1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

09.11.2011 - Avrupa basınından özetler

9 Kasım 2011

Avrupa basınında bugün İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi’nin istifa kararı ve İran’ın nükleer programına ilişkin açıklanan yeni rapor öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/137Yi
DW-Grafik: Per Sander 2010_05_28_presseschau_türkisch.psd

İtalyan La Stampa gazetesi, Berlusconi’nin istifa kararını şöyle yorumluyor:

“Neden bu kadar zaman kaybedildiğini ve özellikle de bu kaybedilen zamanın ekonomik ve siyasi güvenilirlik açısından nelere mal olduğunu şimdi doğal olarak sormak gerekiyor. Aslında birkaç ay öncesinde ortaya çıkan bu durum karşısında haftalar boşa geçti ve bu süre hiçbir zaman mümkün olmayacak bir mucize beklentisi içinde geçti. Ancak İspanya ve Yunanistan örneklerinden sonra gerçeklere artık boyun eğilmiş durumda.”

Fransa’nın güneyindeki Bordeaux kentinde çıkan Süd Ouest gazetesinde de şu satırları okuyoruz:

“Cinsel arzularına kapılarak yarı zamanlı başbakanlık yapan Berlusconi, İtalyanları uzun süredir eğlendirmiyordu. Halkı ondan artık nefret ediyor. Aynı zamanda halk, İtalya’nın yurtdışında düştüğü komik durumlar nedeniyle kızgın, Euro Bölgesi’nin kalbinde, fitili çekilmiş bir bombaya dönüşen ülkelerinin ekonomik gidişatından da büyük korku duyuyor. Berlusconi iyi yıllarında çalışkan ve yaratıcı ulusuna kendi dinamizmini aşılamanın bir yolunu bulmuştu. Ancak bir süre sonra zaaflarına yenik düştü ve şimdi de siyaset sahnesinden planlı olarak çekiliyor. Bu onun için büyük bir ferahlama anlamına da geliyor. Ülkesi ve Avrupa Birliği böyle bir yükü artık daha fazla taşıyamadı.”

İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung da Berlusconi’nin istifasının gecikmiş bir karar olduğu analizini yapıyor:

“1994 yılında liberal reformlar yapacağına dair sözler vererek politikaya giriş yapan Berlusconi sadece İtalya için değil, Avrupa’nın ve borç krizinin üstesinden gelinmesinin de önünde bir engel olmuştu. Berlusconi’nin istifa edeceğini açıklamasıyla birlikte İtalya’nın siyasi kaderi şimdi ihtiyatlı Devlet Başkanı Napolitano’nun ellerinde. Napolitano’nun görevi, ülkeyi erken seçimlere taşımanın yanı sıra, yapısal sorunların çözülebilmesi ve reform programının bir an önce uygulamaya konulabilmesi için çoğunluğu kazanabilecek, mali piyasaların güven duyabileceği yeni bir siyasi lider de bulmak. Berlusconi'siz bir İtalya’nın geleceği kuşkusuz çok daha iyi olacak.”

Uluslararası Atom Enerji Kurumu'nun İran raporu da Avrupa basınında geniş yer buluyor. Avusturya'nın Salzburger Nachrichten gazetesinde yer alan yorum şöyle:

“İsrail’deki İran tartışmaları, İranlıları daha da sıkıştırması için ABD Başkanı Barack Obama üzerindeki baskıyı gerçekten artırıyor. İran’a karşı uygulanması düşünülen yeni yaptırımlardan Washington’un da çıkarları var. Ancak ABD İran’la yaşanan anlaşmazlıkta askeri bir girişime daha az sıcak bakıyor. Bu nedenle ABD hükümeti, Uluslararası Atom Enerji Kurumu’nun raporunu, Tahran’ın henüz kesin olarak bomba yapmaya karar vermediğine işaret ederek önemsiz gibi gösterme çabası içinde. İran'a karşı askerî operasyona zaten karşı oldukları bilinen Çin ve Rusya da bu kez çok daha dikkatli. BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkına sahip olan bu iki ülke, Tahran’ın ‘nükleer günahkâr’ olarak görülmesine neden olacak tüm detayların ortaya çıkarılmamasını öneriyor. Böylece İran ve Batı arasındaki bir cepheleşmenin önüne geçilmesi planlanıyor. BM Güvenlik Konseyi’ndeki anlaşmazlık, İran’ın uluslararası toplumla kedi-fare oyunu oynamaya devam etmesine yol açacaktır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Köylü

Editör: Başak Özay