08.04.2011 - Alman basınından özetler

Süddeutsche Zeitung, Avrupa Merkez Bankası'nın faiz artırma kararını yorumluyor:

“Avrupa Merkez Bankası’nın en zor görevi asıl şimdi başlıyor. Enflasyon yüzünden faizleri yeniden yükseltiyor. Güçlü Alman ekonomisi için bu bir sorun teşkil etmiyor. Ancak euro faizleri, borçlarını ödeyebilmek için acilen büyümeye ihtiyaç duyan Yunanistan ve Portekiz gibi ülkelerde de geçerli. Avrupa Merkez Bankası'nın bunu da göz önünde bulundurması ve faizleri yavaş yavaş artırması gerek. Aksi takdirde iflasın eşiğindeki euro ülkeleri çökebilir…”

Mannheimer Morgen gazetesinin konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

“Euroyu kurtarma operasyonu elbette bugünden yarına başarılamayacaktır. Ama en azından devlet iflaslarına artık bir nokta konulmasına yarayacaktır. Borç batağındaki ülkeler, şimdiye kadar kendileri için yapılan yardım eylemlerine kuşkuyla bakmaktan başka birşey yapmadılar. Nedeni ise sürekli yeni deliklerin keşfedilmesi ve taleplerin ertelenmesi. Portekiz’in ardından buna artık kesinlikle izin verilmemeli, yoksa duyulan son güven de kaybedilecek.”

Westfaelische Nachrichten gazetesi ise Batılı müttefiklerin Libya'daki askerî operasyonuna Almanya'nın katılımı konusunu irdeliyor.

“Alman ordusu, Avrupa Birliği tarafından Akdeniz’de planlanan yardım girişiminde önemli bir koruma görevi üstlenebilir. Ayrıca tıbbi yardım ya da lojistik desteğe katılmak için tüm niteliklere sahip. Berlin'in, yapabileceği katkıları inceden inceye düşünmesi gerek. Batı’nın Libya’daki görevi risk taşımaya devam ediyor. Ancak şimdiye kadar hiç kimse Alman ordusunun muharip güçlere katılması yönünde çağrıda bulunmadı. Almanya kendi payına düşeni üstlenecek. Hala çok geç kalmış sayılmaz, uluslararası itibarı sarsılmış olsa da…”

Lampedusa adının Avrupa’nın yüz karası olduğu yorumunu yapan Süddeutsche Zeitung ise Avrupa Birliği’nin mülteci politikasını eleştiriyor. Çiftçilerine verdiği teşviklerle Afrika ülkelerindeki yoksulluktan Avrupalıların da sorumlu olduğu belirtilen yorumda şu satırlar yer alıyor:

“Avrupa’nın tereyağı Fas’ta yerli tereyağından ucuz olduğu, Fransız tavukları, Nijer’de yerli tavuklardan daha ucuza satıldığı sürece, Afrika’dan gelen göçe şaşırmamak gerekiyor. Yanlış politikalara karşı, yeni duvarlar ya da kıyılara kurulacak yeni mülteci kampları işe yaramaz. Bu tür uygulamalar sadece, Avrupa'nın ihraç gıda ürünlerine devlet teşvikini sürdürebileceği ve zenginliğini kimseyle paylaşması gerekmediği illüzyonunu güçlendirir."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Beklan Kulaksızoğlu