1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

10.05.2011-Alman basınından özetler

10 Mayıs 2011

Bugünkü Alman basınının haber, yorum ve analiz sütunlarında Amerika Birleşik Devletleri ile Pakistan arasında Bin Ladin operasyonu sonrası baş gösteren gerginlik ve Yunanistan'ın borç krizi konuları öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/11CpW

Handelsblatt adlı iktisat gazetesinin ABD – Pakistan ilişkilerini konu alan yorumu özetle şöyle:

“Yapabilse, ABD Pakistan’ı çoktan kaderine terk edebilirdi. Pakistan 100 atom bombası bulundurmasa, Afganistan’a sınırı olmasa ve ikide bir teröristlere sığınma imkanı tanımasa. Washington eski İngiliz sömürgesi Pakistan’ı tam olarak tanıyamadı. Bu yüzden de hiçbir başkan Pakistan politikasındaki zikzakları düzeltemedi.”

Bielefeld’de yayımlanan Westfalen-Blatt gazetesi, Batı’nın, Usame Bin Ladin’in yerini keşfedemediği gerekçesiyle Pakistan’a öfkelenmekte haklı olduğunu yazıyor:

“Pakistan resmi makamları gerçekten habersiz miydi? Terörle mücadelede İslamabat yönetimden duyulan kuşkular artıyor. Pakistan’ın, çaresiz, beceriksiz ve hatta hasmane bir hükümet tarafından yönetilen müflis bir ülke olduğuna kanaat getirenler artıyor. Bin Ladin operasyonu Pakistan istihbaratıyla teröristler arasındaki bağlantıları gün ışığına çıkardı. Barack Obama, Pakistan’da Bin Ladin’i destekleyen bir şebeke bulunduğunu açıkladı. Ancak bu aşamada köprüleri atmak son derece kötü olur. Pakistan askeri, diplomatik ve ekonomik bakımlardan istikrara kavuşturulmalıdır. Barack Obama katı davranmalı, stratejisini değiştirmeli ve İslamabat’ı doğru yola dönmeye zorlamalıdır. Pakistan Amerikan yardımlarına muhtaç olduğu için başkanın bunu başarma şansı yüksek. Yeter ki bu fırsatı değerlendirmesini bilsin.”

Rheinische Post gazetesi ‘Yeni Obama’ başlıklı yorumunda, ‘Bin Ladin operasyonu başarısızlığa uğrasaydı, Barack Obama ikinci başkanlık dönemini rüyasında görürdü’, diyor:

“Amerika karşısında yepyeni bir Obama buldu. Ama yeni Obama’lık başkana külfet olabilir. Kalan görev süresinde onu bekleyen kararları başkomutan edasıyla tek başına alamayacak. Amerikan ekonomisi, komandolara verilecek bir emirle resesyondan kurtarılamaz. Bütün risklerine rağmen Bin Ladin operasyonu basit bir şemaya dayanıyordu: Kötünün karşısındaki iyi. Yani akla kara. Halbuki siyaset renk nüanslarıyla doludur ve öncelikle de gri rengi sever.”

Euro Grubu maliye bakanlarının kamuoyundan gizlemeye çalıştıkları kriz buluşması, Yunanistan’ın mali durumuyla ilgili kuşkuları daha da arttırdı. Kölner Stadt-Anzeiger gazetesi Avrupa Birliği’nin (AB) köklü tedbirler almakta gecikmemesi gerektiğini vurguluyor:

“En iyi çözüm birliğin, ekonomi hükümeti ve mali birlik yoluyla derinleştirilmesi olabilir. Çünkü krizde görüldüğü gibi, siyasi birlikle tamamlanmamış bir para birliği kötü zamanlarda iflasın eşiğine kadar gelebilmektedir. Ancak euronun kaldırılmasının yol açacağı maliyet öncelikle Almanya’da yaşayanlara euroya ne kadar değer verilmesi gerektiğini göstermiş olmalı.”

Berlin'in Tagesspiegel gazetesi, Yunanistan’a ne pahasına olursa olsun yardım etme fikrinin siyasi olduğu kadar ekonomik bakımdan da anlam ifade ettiğini belirtiyor:

“AB’nin 27 üyesi birlik halinde hareket etselerdi, şimdi dünyanın en büyük ekonomik bölgesi olurlardı. Almanya’nın birlikteki konumu da ekonomik gücüyle kendini gösteriyor. Son rakamlar ortada. Sadece mart ayında Almanya 100 milyar euroluk ihracat yaptı. İhraç mallarının yüzde 60’ı AB’deki ortaklarına satıldı. Komşularından talep gelmese Almanya’nın ekonomik gücünden eser kalmaz. Yunanistansız da Avrupa olmaz.”



© Deutsche Welle Türkçe


Ajanslar/A. Günaltay

Editör: Beklan kulaksızoğlu