1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

09.11.2010 - Alman basınından özetler

9 Kasım 2010

Alman gazetelerinde bugün Avrupa Birliği’nin uluslararası kargo taşımacılığında bombalı paketlerle mücadele çabası ve Almanya Dışişleri Bakanı Guido Westerwelle’nin Ortadoğu ziyareti ön plana çıkıyor.

https://p.dw.com/p/Q28x

Bielefeld kentinde yayınlanan Westfalen-Blatt, Avrupa Birliği’nin bombalı paketlerle mücadele arayışını ve Almanya'nın beş önlem içeren teklifini şu ifadelerle değerlendiriyor:

“Aşırılar bombalı paketleri başbakanlık binasına kadar gönderebiliyorlarsa beş maddelik bir plan işe yaramayacaktır. Ancak Alman İçişleri Bakanı'nın güvenlik zafiyeti olduğunu kabul etmesi de bir adımdır. Ama önerilerine bakacak olursanız bu önlemlerin yeterli olmayacağını görürsünüz. Kargoların iyi denetlenmediği havalimanlarının yer aldığı bir kara listenin tutulması halinde teröristler eylemleri için başka güzergâhlar arayacaktır. Ayrıca şüpheli bir paketi nasıl tespit edebilirsiniz? Her gün milyonlarca paket gönderiliyor. Hepsinin içine bakamazsınız. Bundan dolayı serbest mal dolaşımı duracak noktaya gelebilir zira maliyetler çok artacaktır. Ne yazık ki hep bir tehditle karşı karşıya olacağımız gerçeğini kabullenmek durumundayız.”

Rheinische Post gazetesi de “terör saldırılarına karşı mutlak güvenlik sağlanamaz” sözleriyle şu yorumu aktarıyor:

“Uçuşlarda şizofrenik bir durumla karşı karşıya kalıyoruz. Sahipsiz bir bavul görüldüğünde hemen kalkış iptal ediliyor, yolcular indirilip bavullarını göstermek zorunda kalıyorlar. Oysa aynı zamanda çok sayıda paket, denetlenmeden aynı uçağa yükleniyor. Yukarıda parfüm şişesi yolcuların ellerinden alınırken aşağıda büyük kargolar uçağa yerleştiriliyor. El Kaide'nin bombalı paketlerinin tespit edilmesinden bu yana bunun teorik bir tehdit olmadığını biliyoruz. Bu nedenle hemen şimdi harekete geçilmeli, önlem alınmalı.”

Neue Westfälische gazetesi ise kargo taşımacılığındaki güvenlik arayışını alaya alan bir üslupla yorum sütununa taşıyor:

“Son saldırı girişimlerinden bu yana kargoların yolculardan daha az güvenlik denetiminden geçtiği artık herkesçe biliniyor. Gerçi uçakla seyahat, halen ortalama bir Alman otobanından daha güvenli olmayı sürdürüyor. Ancak didik didik aranan yolculara güvenliğin sağlanması gerekçesiyle bir çok şey yapılabiliyor. Zira yolcuların geciken kargoların olduğu gibi güçlü bir lobisi yok.”

Leipziger Volkszeitung gazetesi ise Alman Dışişleri Bakanı Westerwelle’nın Ortadoğu ziyaretini sayfalarına taşıyor:

“ABD arabuluculuğunda yürütülen Ortadoğu barış görüşmeleri gerçekçi olmayan bir zeminde devam etmesi halinde, Almanya iki düşman arasında, dürüst ortak rolünün bilincinde hareket etmeli. Bu nedenle Westerwelle’nin Hamas’ın kontrolü altındaki Gazze Şeridi’nde kaçırılan İsrailli asker Şalit’i gündeme getirmesi ve işgal altındaki bölge için ihracat kuralları istemesi önem taşıyordu. Boykot, abluka, roket kısırdöngüsü, ancak Gazze’deki insanlara hayatlarını sürdürme fırsatı verilmesi halinde durdurulabilir.”

Potsdam’da yayınlanan Märkische Allgemeine gazetesi ise Westerwelle’nın Ortadoğu ziyaretini şu ifadelerle değerlendiriyor:

"Gazze Şeridi’nde sanayi ve ticaret nadasta. İstihdam olanağı yok denilecek kadar az. Altyapı yerle bir olmuş durumda, inşaat malzemeleri bulunamıyor. Bu durumun sadece radikallerin elini güçlendirdiğini söyleyen Westerwelle haklı. İsrail’in uyguladığı ablukanın kabul edilemez olduğu yönündeki sert ifadeleri haklı olsa da İsrail’de rahatsızlık yaratacaktır. İsrail silah kaçakçılığı ve Hamas’tan rahatsız. Westerwelle bu endişeleri yok saymadı ve kaçırılan İsrailli asker Gilad Şalit’in serbest bırakılmasını istedi. Westerwelle’nin misyonu takdire şayan. Ama bir sonuç verip vermeyeceği belirsiz.”


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Değer Akal

Editör: Beklan Kulaksızoğlu