Avrupa basınından özetler

İngiliz The Times gazetesi Suriye’deki kanlı çatışmalardan kaçan mültecilere ayırdığı yorumda şu satırlara yer veriyor:

“Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ndeki görüş ayrılıklarına rağmen en kısa zamanda, Konsey üyelerinin temas grubuyla, Arap Birliği, Türkiye ve Suriye’nin diğer komşuları masaya oturmalıdır. Konu, Esad rejiminde güvenilebilecek unsurların bulunup bulunmadığını araştırmak olmalıdır. Nitekim Libya’da Kaddafi rejiminin ne kadar kof olduğu görülmüştü. Aynı zamanda sınır bölgelerinde halkı korumak için güvenlik bölgeleri kurulmalıdır. Ayrıca mürettebatsız savaş araçlarıyla hükümet kuvvetlerine müdahale etme imkânları da araştırılmalıdır. Şimdiye kadar ayak bağı olan Rusya da artık Suriye’deki vatandaşlarının güvenliğini düşünmek zorundadır.”

İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Euro krizi için sunduğu çözüm önerilerini şöyle yorumluyor:

“Merkel’in ‘daha fazla Avrupa’ çağrısı kulağa hoş gelebilir. Ama aslında, başı sıkışan bir başbakanın rahatlamak için hesaplı bir şekilde bağlayıcılıktan uzak formüllere sığınmasından başka bir şey değildir. Siyasi birlik, yani milli devletlerin egemenlik haklarını Brüksel’e devretmesi ve birleşik Avrupa’da demokratik karar sürecinin nasıl şekilleneceği gibi konular yıllara, hatta on yıllara sığdırılabilecek bir hamledir. Elan önemli olan Euro’nun mali bakımdan nasıl kurtarılabileceğidir. Akdeniz ülkelerinin astronomik borçlarını Alman vergi mükellefine ödetmeye hazır olunup olunmadığıdır. Bu soru yanıtsız kalmıştır.”

İtalyan La Repubblica gazetesi ‘Merkel sığınağından çıkıyor’ başlığıyla yayınladığı yorumda, Almanya Başbakanı’nın ısrarlı çağrılara kulaklarını daha fazla tıkayamayacağını dile getiriyor:

“Washington, Roma, Paris, Brüksel, Madrid, Pekin ve Mario Draghi’nin Avrupa Merkez Bankası’na farklı bir siyasi vizyon kazandırmak istediği Frankfurt’tan gelen baskılara Merkel daha fazla dayanamazdı. Ve sonunda itiraz ve rezervlerini bir yana bırakıp 360 derecelik bir dönüş yaparak, Avrupa’ya uzun vadeli bir perspektif kazandırmak zorunda olduklarını kabul etti.

Ayak sürümeler, hatalar, vizyonsuzluk ve tereddütlerle geçen iki yılın ardından, bundan 20 yıl önce Avrupa Para Birliği’nin doğmasına öncülük eden siyasi sürecin bir benzerini yakalamış olabiliriz. Haziran ayındaki devlet ve hükümet başkanları zirvesinde önümüzdeki beş ila on yılın entegrasyon projesi kaba hatlarıyla ortaya çıkmış olacak. Bu süreçten Avrupa kamu bütçelerinin federalleştirilmesi beklenebilir.”

Hollanda’nın De Telegraaf gazetesi Almanya Başbakanı Merkel’in Avrupa bürokratlarına çalıştığını iddia ediyor:

“Almanya Başbakanı, Brüksel’deki bürokratları daha fazla yetki ile donatacak uğursuz planı çekmecesinden çıkardı. Böylece, federatif Avrupa hayali kuran bürokratların ekmeğine yağ sürmüş oluyor. Yılbaşında Avrupa Birliği Komisyonu’na milli bütçe taslaklarını denetleme yetkisinin verilmesi bile çok olmuştu. Tıpkı, milyarlarca birlik parasının kamu kontrolüne alındığı acil yardım fonuyla ilgili düzenleme gibi. Avrupa kurumları aşırı derecede ve kontrol edilemeyen yetkiyle donatıldı. Milli egemenliğinin daha fazla sınırlanması bağımsızlığı tehlikeye atar. Bu, Eurofillerin zaferi, ama Avrupalının felaketi olur.”

Fransız gazetesi Le Figaro ‘Merkel’in ihtarı’ başlıklı yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Elize Sarayı’nın izolasyon içinde gördüğü Almanya Başbakanı yeni muhataplarına hadlerini bildirirken Fransa genel seçimlerini beklemeye lüzum görmedi. Bayan Merkel büyüme inisiyatifleri hakkında kimseden ders almak ihtiyacını hissetmeden şartlarını ortaya koydu. Almanya daha fazla siyasi entegrasyon olmadan Euro tahvillerinin ve bankalar birliğinin gündeme alınmasına karşı. Euro Bölgesi’nin kurtarılması siyasi birliğin sağlanmasına bağlı. François Hollande’nin inanmış bir Avrupalı olduğundan şüphe yok. Hollande, Euro krizinin egemenlikten kısmen fedakârlık yapmadan atlatılamayacağına Fransızları ikna etmek zorunda. Almanya olmadan Avrupa'da hiçbir şey başarılamayacağı için, komşumuzu izole etmekten özenle kaçınmalıyız.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Gezal Acer