09.06.2011 - Avrupa basınından özetler

Fransa'dan Ouest-France bugünkü sayısında, Türkiye’deki genel seçimleri masaya yatırıyor.

“Dokuz yıldır iktidarda olan ve hiçbir yorgunluk belirtisi göstermeyen Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, Pazar günkü seçimlerde seçmenlerden tam destek alıp, üçüncü kez göreve gelmeye hazırlanıyor. Parlamento seçimlerinin açık bıraktığı konu, seçimlerde zafer kazanacak isim değil, sonucun ne kadar yüksek çıkacağı. Bu konuda dikkatlerin yoğunlaştığı nokta, parlamentodaki sandalyeler konusundaki yüzde 66 sınırı olacak. Çünkü Erdoğan bu sınırı aşarsa, işte o zaman Anayasa reformu konusunda istediğini yapabilecek. İnanılmaz bir değişim! Radikal İslamcı çizgiden ılımlı bir Müslümana dönüşen, halkın içinden gelen, İstanbul’un eski Büyükşehir Belediye Başkanlığı’ndan bir halk liderine dönüşen kişinin hayatındaki gelişme, inanılmaz. Bu başarıda Erdoğan’a en büyük desteği ekonomi sağladı. Daha açık ifade etmek gerekirse, adeta patlama yaşayan Türk ekonomisi.”

Bugünkü gazetelerin geniş yer verdiği bir başka konu ise giderek yayılan EHEC bakterisine karşı yürütülen mücadele. Sağ liberal Bulgar gazetesi Dnewnik konuyla ilgili yorumunda şu satırlara yer veriyor:

“Bu kez enfeksiyonun merkezi sanayileşmiş Avrupa’nın kalbi Hamburg ve hem kuralları, hem de düzeniyle ünlü bir ülke olan Almanya. Ancak Alman makamları haftalardır şimdiye dek 20’den fazla insanın ölümüne, 2 bine yakın kişinin de hastalanmasına neden olan enfeksiyonu kontrol altına alabilmiş değil. Avrupa Almanların salgın hastalıkları inceleyen tıp dalının (epidemoloji) bir oraya bir buraya savrulan gidişatını, şüphesiz hayret ve şaşkınlıkla takip ediyor.”

Fransa'dan Dernieres Nouvelles d'Alsace ise aynı konuyla ilgili yorumunda toplumda EHEC konusunda hakim olan korkuyu analiz ediyor:

“Görünmez olan bu bakteri sadece birkaç gün içinde 25 ölüm vakası ile fazlasıyla bilgilendirilmeye alışmış toplumu delirtmeye, insanların gündelik alışkanlıklarını etkilemeye yetiyorsa, çok büyük bir güce sahip demektir. Şimdi belki de kavunlar sırf İspanya’da yetiştikleri için satın alınmayacak. Avrupa’da tarım sektörünün büyük bölümünü etkileyen bu ruhsal bozukluk karşısında politikacılar tamamen elleri kolları bağlı görünüyor. Gizlenen bir düşmana karşı nasıl mücadele edilebilir? Daha ne olduğu teşhis edilmemiş, belirlenmemiş bir tehlike karşısında nasıl önlem alınabilir? Ürünlerin heba olmasından doğan korkuya, kriz nedeniyle yapılan harcamalar da ekleniyor.”

Gazetelerin yorum konularından biri de Yunanistan’ın borçlarının yeniden yapılandırılması girişimi. İspanya’dan El Pais, Almanya Maliye Bakanı Wolfgang Schäuble’nin, Yunanistan’ın borçlarının vadesinin uzatılması yönündeki önerisini değerlendiriyor:

“Yunanistan’ı kurtarma operasyonu başarısız oldu. Schäuble’nin, Yunanistan’ın borçlarının vadesinin uzatılması yönündeki önerisi, kötünün iyisi. Ancak riskleri de içinde barındırıyor. Alacaklı ülkeler, kurtarma planının işlemediğini kabul edip, bunun sorumluluğunu üstlenmek zorunda kalacaklar. Bu da Avrupa’nın gri bölgesinde kalan ülkelerin borçlarının finanse edilmesinin pahalıya mal olmasına neden olacak. Bu bölge Almanya, Hollanda, Fransa ve belki de Finlandiya’nın dışında kalan ülkeleri kapsıyor. Euro Bölgesi, Almanya ve Fransa’nın liderlik ettiği kriz yönetiminin berbat ve acınacak halde olduğunu teslim etmek zorunda kalacak. İşin en kötü yanı çıkmaz bir yola girildi ve bunun tek nedeni, bazı eyaletlerde yapılacak seçimlerde oy kaybetmek istemeyen ülkeler.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Beklan Kulaksızoğlu