1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

10.08.2010 - Alman basınından özetler

10 Ağustos 2010

Rusya’daki orman yangınları, Hamburg’da bir caminin köktendinci gruplarla ilişkisi nedeniyle kapatılması, Kolombiya-Venezüella ilişkileri ve Almanya’nın ekonomik durumu, bugünkü gazetelerden seçtiğimiz yorum konuları

https://p.dw.com/p/OgWT
Fotoğraf: picture alliance/dpa

Hannoversche Allgemeine gazetesi, Rusya’daki orman ve tundra yangınlarının devlet – birey ilişkileri üzerindeki etkilerini şöyle yorumluyor:

"Moskova’daki hekimlere, uluorta ölü sayısının her gün ikiye katlandığından bahsetmeleri durumunda işten atılacakları ihtar edildi. Rusya’daki sıkıntının büyümesinde devletin emrindeki elektronik medya da önemli rol oynuyor. Bu güvensizlik ortamında halk üzerindeki devlet otoritesi daha da sertleşiyor. Bundan böyle Rusya’da herkes keyfi olarak göz altına alınıp sorguya çekilebilecek. Kamuoyunda çıkarları için mücadele edenler sistematik bir şekilde yıldırılıyor. Ruslar, tarihlerinde ilk kez olmamak üzere zor nefes alabiliyorlar."

Hamburg’daki eski Kudüs Camii'nin teröristlerin buluşma yeri olduğu gerekçesiyle resmî makamlarca kapatılması Braunschweiger Zeitung’un yorum sütunlarına şöyle yansımış:

"Taibe adını alan eski Kudüs Camii'nin kapatılıp, bağlı olduğu kültür derneğinin yasaklanmasından ayrı olarak, Alman iç politikasındaki tartışmalarda şu zaaf göze çarpıyor: Köktendinci gruplara yöneltilen eleştiriler, hoşgörüsüzlük, tahrik ve yabancı düşmanlığı gibi yakıştırmalarla karşılaşır. Malum tarihî nedenlerle bu polemik Almanya’da hâlâ iş yapıyor. Anayasa düşmanı örgütler bunun farkındalar ve toplumun, devletle arasına mesafe koymayı doğru zihniyet sayan kesiminden uygun zemin olarak faydalanabiliyorlar."

Rheinische Post gazetesinin aynı konudaki yorumu işe özetle şöyle:

“Caminin kapatılması neden bu kadar geçiktirildi? Hamburg eyaletinin içişleri senatörü Christoph Ahlhaus, 25 Ağustos’ta bu eyalet kentin birinci belediye başkanlığına seçilmeye hazırlanıyor. Oylama öncesinde böylesine göz kamaştırıcı bir karar almanın kendisine puan kazandıracağını düşünmüş olabilir. Eski Kudüs Camii ve bağlı olduğu dernek din kisvesi altında demokrasiye ve kendilerinden olmayanların insanlık haklarına cephe almaktaydı. Kendine güvenen demokrasilerde böyle bir şeye müsaade edilemez. Hoşgörünün akılsızlığa dönüşen tipi de vardır. İçişleri Senatörü hangi düşünceyle böyle davranırsa davransın, karar doğrudur ve geç bile kalmıştır. Kapatma kararı aynı zamanda Hamburg’daki ve bütün ülkedeki dürüst Müslüman çoğunluğun da onayını bulacaktır. Onlar, barışsever müminler olarak, hiç de kutsal bir dava uğruna savaşmayan cihatçılara çoktan sırtlarını dönmüşlerdi zaten.”

Bir ara savaşın eşiğine kadar gelen Kolombiya ile Venezüella arasındaki uzlaşma arayışı ve barış zirvesi tertipleme kararı Süddeutsche Zeitung’dan aktaracağımız yorumun konusu. Yorumda, karşılıklı bağımlılığın iyi geçinmeyi şart koştuğunu dile getiriyor:

"Kolombiya’nın sağcı Devlet Başkanı Alvaro Uribe ile Venezüella’nın solcu Devlet Başkanı Hugo Chavez şimdiye kadar zıt kutupları oluşturuyorlardı. Uribe 'Farc' gerillasıyla kıyasıya mücadele etmekteydi. Chavez’in ise bu solcu örgüte ideolojik yakınlık duyduğundan söz edilmekteydi. Şimdi Uribe’nin strateji ustası olduğu söylenen halefi Juan Manuel Santos göreve başladı. Herhalde göreve dış politik bir başarıyla başlamak ister. Bu nedenle Santos ile Chavez arasındaki ikili zirvenin ardından diplomasiye avdet edilmesi şansı yüksektir. Kolombiya ve Venezüella zaten birbirlerine bağımlılar. İkili ticaret iki ülke için de büyük önem taşıyor. Kanun dışı gruplarla mücadelede her iki lidere de hukuk devletine yaraşır yöntemlere başvurması tavsiye olunur.”

Berliner Zeitung’un Alman ekonomisindeki gidişatı konu alan satırlarıyla basın özetlerine son veriyoruz:

“Almanya, Avrupa’nın en güçlü büyüme dinamiği sergileyen ülkesi. Ama bu sadece bir enstantane. Genç sanayi ülkelerinden gelen yüksek talep Almanya’ya yarıyor. Ama bu uzun vadede kalıcı itici güç olmaya yetmez. Kriz sonrasındaki toparlanmayı milyarlarla destekleyen sanayi ülkeleri yardımları azaltıyorlar ve yakında tasarruf programlarına geçecekler. Kriz sona erdi. Ama içinde bulunduğumuz canlanma döneminin doruk noktasına vardığımızı gösteren işaretler de var. Gerçek anlamdaki bir konjonktür patlaması görünürde yok.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ahmet Günaltay

Editör: Ayhan Şimşek