1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

290910 AI Flüchtlingspolitik

1 Ekim 2010

Almanya genelinde 1 Ekim Mülteciler Günü dolayısıyla başta Uluslararası Af Örgütü ve ProAsyl adlı mültecilerle dayanışma örgütü olmak üzere çok sayıda mülteci ve insan hakları örgütü çeşitli etkinlikler düzenliyor.

https://p.dw.com/p/PRna
Fotoğraf: AP

Avrupa Birliği'nin, iltica hakkıyla ilgili temel düzenlemeleri içeren "Dublin II" adlı direktifine karşı insan hakları örgütlerinin tepkileri büyüyor. Mültecilerin, insanlık onuruna yakışmayan muamelelere maruz kaldıklarını savunan insan hakları savunucuları, Birlik ülkelerinin bu direktifi revize etmesi gerektiğini savunuyor. İltica ile ilgili düzenlemelerin esnekleştirilmesinin, daha fazla mültecinin kabul edilmesi anlamına geleceğinden buna özellikle Almanya ve Fransa gibi ülkeler karşı çıkıyor. Avrupalı içişleri ve adalaet bakanları, iltica direktifinde ortak bir yol bulabilmek amacıyla bu ay içinde biraraya gelecek.

Dublin II'yi kısaca Avrupa Birliği’nin iltica politikasının temel belgesi olarak nitelendirmek mümkün. Söz konusu direktife göre, bir mülteciye iltica başvurusu hakkının tanınınp tanınmayacağı ile ilgili karar, ilk kez ayak bastığı AB ülkesi tarafından veriliyor. En fazla mülteci akınına uğrayan ülkelerin başında Akdeniz'e kıyısı olan İspanya, İtalya ve Yunanistan geliyor. Bu ülkelerse mületci sorunuyla tek başlarına mücadele etmek zorunda kaldıklarından ve diğer Birlik üyeleri tarafından destek görmediklerinden yakınıyor. Bu şikâyetlerin öncelikli adresi ise Almanya ve Fransa. Zira AB'nin bu iki ağır topu, Dublin-II Direktifi'nin temel prensiplerinde değişikliğe gidilmesine - daha fazla mülteci kabul etmek zorunda kalacağı gereçesiyle karşı çıkıyor.

Georgien Flüchtlinge im Flüchtlingszenter
Fotoğraf: AP

Türkiye-Yunanistan hattı

Pek çok insan hakları savunucusu ve sivil toplum örgütü gibi Almanya merkezli mültecilerle dayanışma örgütü Pro Asyl de Avrupa Birliği’nin iltica politikasını eleştiriyor. Pro Asyl Başkanı Günter Burkhardt, Türkiye Yunanistan hattının önemli bir iltica yolu olduğuna dikkat çekerek, mali krizden etkilenen Yunanistan’ın ilticayla mücadele konusunda Birlik tarafından kelimenin tam anlamıyla ortada bırakıldığını savundu.

İltica politikasında revize

Alman hükümetinin yabancılar hukuku uzmanı Hartfried Wolff ise Dublin-II Direktifi'nin esasında değişiklik yapılmasını istemiyor. Bu görüş, Alman hükümeti tarafından iltica direktifinin masaya yatıracağı Brüksel'deki görüşmelerinde de dile getirilecek. Alman uzman Wolff,“Yunanistan’daki durumu mercek altına aldık ve iltica prosedürüyle ilgili hukuk devleti ilkesiyle uyuşmayan esaslara ilişkin eksiklikler olduğu kanaatine vardık" diyerek, Yunanistan’da insan onuruna yakışmayan bir iltica prosedürünün uygulandığını da teslim etti. Wolff Yunanistan'da yeterli tercüman olmadığı için mültecilerin ifadelerinin alınma sürecinin kendi standartlarıyla uyuşmadığını da kaydetti.

2009 Aralık ayında, AB içişleri ve adalet bakanları 2012 yılına kadar, bugünkü sorunları bertaraf edecek bir ortak iltica politikası hazırlamayı kararlaştırmıştı. Pro Asyl Örgütü'nden Günter Burkhardt, insan hakları organizasyonlarının, AB Komisyonu’nun sunduğu taslağı, "doğru yönde atılmış olumlu bir adım" olarak gördüğünü belirtti. "Ancak temeldeki yapısal soruna yine de dokunulmuyor. Yani; bir mületcinin kabul edilip edilmemesinden sadece ilgili devletin sorumlu olduğu ilkesinde şu ana kadar ısrar ediliyor" diyen Wolff, AB Komisyonu'nun, girişimlerinin Almanya ve Fransa tarafından bloke edileceğini bildiğini de sözlerine ekledi.

Kirgistan Kirgisien Flüchtlinge im Flüchtlingslager bei Osch Flash-Galerie
Fotoğraf: AP

Por Asyl, Almanya'nın reforma karşı durmasını eleştirirken, diğer yandan İtalya’da süregelen insan hakları ihlallerine dikkat çekti, buna kayıtsız kalınmaması gerektiğini belirtti.

Almanya Kosova'ya yolluyor

Uluslararası Af Örgütü ve Pro Asyl'e göre, Almanya’nın mültecilere tavrı da endişe verici. İnsan hakları örgütleri, Almanya’nın oturum hakkında kolaylaştırıcı bir düzenlemeye gitmesini ve Roman ailelerinin Kosova’ya geri gönderilmesinin derhal durdurulmasını talep ediyor. Pro Asyl Örgütü'nden Burkhardt, "Şimdi mülteciler baskı altına alınacak. Onları geri göndermeye çalışacaklar ve bu giderek artacak" diyerek, 1 Aralık’tan bu yana Romanların geri gönderilmeye başlandığını ifade etti.

Pro Asyl Örgütü ve bir grup mülteci Karlsruhe'deki Federal Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak, mültecilerin Yunanistan'a geri gönderilmesi uygulamasına karşı dava açtı. Şimdi ekim ayında, dava konusu Iraklı mültecinin durumu hakkında verilecek karar bekleniyor.

© Deutsche Welle Türkçe

Richard Fuchs / Çeviri: Gezal Acer

Editör: Murat Çelikkafa