1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Presseschau

9 Aralık 2009

Bugünkü Avrupa basınında Kopenhag'da devam eden Dünya İklim Zirvesi, Irak'ta düzenlenen seri saldırılar ve Alman hükümetinin, bilişim teknolojisinde yapmayı planladığı değişikliklerle ilgili yorumlar ön planda.

https://p.dw.com/p/Ky2F
Fotoğraf: picture-alliance/ dpa

Polonya'dan muhafazakâr Dziennik Gazeta, Kopenhag'da süren İklim Zirvesi'ni yorum sütunlarına taşıyor.

"Polonya'nın zirvede izlediği strateji, Avrupa'da bu konuda sergilenen dayanışmanın, Polonya'nın çıkarlarıyla bağılantılı hâle getirilmesinden oluşmalıdır. Eğer Kopenhag'dan ekonomik büyümeyi azaltacak bir anlaşma çıkarsa, o zaman işimizi kötü yapmışız demektir. Ancak Polonya'nın çıkabilecek olası bir uzlaşmayı engellediği düşünülürse de kaybetmiş olur. Bu durumda her ikisine de hizmet edecek bir tavır yerinde olacaktır. (...) Şayet AB, 2020 yılına kadar karbondioksit emisyonunun yüzde 30 azaltılmasını onaylar, emisyon hakları konusundaki pazarlıklardan 2012 yılı sonrası için vazgeçer ve üçüncü dünya ülkelerine de milyarlarca euroluk yardım kararı alırsa, işte Polonya o zaman kaybeder. (...) Polonya işte bu nedenle AB'ni frenlemeli."

Avusturya'dan Kleine Zeitung ise bugünkü sayısında Irak'ta düzenlenen son saldırıları mercek altına alıyor. Gazete, saldırılarla ilgili olarak ABD'ni eleştiriyor:

"Amerikalıların kendi suçu. Eğer George Bush savaşı rayından çıkarmasaydı, o zaman Barack Obama da selefinden kendisine kalan, aşırı sıcak bu Irak çorbasını kaşıklamak zorunda kalmazdı. Ancak geçmişin suçlularını aramak, Irak'a yardım etmiyor. Sadece ABD değil, dünyadaki bütün ülkelere, tarihi Mezopotamya'daki bu ülkenin güvenlik güçlerini efektif bir bir biçimde eğitmek ve daha iyi silahlandırmak, politik güçlere de dini ve etnik ölümcül çatışmalara son vermeleri için baskı yapılmak suretiyle bir gelecek sunma çağrısında bulunuldu. (...) Eğer bu, önümüzdeki aylarda başarılamazsa o zaman Irak tamamen batar ve zaten istikrardan uzak olan bu bölge de sonucu kestirilemeyen şiddet sarmalına sürüklenir."

Aynı konuyla ilgili olarak Roma'da yayımlanan, sol liberal La Repubblica gazetesinin yorumu ise şöyle:

"Iraklılar gelecekte normal bir hayatları olabileceğine inanmaya başlamıştı. Oysa şimdi bu düşünce, düzenlenen saldırıyla yanan evlerin dumanına, çığlıklara, gözyaşlarına ve siren seslerine karıştı, kaybolup gitti. Saldırganlar, insanları korkuya sürüklemeyi başardı. İntihar saldırılarının asıl amacı, ağırlıklı olarak Şiilerce yönetilen kurumların otoritesini yerle bir etmek ve henüz hesaplaşılmadığının altını, kanla çizmek. Bunların arkasında kimin olduğu belirsiz. Ya eski Baas Partisi rejimine bağlı Sünni güçler ya da büyük ihtimalle El Kaide."

Almanya'da koalisyon ortakları, Hrıstiyan Demokrat Parti ile Hür Demokrat Parti'nin Stuttgart'da düzenlediği Bilişim Teknolojileri Zirvesi, bugünkü gazetelerde yer bulan bir başka konu. Lübecker Nachrichten, sanal ortamda kişisel bilgilerin korunması konusunu mercek altına alıyor:

"İçişleri Bakanı de Maiziere'nin internet kullanıcılarının devlete duyduğu güvensizliği nasıl ortadan kaldırmak istediğini heyecanla bekliyoruz. Bilgisayarlarına virüs girenlere yardım sunulacak bir merkezin oluşturulması, büyük bir adım değil. Bu, kuyuya düşen çocuklara bir çeşit yardım merkezi etkisinde bulunacak. Oysa bizim kuyuya bir kapak konulmasına ihtiyacımız var. Cyber gangsterleri, dünya genelinde izlenmeli. Ancak Almanya'da da internet aleminde daha küçük suçlar işleyenlere de az miktarda para cezaları vermek yerine, ciddi cezalar verilmeli."

Koblenz'de yayımlanan Rhein-Zeitung'un aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

"İnternet ortamındaki özgürlük parça parça yok oluyor. Kullanıcılar çok sıkı biçimde gözetleniyor, kişisel bilgiler toplanıyor, toplu halde şüpheli ve 'teknolojiyi kullanamaz' damgasını yiyiyorlar. Oysa yeni hükümetin koalisyon anlaşmasında bütün bunlar kulağa daha hoş geliyordu."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Murat Çelikkafa