1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

10 Mayıs 2012

Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkması ihtimali, Avrupa’da radikal partilerin güç kazanması ve Ukrayna’da Yulya Timoşenko’nun tedavisine başlanması Avrupa gazetelerinden seçtiğimiz yorum konuları.

https://p.dw.com/p/14slk
Fotoğraf: picture-alliance/dpa/Fotoreport

Avusturya'dan Kurier gazetesi seçimler sonrası Yunanistan’daki durumu şu şekilde yorumluyor:

“Yunan Radikal Sol İttifakı'nın lideri Alexis Tsipras, önceki hükümetin, alınan kredilerin geri ödenmesine yönelik taahhütlerinin kendisini bağlamadığını açıklarken sözlerini devletler hukukuna dayandırmalıydı. Uluslararası antlaşmalar hükümet değişikliklerinden sonra da, gayet tabii geçerlidir. Eğer Bay Tsipras, ülkesinin Euro’yu muhafaza etmesini istiyorsa, düşüncesini Avrupa Birliği ve alacaklılarla müzakere etmesi şart. Yunanistan düzmece sayılarla Euro Bölgesi’ni kandırdı. Bu yeterince kötü zaten. Euro birliğinden ayrılması ya da atılması ise tüm üyelere zarar verecek bir adım olur. O nedenle Yunanistan’ın Avrupa Birliği ve Uluslararası Para Fonu IMF ile birlikte bir çözüm üzerinde yoğunlaşması gerekir. Herhangi bir tereddüt durumunda işe yarayacak tek şey, Avrupa topluluğunun baskısı olacaktır. Hem bizim hem de Yunanların hatrına...”

Paris'te yayımlanan muhafazakâr Fransız gazetesi Le Figaro Yunanistan’ın Euro bölgesi dışına çıkması durumunda sonuçların ne olabileceğini yorum sütunlarına taşıyor:

“Yunanlar için yapılan fedakarlıklar ölçüsüz ve ekonomiye zarar veriyor, denildiğini duyuyoruz. Bu doğru ve elbette planın etraflıca düşünülmesi gerekiyor. Ancak bir büyüme paktı olup olmayacağı ve eğer Yunanistan Euro Bölgesi’nde kalmak istiyorsa, aşırı bir tasarruf rejimine gidilip gidilmeyeceği Yunanların tasarrufuna bırakılmayacaktır. Yunanistan’ın Euro Bölgesi’nden çıkması sadece ülkeyi yıkıma götürmeyecektir. Tüm Avrupa Birliği için de aşırı tehlikeli bir durum yaratacaktır. Diğer bitap düşmüş ülkelerin, hepsinden önce de İspanya’nın, bulaşıcı hastalığa karşı bağışıklık sahibi olduğuna kim inanır?”

Bağımsız Fransız gazetesi Le Monde ise Avrupa’da yapılan seçimlerde radikal partilerin kazandığı başarıyı yorum sütunlarına taşıyor:

“Fransa ve Yunanistan'daki seçimler, azınlıkların canlanmasına ve seslerini yükseltmelerine ön ayak oldu. İster sağ radikal ister sol radikal cepheden geliyor olsun bunlar Avrupa politikalarındaki mevcut yönelimi reddediyorlar. Bu hareketler geleneksel partileri, özellikle de on yıllardır Avrupa projesine yön veren büyük siyasi akımları sallıyor. Bu meydan okumanın kabul edilmesi gerekiyor. Avrupa düzeyinde hiçbir kurum ve hiçbir hareket bu red cephesinin yönelttiği sorulara yanıt verecek bir durumda değil. Büyük partilerin günün birinde altında kalmamak için derhal ekonomik kriz ve devlet borçlanmasıyla bağlantılı olarak bu konuya eğilmesi gerekiyor.”

Avusturya'dan liberal Der Standard gazetesi Ukrayna’da muhalif lider ve eski başbakan Yulya Timoşenko’nun bir Alman doktor tarafından tedavi edilmeye başlamasını yorumluyor:

“Avrupa Birliği ülkeleri için bu küçük barış teklifi, boykota son vermek ve temsilcilerini Ukrayna’daki Avrupa Futbol Şampiyonası’na göndermek için bir neden değil. Zira ne Timoşenko’nun tutukluluk koşulları ne de ona karşı açılan dava Viktor Yanukoviç’in en büyük günahları değil. Ülkede zaten var olan yolsuzluğun onun başkanlığı döneminde daha da artmış olması çok daha kötü. Yanukoviç’in etrafı siyasi kararlarda ve yargı üzerinde etki sahibi olan ve böylece hukuk devletinin altını oyan bir oligarklar ile sarılmış durumda. Bu, az sayıda kişinin çıkar sağladığı ama büyük çoğunluğu zarar gördüğü bir kayırmacılık rejimi. Buna karşı bir işaret verilmesi, Timoşenko soruşturmasına karşı bir şey yapmaktan çok daha önemli bir adım olurdu.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ercan Coşkun

Editör: Gezal Acer