1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

09.08.2004 - Avrupa basınından özetler...

Tuba Grimmelijkhuizen9 Ağustos 2004
https://p.dw.com/p/Abtl

Bugün Alman ve Avrupa basınından seçtiğimiz konulardan bazıları, Irak’daki durum, Almanya’da koalisyonun büyük ortağı içinde yaşanan iktidar mücadelesi, Amerikan ekonomisinin durumu, Avrupa-ABD ilişkileri ve Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı’nın mücadelesi.

Financial Times Deutschland adlı gazete, Irak geçiş Hükümeti Başkanı İyad Allavi’nin dünkü süpriz Necef ziyaretini konu alıyor. Yorum şöyle:

”Anlaşılan Allavi’nin cesareti yerinde. Iraklı politikacıların, Şiilerce kutsal sayılan Necef’e çatışmalar yaşandığı sırada gitme cesareti bulabilmek için Tanrı’ya çok güven duymaları gerekiyor. Üstelik terör grupları tarafından başına ödül konan Allavi, daha az radikal isyancılar arasında da ABD’nin kuklası olarak görülüyor. İlyad Allavi, Necef ziyareti ile kendisinin şef olduğunu göstermek istedi. Ama bu mesajı kabul görmedi... El Cezire televizyonunun Bağdat bürosunun dört hafta süresince kapatılması ve idam cezasının tekrar yürülüğe konması sie Iraklıların Allavi’ye olan güvenini arttıracak uygulamalar değil.”

Rus gazetesi Kommersant başta Necef olmak üzere radikal Şii lider Mukteda El Sadr yandaşları ile işgal güçleri arasında süren çatışmaları ele alıyor.

”Şiilerin silahlı mücadelesi, ülkedeki Amerikan varlığına yönelik olmaktan çıktı. Direniş şimdi Iraklıların kendi ülkesinde iktidarı devralması amacına hizmet etmiyor. Çatışmaların amacı ve ortaya çıkardığı ana soru şu: Ülkede kontrolü sadece şimdi değil, gelecekte de kim elinde tutacak. Necef çevresinde birbiri ile çatışan güçlerişte bu soruya yanıt bulmaya çalışıyor”

Solcu Fransız gazetesi L’Humanite’nin yorumunda ise ”Irak’da barışa ulaşmanın tek yolu, Teksaslı petrol devlerinin ve fanatik dini liderlerin baskısı olmaksızın, Irak halkının liderini kendi başına seçmesi” deniyor.

Yeniden Alman basınına dönüyoruz. Alman Teolog Hans Küng ”Die Welt” gazetesinin kendisi ile yaptığı ropörtajda, Avrupa’daki Müslümanların İslamı, Suudi Arabsitandakilerden farklı yorumladıklarını belirtiyor. Küng, Türkiye’de şu anda İslami demokrasi denemeleri yapıldığını ve bunun çok ciddiye alınması gereken bir gelişme olduğu değerlendirmesinde bulunuyor.

Macar gazetesi, Népszabadsag’ın yorumu ile ABD ile Avrupa hükümetleri arasındaki ilişkiyi ele alıyor. Yorum şöyle:

” Bir sonraki ABD Başkanı, adı ister George Bush olsun isterse John Kerry, Avrupa ile ilişkilerinde yeniliğe gitmeli. Dünya, Avrupa’nın ABD ile yeni bir ittifak anlaşması yapmasını gerektirecek kadar çok değişti. Son dönemde yapılan değişikliklere rağmen NATO formülü artık kafi gelmiyor. Söz konusu, olası anlaşma metninin en önemli paragrafı, Washington’un üstün güç olma tavrını bırakarak eşitlik ilkesine uyacağını garanti etmesi olacaktır. Aynı zamanda Avrupa hükümetleri de kendi aralarındaki güç savaşını bırakarak aynı ilkeye uymalılar. ”

Almanya’da koalisyonun büyük ortağı Sosyal Demokrat Parti içinde yaşanan iktidar mücadelesine gazeteler yorum köşelerinde geniş yer ayırıyor. Partinin eski genel başkanlarından Oskar Lafontaine, Başbakan Gerhard Schröder’in politikasının başarısızlığa uğradığı gerekçesi ile Schröder’i istifaya çağırdı. Lafontaine aksi takdirde başka bir sol partiye destek vereceğini duyurdu. Neue Osnabrücker Zeitung’un yorumu:

” Oskar Lafontaine’nin yeni bir sol partiye destek verme tehdidi kendi zavallığının göstergesi. Eğer Lafontaine gerçekten partisinin iyiliğini düşünse idi Sosyal Demokrat Parti’nin alt kurullarında çaba göstererek çoğunluğun desteğini kazanmaya çalışırdı. Bunun yerine Başbakan’a ve parti yönetimine, sanki onlarla aynı seviyedeymiş gibi, ültimatom vermekle yetindi. Ancak bunun yaparken kendisinin eleştirilerini özel sahış olarak dile getirdiğini, düşmanlarının ise seçim yoluyla, demokratik biçimde başa geldiğini unutuyor.

Almanya’nın yeni eyaletlerinde , hükümetin reform politikalarını eleştirmeye yönelik, eski doğu Almanya’dakilere benzer gösterilerin düzenlenecek olması da gazetelerin yer verdiği konular arasında. Financial Times Deutschland, bugün tatilden dönen Schröder’i hoş olmayan süprizlerin beklediğini yazıyor. Bu sürprizler, Lafontaine’nin tehditi, pazartesi protestoları ve Federal Meclis Başkanı Sosyal demokrat Wolfgang Thierse’nin bu protestolara verdiği destek” olarak sıralanıyor.

Alman basınında, büyük yayın evlerinin 90’lı yıllarda yapılan imla reformunu yeniden geriye döndürme çabası da konu ediliyor. Die Welt gazetesi, söz konusu reformun büyük kargaşaya ve öğrenim güçlüğüne yol açtığını belirterek bu çabayı detsekliyor.

Fransız ekonomi gazetesi Les Echos’un yorumu ise ABD Başkanı Bush’un istihdam politikası hakkında. Gazetede son istatistiklere göre Amerikan ekonomisinin 2004 başından beri yeniden istihdam yaratmaya başladığı, ancak Temmuz ayında açılan işalanı sayısının, sadece 32 binde kaldığı belritiliyor ”Demokratlar Bush döneminde bir milyon yüz bin iş alanın ortadan kalktığına dikkat çekiyor. Oysa Clinton 17 milyon yeni iş alanı yaratmıştı. ” denen yorumda Bush’un , böyle giderse rakibi Kerry’e karşı ekonomi alanındaki başarılarını silah olarak kullanamayacağı kaydediliyor.

Almanya’nın Düsseldorf kentinde yayımlanan Rheinische Post gazetesi ise Uluslararası Olimpiyat Komitesi Başkanı Jaques Rogge’nin aynı anda birden çok sorunla başetmesi gerektiği belirtiliyor. Yorum şöyle:

”Rogge, sadece dopingi ortadan kaldırmaya değil, aynı zamanda amigo sistemini de değiştirmeye kararlı. İşi zor, ama çabaları meyve vermeye başladı. Birleşik Amerikalı bir yıldız sporcunun Atina Olimpiyat Oyunları’ndan önce doping yaptığının tespit edilmesi, Rogge’nin açık ve sert politikasının doğruluğunu destekler nitelikte. Rogge’nin, Olimpiyat Komitesi’nin adı yolsuzluğa karışan Bulgar üyesinin görevine son vermesi de bir diğer iyi haber.”