1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

09.08.2010 - Avrupa basınından özetler

9 Ağustos 2010

Türkiye'deki YAŞ kararları, Afganistan'daki gelişmeler, Gürcistan-Rusya ilişkileri ve Almanya'daki koalisyon hükümetinin kan kaybetmeye devam etmesi, Avrupa basınında öne çıkan ana konuları oluşturuyor.

https://p.dw.com/p/OfNM
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/DW

Avrupa basınından derlediğimiz özetlere, Berlin'in Der Tagesspiegel gazetesinde yayınlanan ve Türk Genelkurmayı’nın durumunun ele alındığı yorumla başlıyoruz. Generallerin konumunun zayıflamasının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın elini daha da güçlendirebileceği ve bunun da Türkiye’nin Avrupa Birliği şansını artırabileceği belirtilen yorum şöyle devam ediyor:

“Türk Silahlı Kuvvetleri'nin son haftalarda ve özellikle de son günlerde böylesine itibar ve otorite zaafına uğraması, devlet ve siyaset üzerindeki tartışmasız 'baş vasilik' sıfatı üzerinde kalıcı bir sarsıntı yarattı. Bu gelişme Avrupa Birliği’nin üye adayına yeni fırsatlar doğurduğu gibi Erdoğan hükümetini zor bir sınava da sokuyor. Başbakan, Türkiye’yi asker vesayetinden alıp AKP vesayetine sokmak niyetinde olmadığını göstermeli.Generallerin, kendi seçtikleri namı şaibeli subayları komuta kademelerinin kilit noktalarına yerleştirme girişimi başarısızlığa uğradı. Başbakan Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün askere haddini bildirmesi, Batı’nın gayet tabii karşıladığı esaslara şimdiye kadar yaklaşmaya cesaret edemeyen Türk siyaseti için büyük bir kurtuluş hamlesi oldu. Generaller suçu kendilerinde aramalılar. Haklarında cezaî takibat başlatılan ve savcılığa çağrılan subayları terfi ettirmeye çalışmayacaklardı. Darbe planlarıyla ilgili iddialar karşısında da kibirlerinin etkisinde kaldılar. Önce inkâr ettiklerini daha sonra kabullenmek zorunda kaldılar. PKK ile mücadelede de her şeyin yolunda gitmediği ortaya çıktı. Siyasi gücünü kamuoyundaki itibarından alan bir müessesenin bütün bunları yara almadan atlatması mümkün değildir. Ordunun işlediği hatalar, Erdoğan ve Gül’ün başarılarını daraltmaz. Türkiye’de politikacının generallere kafa tutması cesaret ister. Erdoğan bile, terfi önerilerini ret etme gücünü iktidarının sekizinci yılında kendinde bulabilmiştir.

İktidar partisinin kendini dev aynasında görmesi ihtimaline gelince: Bunun panzehiri hiçbir zaman ordu olamaz. Bu muhalefetin görevidir. Aynı zamanda medyanın, adaletin ve sivil toplum örgütlerinin de. Tek baskı aracı, oy sandığı olabilir. Türkiye, generallerin uğradığı fiyaskodan gereken dersi çıkarır ve AKP hükümetinin bundan böyle sadece sivil araçlar kanalıyla denetlenebileceğini idrak ederse, hem büyük bir hamle yapmış, hem de AB üyeliği şansını artırmış olur.”

Basın özetlerine Fransız Le Figaro gazetesinin Afganistan meselesini konu alan yorumuyla devam ediyoruz:

“Irak’ın aksine, Afganistan’daki savaştan çekilmek mümkün değildir. Barack Obama Beyaz Saray’a bu düşünceyle taşındı. Bilançosu tabii ki parlak değil. Ama en azından kayıpların yüksekliği açısından Vietnam felaketiyle de kıyaslanamaz. Afganistan devletinden geriye kalan ehliyetsiz, yolsuzluğa batmış ve çoğunun gözünde meşru olmayan bir hükümete emanet edildiği sürece, strateji değişikliği sorunu çözmeye yetmeyecektir. 2009 yılındaki devlet başkanlığı seçiminde değişimin başarılamaması yazık oldu.”

Viyana’da yayımlanan Der Standard gazetesinden aktaracağımız yorumun konusu Gürcistan – Rusya ilişkileri. Yorumda tarafların statükodan memnun oldukları dile getiriliyor:

“Gürcistan Devlet Başkanı Mihail Saakaşvili Rusya açısından, sağı solu belli olmayan bir maceraperest. Ayrılıkçı Güney Osetya ve Abhazya devletler hukukuna göre Gürcistan toprağı sayılıyor. Ama anlaşmazlığın tarihi, kültürel ve diğer derin nedenleri devletler hukuku ile ortadan kaldırılamaz. Sadece, bütün tarafların kabul edebileceği siyasi bir çözüm söz konusu olabilir. Ama o da çok uzaklarda. Çünkü, teslim etmeseler de bütün taraflar statükodan memnun. Rusya’nın ayrılıkçıların hamiliğini gerekçelendirebilmek için karşısında Saakaşvili gibi bir düşman imajına ihtiyacı var. Gürcistan devlet başkanının da muhalefeti bastırmak için dış düşman imajına. Çoğu Batılı da, Gürcistan’ın Avrupa Birliği ve NATO’dan uzak durmasından memnun. Çünkü kendi sorunlarıyla zor başa çıkabiliyor.”

Nepszabadsag adlı Macar gazetesinden aktaracağımız yorumda Almanya’daki koalisyon hükümetinin seçmenin gözünden düşmesi ele alınıyor:

“Alman ekonomisi bu yıl yüzde iki oranında büyüyecek. Bu oran Avrupa Birliği ortalamasından %60 daha fazla. İşsizlik ise azalıyor. Almanya ekonomik büyüme ve istihdam açısından Avrupa’nın öncüsü. Sorun Alman kamuoyunun bu başarıyı takdir etmemesinden kaynaklanıyor. Nedeni, koalisyon ortaklarının göreve başlamalarından beri âdeta birbirlerini yemeleri olsa gerek. AB’nde herkes Almanya’nın yön tayin etmesini bekliyor. Kendi seçmeninin desteğine sahip olmayan bir hükümetin Avrupa'ya yol göstermesi ise çok zor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Murat Çelikkafa