1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

10.11.2008 - Alman basınından özetler

Derleyen: Ahmet Günaltay 10 Kasım 2008

Alman gazetelerinde bugün ABD'nin yeni seçilen başkanı Barack Obama'dan dünyanın beklentileri, ABD - Rusya ilişkileri ve Almanya'da yaşanan ekonomik kriz korkusuna ilişkin değerlendirmeler dikkat çekiyor.

https://p.dw.com/p/FqXr
Fotoğraf: dpa

Lausitzer Rundschau gazetesinde, ABD başkanlığına seçilen Barack Obama’nın ilk basın konferansında vaat ettiği değişimi somutlaştırdığı belirtilen yorum özetle şöyle:

"İki ay sonra görevi devralacak olan Obama seçimden hemen sonra verdiği ilk demecinde, bütün gücünü ekonomik krizin atlatılması için alınacak köklü tedbirlere yoğunlaştıracağını duyurdu. Obama, faturalarını ödeyemeyen ve evlerini kaybetmekten korkan milyonlarca Amerikalı’nın oylarıyla seçildiğini unutmadığını söyleyerek seçim kampanyası sırasında çizdiği rotadan sapmayacağını gösterdi. Barack Obama’nın seçilmesine sevinen Alman siyasilerinin de halkın dertlerine daha fazla kulak vermesini dilerdik. Alman seçmen de bu ilgiyi mutlaka karşılıksız bırakmayacaktır.”

Coburger Tageblatt gazetesinin yorumunda ise yeni ABD başkanının Afganistan politikası ele alınıyor:

“Barack Obama, Afganistan ve Pakistan’daki angajmanın nasıl arttırılacağını henüz somutlaştırmadı. Almanya’nın büyük koalisyon hükümeti, doğru bulduğu çizgide kalıp kalmayacağına karar vermeli. Bush’un Irak’a savaş açması hataydı. Savaşın, uluslararası terörizm ile mücadeleye yararı olmadı. Teröristlerin eğitim kampları ve saklandıkları yerler kimsenin giremediği dağlık bölgelerde, Taliban’ın kaleleri de Afganistan’ın güneyinde bulunuyor.”

Mainz’da yayımlanan Allgemeine Zeitung gazetesi ABD ile Rusya arasındaki silahlanma anlaşmazlığını şöyle yorumluyor:

“Seçim kampanyası sırasında Cumhuriyetçiler dış politikadaki tecrübesizliğini gerekçe göstererek Obama’yı köşeye sıkıştırmaya çalışmışlardı. Bunu başaramadılar. Obama, Rusya’nın meydan okurcasına sertleşmesine, doğru olan cevabı, tek kelime dahi söylemeyerek vermiş oldu. Sadece sözcüsü kanalıyla bütün ihtimalleri değerlendireceğini duyurmakla yetindi. ‘Sükut altındır’ düsturuyla yola çıkan müstakbel başkan görevi devraldıktan sonra, örneğin Guantanamo esir kampını kapatarak sembolik bir mesaj verebilir. Riskli olmayan bu jestle dünyaya Bush döneminin kapandığını gösterebilir. Füze anlaşmazlığı er veya geç zaten gündemine gelecektir.”

Süddeutsche Zeitung, Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev’i konu alan yorumunda Kremlin liderinin Batı için bir bilmece olduğunu yazıyor:

“Batı, Rusya Devlet Başkanı'nı anlamakta güçlük çekiyor. Rusya’nın katkısıyla çözülmesi gereken büyük konuların gündeme geldiği bir döneme girmekte olduğumuz düşünülürse, bu kötü bir başlangıçtır. Dünya Finans Zirvesi yaklaşıyor. AB, doğulu komşusu ile ilişkilerini yeni bir temele oturtacak olan ortaklık anlaşmasıyla ilgili müzakerelerin sürdürülmesini istiyor. Bütün dünya, Rusya - ABD ilişkilerinde yumuşama sinyali bekliyor. Ekonomik krizin petrolü ucuzlatması Medvedev’den beklenen modernleşme hamlesini sekteye uğratabilir. Rusya’nın böyle bir dönemde Batı’ya daha fazla ihtiyacı var. Brüksel ve Washington bunu unutmamalı. Küreselleşme çağında kimse kendi kendine yardım edemez. Kendinden çok emin görünen Rusya da.”

Die Welt gazetesinde de Almanya’daki ekonomik kriz korkusunu konu alan bir yorumu dikkat çekiyor:

“Almanya hükümeti, ‘geliyorum’ diyen ekonomik krize hazırlıksız yakalanmakla suçlanıyor ve Almanya’yı reel ekonomi depreminin beklediği öne sürülüyor. Oysa panik havası yaratmak yerine objektif analizlere kulak vermek gerekir. Kimsenin gelecek korkusuyla halkı paniğe sürüklemeye hakkı yoktur. Alman ekonomisi kriz döneminde beklenenden daha sağlam bir görüntü veriyor. Almanya, son krizin ardından yaptığı reformlarla rekabet gücünü arttırdı. Kriz dönemlerinde ekonomik politikalar metanetiyle ölçülür.”