09.01.2007 - Alman basınından özetler...

Münih’te yayımlanan Süddeutsche Zeitung, Avusturya’da büyük koalisyon kurulmasını ve sosyal demokrat politikacı Alfred Gusenbauer’in başbakan koltuğuna oturmasını ele alıyor. Gazete şunları yazıyor: “Her şey tekrar tersine döndü: Seçimi kazandılar, koalisyon görüşmelerini kaybettiler. Eski başbakanın partisi hükümetin başkanlığını yitirdiğini uzun süre kabullenmek istemedi. Bunun sonucunda, mecliste çoğunluk sağlayacak başka bir bağlaşık bulamayan sosyal demokratlara kelleyi pahalı sattı.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung ise Alfred Gusenbauer’in daha kum havuzundayken açıkladığı iddia edilen hedefine ulaşarak Avusturya Başbakanı olduğunu, fakat bunun için pahalı bir bedel ödediğini belirterek şu yorumu yapıyor: “Her şey, Schüssel’in ve Avusturya Halk Partisi’nin önce direndikten sonra, sonunda kendisini kadife eldivenle hükümete taşıtmasına değdiğini gösteriyor. Böylece, 1 Ekim 2006’da seçiminin mağlubu, yüz gün süren pazarlık pokerinden sonra tekrar galip haline geldi. Muhalefetteki Yeşiller’in “kızıl Başbakanlı siyah hükümet”ten şikayet etmesi boşuna değil.”

Kosova’nın geleceğine ilişkin yürütülen pazarlıkları ele alan Handelsblatt gazetesi şunları yazıyor: “Birleşmiş Milletler’in Finlandiyalı temsilcisi Martti Ahtisaari, Kosova’nın geleceğine ilişkin planını büyük olasılıkla Sırbistan’da 21 Ocak’ta yapılacak meclis seçimlerinin hemen ardından sunacak. Uluslararası alanda, bu bölge için Avrupa Birliği gözetiminde koşullu bir egemenlik önermesi bekleniyor. Sırbistan’a bu plan Avrupa Birliği perspektifi verilerek pazarlanmaya çalışılacak. Fakat birçok şey, bu tür bir çözümün hem Arnavutlara, hem de Sırplara dışardan dayatılması gerektiğini gösteriyor. Ama bu ancak uluslararası topluluğun birlikte davranmasıyla olur. Şimdilik bunun izi bile yok.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung, Avrupa’da tüketilen doğal gazın Rusya’dan geldiğine işaret ediyor: “Petrol süper devleti Rusya artık iddia edildiği kadar güvenilir değil. Rus enerjisine bağımlılığın artması, çatışma potansiyelini de büyütüyor. Bu nereye varacak? Kesinlikle, bu bağımlılığın Rus tekellerinin Alman ve Avrupa enerji tedariğinin ve güvenliğinin stratejik denetimini elde etmesiyle sonuçlanacak kadar arttırılmasına değil.”

Financial Times Deutschland ise geçtiğimiz aylarda Rusya’nın komşuları üzerindeki baskıyı adım adım arttırdığını belirtiyor: “Belarus ile ilişkileri zaten zorunlu asgari düzeye kadar indirmiş olan Avrupa Birliği’nde memnuniyet duyulabilir. Bir diktatörün soluğu kesiliyor. Ama Rusya’nın tavrı, Kremlin’in dış politik ve ekonomik çıkarlarını nasıl uzlaşmasız bir sertlikle kabul ettirdiğini bir kere daha gösteriyor. Dünya piyasasındaki petrol ve doğal gaz fiyatlarının yüksek dalgasında Rus yönetimi korku salan bir kendini beğenmişlik geliştirdi.”