TÜR 0903 Presseschau 2

İspanya'dan muhafazakâr ABC gazetesi bugünkü sayısında, BM'nin Libya konusunda takındığı tavrı mercek altına alıyor:

"Libya ile tarih tekerrür ediyor. Uluslararası devletler topluluğunun bu Kuzey Afrika ülkesi karşısındaki ikircimli tavrı, Kaddafi'nin isyancıları ve sivil halkı acımasızca bastırmasıyla birlikte görünüyor. Kaddafi, hiç kimsenin karşı koyamayacağı hava saldırılarına başvuruyor. Uluslararası kurum ve yapılanmalar bir teste tabi tutulacak olsa, yine aksadığı, başarısız olduğu tespitinde bulunulur. Kosova'da NATO Sırbistan'ı bombalayıncaya ve bu katliamı durduruncaya kadar savaş suçunun engellenemediği hatayla, şimdi aynı hata yapılıyor."

Macaristan'ın sol-liberal Nepszabadsag gazetesi ise aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

"Batılı güçler, Libya rejiminin savaşı 'anavatanın korunduğu, anti-emperyalist mücadele' olarak lanse edebilmesini engellemek için temkinli davranıyor. Bu da, Kaddafi'nin işine geliyor. Batılı güçler, Irak ve Afganistan'daki gibi sorumluluklar üstlenmekten daha da çok ürküyorlar. Çin ve Rusya, Libya'ya askeri müdahaleyi reddediyor, diktatöre karşı olan bir halk hareketine neden yardım etsinler ki? Arap hükümetleri de bu konuda isyancılarla dayanışma içinde değil. Neden olsunlar ki? Ülkelerindeki rejim, Kaddafi rejiminden çok mu farklı? Büyük güçlerin Libya konusundaki kararsızlıkları ve tereddütleri anlaşılır, ancak bu konunun sürekli olarak ileri bir tarihe ertelenmesi çok pahalıya mal olabilir. Libyalılar kitleler halinde Avrupa'ya doğru kaçıyorlar. Vaclav Havel haklı: Libya'daki katliam vakitlice sona erdirilmeli."

Avusturya'dan Der Standard ise yorumunda Libya'da Kaddafi güçlerine karşı bir uçuş yasağı konulması tartışmalarını ele alıyor:

"Gerçeklerin ortaya çıkacağı an, giderek yaklaşıyor: Fransa ve İngiltere BM Güvenlik Konseyi'nden, Kaddafi güçlerine karşı bir uçuş yasağı ilan edilmesini öngören bir karar tasarısını geçirmeyi istiyor. Amaç belli: Kaddafi'nin hava kuvvetlerinin, kurtarılmış bölge olan ülkenin doğusundaki isyancılarla sivil halka savaş jetleriyle saldırı düzenlemesinin engellenmesi. Bu, birçok ahlâki nedenden dolayı talep edilen askerî müdahalenin ilk adımı olur. Böylece 'uluslararası olmayan silahlı bir çatışma', 'uluslararası olmayan ama uluslararası katılımlı bir çatışma' haline gelmiş olur."

Bugünkü gazetelerin yer verdiği bir başka konu ise Paris mahkemesinin Fransa'nın eski cumhurbaşkanlarından Jacques Chirac aleyhine Paris Belediye Başkanı olduğu sırada, 'bazı partililere çalışmadıkları halde maaş ödenmesiyle' ilgili olarak açılan davayı erteleme kararı. Ouest-France gazetesi yorumunda, davanın ertelenmesini sert bir dille eleştiriyor:

"Dokunulmazlığı tam 12 yıl boyunca onu korudu. Şimdi bunun ardından cezasız mı kalmalı? Chirac hâlâ yasaların üzerinde mi? Yasalar önünde eşitliği savunan kamuoyunun düşüncesine göre bu, hem korkunç olur, hem de aşırı tavır ya da görüşlerin gelişmesine neden olabilir. Hayır, Chirac normal bir vatandaş gibi adalete teslim edilmedi, bunu herkes biliyor. Ancak Fransa Cumhuriyeti gerçekleri bilmek zorunda. Chirac'ın doğruluk ve dürüstlüğü sorgulanmıyor. Çünkü burada kişisel servetini artırması sözkonusu değil. Peki Chirac neden mahkeme önünde tıpkı tarih dersi verir, ya da hatıralarını yazar gibi basit ve sade biçimde, olan biteni açıklamasın ki?"

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ayhan Şimşek