...

Viyana’da yayımlanan sol-liberal ”Der Standart” gazetesinin ”ABD Irak’ı yeniden fethetme zorunda” başlıklı yorumunda şöyle devam ediyor:

”Bağdat’ın düşmesinden bir yıl sonra ve başkanlık seçimleri öncesinde, zamanı tam geldiği bir anda, egemenliği Irak’a bırakmak isterken ABD Irak’ı şimdi ikinci kez fethetme zorunda kalıyor. ABD’nin Irak’ta başarılı olma ve ülkenin sükunete kavuşma şansı az. Hele Amerikan yönetiminin hedeflediği, istikrarlı, ABD’nin değerli bir konuk olarak ağırlanıp, etkisine açık bir Irak yaratılmasının üstesinden gelinemeyeceği belli oluyor.”

Rus ”Kommersant” gazetesi de Amerikalılar'ın Irak’ı terketmelerinin kaçınılmaz olduğu görüşünü savunuyor ve buna kendilerinin elbette ki ”kaçış” değil, ”düzenli geri çekilme” adını takacaklarını ileri sürererk yorumunu, ”Ama onlar Irak’tan sallana sallana değil, koşar adım gidecekler. Bunu de herkes görecek" şeklinde bitiriyor.

İngiliz ”The Daily Telegraph” gazetesi ise konuya başka bir açıdan baktığı yorumunda, Başkan Bush’un Irak’ta askerlerini takviye etme zorunda kalacağını, bu acı reçetenin etkilerini ise müttefiklerinin, -en başta da İngiltere’nin- desteğini alarak, biraz olsun gidermek istediğini belirtiyor. Gazete, ancak güçlü bir müttefik kuvvetin varlığı sayesinde, henüz embriyonal aşamadaki Irak demokrasisinin gözetilebileceği görüşünü savunuyor.

Kıbrıs Rum kesimi lideri Tassos Papadopulos'un dün akşam halkına Annan Planı’na "hayır" oyu vermesi yönünde tavsiyede bulundu ve Türk tarafının lideri Rauf Denktaş da farklı gerekçelerle Kıbrıs Türk toplumundan Annan Planı’na onay vermemesini istedi. Avusturya’da yayımlanan Wiener Zeitung gazetesi, ”AB’nin çağrılarına rağmen (Kıbrıs’ta) birleşme oylaması reddedileceğe benziyor. Kıbrıs, hedefin sadece santimetre kadar uzağında” başlıklı makalesinde satırlar yer alıyor:

”AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Günter Verheugen, 24 Nisan’da yapılacak referandumun, Ada'nın bölünmüşlüğünü aşmak için son fırsat olduğunu söylüyor. Rauf Denktaş, ‘risklerle dolu bir geleceğe evet dememizi kimse bizden bekleyemez’ şeklinde görüş bildiriyor. Rum kesimi lideri Papadopulos’un hayır tavsiyesinde bulunmasının gerekçeleri arasında ise, birleşmenin Kıbrıs’a 27 milyar Euro'ya patlayacağı ve bütçesini zorlayacağı biçimindeki ekonomik çekinceler başta geliyor. AB’nin genişlemeden sorumlu üyesi Verheugen, ‘hedefe sadece santimetre kadar mesafedeyiz” diyerek, Kıbrıs Türk ve Rum halklarını birleşme için evet oyu vermeye çağırıyor.”

Son olarak Alman Tagesanzeiger gazetesinde yayımlanan, Türkiye’nin AB üyeliğine Fransa Yönetimi’nin ‘imtiyazlı ortaklık’ önerisi ile karşı çıkmasına ilişkin bir makaleden özetle şu satırları var:

”Fransa’nın sağ muhafazakar iktidar çevreleri, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkarak, bunun orta erimde mümkün olmayacağı görüşünde olduklarını duyurdular. Cumhurbaşkanı Jacques Chirac önderliğindeki muhafazakar partiler ittifakı, yıl sonuna kadar Türkiye ile üyelik tarihi konusunda görüşmelere geçilmesinden de yana değiller. Fransa’nın sağ muhafazakar cephesi, red tavrına gerekçe olarak da Türkiye’de insan haklarının hala ihlal edildiğini gösteriyorlar. Fransa Cumhurbaşkanı Jacques Chirac ise Türkiye’ye üyelik yerine ‘imtiyazlı ortaklık’ önerisinin sunulmasından yana tavır alan bu çevrenin önerilerine özünde sıcak bakmıyor.”