1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

08.11.2004 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Çelik Akpınar8 Kasım 2004
https://p.dw.com/p/Absk

Avrupa basınında bugün Felluce’ye başlatılan büyük askeri operasyon, Almanya-Fransa arasında hafta sonu ölümle sonuçlanan nükleer atık sevkiyatları,Yaser Arafat’ın yerine kimin geçeceği mücadelesinde malvarlığının oynadığı rol ve Fildişi Sahili’nde yaşanan gerginlikle ilgili değerlendirmeler geniş yer tutuyor. Frankfurter Allgemeine Zeitung, Amerikan ordusunun Irak’ın Felluce kentine yönelik başlattığı büyük operasyona ilişkin yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Irak geçici hükümetinin, ‘Sünni Üçgeni‘ diye adlandırılan bölgede büyük operasyona hazırlanmasının bir sebebi de son zamanlarda yeniden yükselen, seçimlerin Ocak ayına yetişmeyeceği yönündeki muhalif sesler oldu. Parlamento seçimlerinin ancak, Fırat ile Dicle arasındaki bölgede durumun yeniden istikrara kavuşmasıyla mümkün olabileceği bilinen bir gerçek. Ocak ayında yapılması planlanan gerçekten ilk özgür seçimler, Irak’ta önceki dönemlerde sadece göz boyamaya yönelikti. Saddam Hüseyin‘in devrilmesiyle bu dönemin tarihe karışmış olması beklenir. Ancak, seçim tarihi ertelenecek olursa, bu, militanlar açısından zafer anlamına gelecektir.”

Financial Times Deutschland da Irak’ta son çatışmalara tepki olarak Amerikan ordusunun Sünni Üçgeni adlı bölgeye müdahalesinin zamanının stratejik olarak çoktan gelmiş olduğu görüşünü savunuyor. Gazetenin yorumu şöyle devam ediyor:

"Felluce, direnişin sembolü haline gelmiştir. Amerikan ordusu Ocak ayında yapılması planlanan seçimler öncesinde, Irak’ta hiçbir direniş yuvasının, yasa boşluğu olan hiçbir bölgenin bırakılmasına göz yummayacağı sinyali vermek istiyor. Ancak, karşı taraf da Amerikan ordusunun bu kararlılığına koordineli suikast eylemleriyle yanıt veriyor. Saldırı eylemleri, dikkatleri Felluce’den başka tarafa yönlendirme hedefinin dışında, güvenlik güçleri hala kendinden emin olmayan genç Irak devletinin doğrudan kalbini hançerleme girişimi olarak da görülebilir. Bölgede gerginliğin bu tırmanışı bile, Felluce’nin elden çıkarılmasının ABD’nin Irak’ta yenilgi alması anlamına geleceğini gösteriyor."

Leipziger Volkszeitung gazetesi, Fransa’dan Almanya’ya radyasyonlu atık sevkiyatı sırasında, hafta sonu bir protestocunun ölümüyle sonuçlanan kazaya değiniyor ve bu ölümün bile bu tehlikeli sevkiyatları durdurmaya gücünün yetmediğini belirtiyor. Gazetenin konuya ilişkin yorumu şöyle:

"Alman hükümeti hala bu nükleer atıkların nerede korunma altına alınması gerektiği yönünde bir yasa çıkartmış değil. Bu nedenle nükleer atıklar, Avrupa’nın bir ucundan ötekine, Almanya’dan Fransa’ya, oradan da tekrar Almanya’ya seyahat ediyor. Nükleer atıkların son depolama yerinin yasal olarak belli olmaması nedeniyle, sorun her defasında bir yereden öteki yere naklediliyor. Nakletme ve sevkiyata eşlik etme işlemleri milyonlarca Euro’ya mal oluyor. Kendini sevkiyatın yapıldığı tren raylarına zincirleyerek kendinin ve başlarının hayatını riske atmak ya da rayları tahrip etmek, biraz dışarıya karşı şov yapmak gibi anlaşılıyor. Bu tür eylemler, kaza tehlikesini içeriyor, bu yüzden bu tür eylemlerin kesin önüne geçmek gerekiyor.

Süddeutsche Zeitung, Ortadoğu kapsamında Fransa’da ölüm-kalım savaşı vermekte olan Yaser Arafat’a ilişkin yorumunun başlığını, ”Yoksul halk, zengin Başkan” olarak aktarmış. Yorum şöyle devam ediyor:

"Paris’te, Arafat hasta yatağında yatarken süren mücadelenin özünde halef-selef meselesi olmaktan çok, Arafat‘ın eşi Süha’ya miras bıraktığı iddia edilen milyonlarca dolar tutarındaki varlığı nedeniyle yapıldığı sanılıyor. Arafat’ın, Filistinliler‘in ve Arap devletlerinin yaptıkları bağışlardan bir bölümünü, dünyanın çeşitli yerlerindeki bankalardaki gizli hesaplarında toplattığı, bunun da milyarlarca dolar tutarında olduğu belirtiliyor. Arafat’ın, Filistin özerk bölgelerinde halkın yoksulluk içinde yaşamasına bilerek göz yumduğu, bu durumdan da İsrail işgalini sorumlu tutmasının işine geldiği belirtiliyor.

Ve Afrika ülkesi Fildişi Sahili’nde yaşananlar. Fransız sol liberal Liberation gazetesi, bu ülkede Fransız vatandaşlarına yönelik şiddet eylemleri ve Fransa’nın tutumuna ilişkin şu satırlar yer alıyor:

"Fransa’nın bu ülkede araya girmesi, tehlike işaretleri veriyor. Devlet Başkanı Gbagbo’nun kontrol altına alamayan milisleri, eski sömürgeci Fransa’ya karşı kötü geçmişini iyi kullanma fırsatı tanıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Chirac ise bu ülkede, Başkan Bush’un Irak’ta yaptığını yapıyor ve hem yargıç, hem de taraf oluyor. Ama en azından BM’ye boyun eğmiş gibi görünüyor. Böyle bir tavır, Fransa’nın bu ülkeden geri çekilmesini gündeme getirmiş olurdu. Ama Chirac bunu yapmadı ve Fransa’nın bu ülkede daha büyük bir askeri angajmana girmesine sebep oldu.”