09.09.2011 - Alman basınından özetler

Alman güvenlik güçleri aylarca süren takibin ardından, iki radikal İslamcı terörist zanlısını Berlin’de tutukladı. Biri 24 yaşında Lübnan kökenli Alman vatandaşı, diğeri 28 yaşındaki Gazze'li bir Filistinli olan iki zanlının, patlayıcı imal etmek üzere büyük miktarda kimyevi madde tedarik ettiği açıklandı. Terör zanlılarının somut saldırı planları olup olmadığı, 11 Eylül’ün 10. yıldönümü ve Papa’nın yapacağı Almanya ziyareti kapsamında eylem hazırlığı yapılıp yapılmadığı henüz aydınlığa kavuşturulamadı. Başkent Berlin’de yayımlanan Berliner Morgenpost gazetesi, ‘Almanya, ilk büyük radikal dinci terör saldırısından esirgenmiş olmasını, uyanık davranan ve tehlikeli kimyasal maddeleri kendilerinden tedarik edildiğini güvenlik güçlerine bildiren iki firmaya borçlu' diyor ve şöyle devam ediyor: 

“Her an tetikte olmak, güvenlik ve özgürlük için ödenen bedeldir. Bu, sadece güvenlik makamlarına değil, vatandaşlara da düşen önemli bir görevdir. Almanya'da bazılarının hâlâ anlamakta güçlük çekmesine ya da görmezlikten gelmesine rağmen cihat savaşçılarının hedefinde sadece Amerika, İngiltere ya da İsrail değil, Almanya da var. Bunların başı öldürüldü, El Kaide zayıfladı. Ama kâfirle mücadelede çoktan örgütsüz, münferit hücrelerin işi haline geldi

Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi ise aynı konudaki yorumunda, “görünen o ki, iki terör zanlısının hazırlıkları henüz başlangıç aşamasındaydı” diyerek, yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Buna rağmen polisin müdahalesi isabetli oldu. Nitekim güvenlik güçleri 11 Eylül’ün 10. yıldönümü ve Papa’nın ziyareti öncesinde daha fazla bekleyemezdi. Zamanında müdahale nedeniyle zanlıların olası bağlantılarına ilişkin ipuçları ve işaretler belki yitirilmiş olabilir. Ancak kimse, terör zanlılarının bu süre içinde eylem hazırlıklarını sürdürmelerini de riske edemezdi.”

Lüneburg’ta yayımlanan Landeszeitung, Avrupa Merkez Bankası’nın ekonomik büyümedeki zayıflama nedeniyle aldığı önlemlere ilişkin olarak hazırladığı yorumunda, önlemlerin piyasaları ve politikacıları sakinleştirmeye yetmese de politika faizlerinin değiştirilmemesinin doğru bir karar olduğunu savunuyor. Yorumda şu görüşlere yer veriliyor: 

“Böylelikle Avrupa Merkez Bankası, zaten kısıtlı olan hareket serbestisini koruyarak, ekonomideki duraksamaya gereken tepkiyi vermiş oluyor. Zira Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD, önümüzdeki kış aylarının Alman ekonomisini hissedilir derecede sarsacağını tahmin ediyor. Lâkin geçmişte de çoğu tahmin tutmamıştı. Bu durumu OECD uzmanları da bildiğinden, raporlarında ‘nispeten yüksek güvensizlik’ durumundan söz ediyorlar. Bu konuda piyasaların ne kadar hassas tepki verdiği göz önünde bulundurulursa, yayınlanan OECD tahminlerinin oldukça az sorumluluk bilinciyle hazırlandığı ortaya çıkıyor.”    

Frankfurter Rundschau gazetesinin, AB'de yapılması zaruri reformları konu alan yorumunda da şu satırları okuyoruz:

“Avrupa konusunda yeni ve ilkesel bir tartışma başlatma zamanı gelmiştir. Kim karşı, kim değil; konu bu olmamalı. Zira bu, dünün tartışmasıdır. Bugün artık orta vadede siyasi birliğin nasıl oluşturulacağını ve demokrasi ile güven altına alınacağını tartışmalıyız. Bu hedef doğrultusunda Almanya’da anayasanın yeniden biçimlendirilmesi lazım. Bu ise her anlamda devasa bir proje olacağı için, hemen gerçekleştirilmesi düşünülemez. Ama bunun için çaba harcamaya değer.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay