1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

09.05.2011-Avrupa basınından özetler

9 Mayıs 2011

Bugün Avrupa Günü, Yunanistan krizi ve ortak para biriminin geleceğinin sorgulandığı tartışmalar gölgesinde kutlanıyor.

https://p.dw.com/p/11BzS

Fransız Sud-Ouest gazetesi, AB’nin derin bir krizin içinde bulunduğuna dikkat çekiyor:

“Bugün 9 Mayıs, Avrupa Günü. Ama AB’nin durumu pek parlak değil, hatta endişe verici. AB’nin en önemli iki kazanımı; ortak para birimi Euro ve serbest dolaşım bölgesi Schengen, birkaç aydır saldırılara hedef oluyor. Hatta bazı ülkelerde sorgulanıyor. AB, genişleme halkalarının ardından giderek formunu yitirdi ve şimdi iki zorlu sınavla karşı karşıya. Ancak bu kriz aynı zamanda temkinli bir iyimserliğe de temel sağlıyor. Schengen Antlaşması’nın uyarlanması, hızla değişen bir dünyada çok saçma bir şey değil. Euro bölgesindeki zorluklar da zor durumdaki Euro bölgesi ülkelerine bir yardım fonu oluşturulmasını ve ortak para politikalarının daha iyi dengelenebilmesi için yeni fikirler gelişmesini sağladı.”

Avusturya’dan Die Presse gazetesi, iflasın eşiğindeki Yunanistan’ın Euro bölgesinden ayrılması ile ilgili spekülasyonları değerlendiriyor:

“Şu gayet açık: Eğer Yunanistan’ı Euro bölgesinden atarsanız, aynısını Portekiz, İrlanda, İspanya ve hatta belki İtalya için de tartışmanız gerekir. Ve o zaman Euro, ve dolayısıyla AB ölür. Ama Birlik’in reform istemeyen, reform yapamayan ülkeleri sürekli kurtaramayacağı da açık. Borçların yumuşak bir şekilde yeniden yapılandırılması daha iyi bir yol. Bedeli sadece yıllarca ayağını yorganına göre uzatmadan yaşayan ülkeler değil, aynı zamanda hiç düşünmeden kolayca krediler veren ve yüksek primlerden kâr eden kreditörler de ödemeli.”

Polonya'nın başkenti Varşova'dan Dziennik gazetesinin yorumunda ise şu satırları okuyoruz:

“Yunanistan, euro istikrar fonundan gelen yardım paralarını geri ödemeyeceğini biliyor. Eski borçların geri ödenebilmesi için taze para gerekli. AB ise müstakbel müflislere destek için kaynak topluyor. Ama kendi mali yardımlarının finansmanı konusunda bir planı yok. Haklı da. Çünkü kulağa saçma geliyor. Yardımın, ancak hastanın iyileşmesine katkı sağlarsa bir anlamı olur. Cesedin yaşama döndürülmesi vicdanı rahatlatsa da pek bir anlamı yok. Yunanistan, ayağını yorgana göre uzatmadan yaşamaya değdiğini kanıtladı. Sonuçta sorunlar baş gösterdiğinde hesabı diğerleri ödeyecek. Kontrollü bir iflas daha mantıklı. Bu, Yunanistan'ın aşırı borçlanmasına ve skandal boyutundaki bütçe disiplinsizliğine verilecek adil bir ceza olur.”

Fransız Le Figaro gazetesi ise Yunanistan'ın imkânlarının sonuna geldiği yorumunda bulunuyor:

“Yunanistan’a yardım önlemi olarak bundan sonra ne sunulursa sunulsun, ülkeye yeniden katı yükümlülükler getirmek her halükarda mantıksız. Hastayı damarını keserek iyileştiremezsiniz. Yunanistan’da emekli maaşları ve ücretler çoktan kısıldı, vergi ve ödenekler artırıldı, geniş kapsamlı özelleştirmeler planlandı. Atina artık imkânlarının sonuna geldi ve Akropol’ün altından gizli bir hazine de çıkmayacak. Daha büyük siyasî bir tehlikeye atılmadan bu yol sürdürülemez. Son günlerde Yunanistan'ın Euro bölgesinden çıkacağına dair söylentiler dolaşıyor. Tüm taraflar bunu ‘aptalca' ve ‘gerçekçi olmayan' söylentiler olarak değerlendiriyor. Şimdilik…”

© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Ahmet Günaltay