1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

10.11.2011 - Avrupa basınından özetler

10 Kasım 2011

İran’ın nükleer silah geliştirme çalışmaları yüzünden patlak veren savaş endişeleri ve Avrupa’nın borç krizi, bugünkü Avrupa gazetelerinden aktaracağımız yorumların konuları.

https://p.dw.com/p/138FT

Avusturya'nın Die Presse gazetesi, İran krizinde tek çözümün rejim değişikliği olabileceğini yazıyor:

“Tek çözüm yolu rejimin değişmesi olabilir. Bölgenin uzun vadeli istikrarına önem veriliyorsa, yılın ilk aylarından beri Arap aleminde kol gezen devrim virüsünün İran'a da bulaşması temenni edilmelidir. Tahran yönetiminin özgürlükçü hareketleri hemen bastırma yoluna gitmesi, rejimin içinde bulunduğu çaresizliği gözler önüne seriyor. Sıkı müttefiki Suriye'deki isyanın uyandırdığı heyecandan da eser kalmadı. Rejim, ayakta kalması karşısındaki asıl tehlikenin dışarıdan değil, dış saldırı durumunda yönetimle kenetleneceği kesin olan kendi halkından kaynaklandığının farkında.”

Dernieres Nouvelles d'Alsace adlı Fransız gazetesi İran'ın er veya geç bombasına kavuşacağını ve bölgenin diğer ülkelerinin de nükleer güç olmaya heveslendiklerini belirtiyor:

“Birleşmiş milletler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi ve Almanya 2002 yılından beri İran ile bu ülkenin nükleer programını görüşüyor. Ama bir arpa boyu kadar yol alınamıyor. İran'ın, sivil geliştirme programı kisvesi altında atom bombası edinmeye çalıştığı 2002'den beri biliniyor. Orta menzilli taşıyıcı füzeleri hazır olan bomba henüz ortalarda yok. Ama İran, bu ülkeye demokrasi getirilebileceği hayaline kapılan Avrupalılarla Amerikalıların protestolarına rağmen, eninde sonunda bombasına kavuşacak. İsrail, resmen doğrulamasa da çoktandır nükleer silahlara sahip. Türkiye ve Suudi Arabistan da böyle bir arayışa girerse bölgede yeni bir korku dengesi tesis edilmiş olur.”

Fransa'nın önde gelen günlük siyasi gazetelerinden Le Monde, finans piyasalarının başbakanları yerinden edecek güce kavuştuğuna işaret ettiği yorumunda Berlusconi'nin akıbetini ele alıyor:

“İtalyan solunun yapamadığını piyasalar başardı. Berlusconi gidici. Roma haftalardır piyasaların yoğun baskısı altındaydı. Artan faizler yüzünden kendiliğinden büyüyen borçlanma zincirini kırabilmesi için, Roma yönetiminin can yakıcı tedbirlere başvurması kaçınılmaz olacak. Piyasalar ve Avrupalı ortakları Berlusconi'nin bu işin altından kalkabileceğine güvenmiyor. Karizmatik lider şimdi, yıllardır siyaseti ticari çıkarları için kullanmasının, adaleti manipüle etmesinin, seks skandallarının ve bunga bungacı yönetim tarzının faturasını ödüyor.”

Neue Zürcher Zeitung adlı İsviçre gazetesinin ‘Egemenlik ve iflas' başlıklı yorumunda şu görüşler dile getiriliyor:

“Kriz birliğin, topluluğa tabi olma ile vazgeçilmez milli hükümranlık arasındaki dengeleri yerine oturtan ikinci kuruluş vesilesi olabilir. Egemenlik gerçekten iflasın başladığı yerde biter mi? Berlin ve Paris'teki başöğretmenlerin ihtarlarına muhatap olan Berlusconi değil de ülkesinde itibar gören bir lider olursa, egemen halklar buna ne kadar tahammül edebilir? Berlusconi nihayet görevi bırakacağını açıkladı. Ama bu istifanın ortaya attığı siyasi sorular halâ yanıtlanmış değil.”

Sol liberal İngiliz gazetesi The Independent İtalya'daki krizin Avrupa Merkez Bankası'nın müdahalesiyle hafifletilebileceğini yazıyor:

“Almanya, seçmenlerinin istememesine rağmen Avrupa Merkez Bankası'nın İtalyan borç tahvillerini satın almasına izin vermeli. Merkez Bankası zaten yeni İtalyan tahvillerini alıyor. Ama alımları, ikincil piyasadaki fiyatlar makul düzeye inene kadar genişletmesi gerekir. Paranın dış değerini istikrarsızlaştıran huzursuzluk karşısında, siyasi itirazlar bir yana bırakılmalıdır. Para Fonu da Portekiz ve İrlanda örneklerinde olduğu gibi kredileriyle piyasayı rahatlatabilir. Uzun vadede Euro'nun geleceği hararetli tartışmalara konu olacak. Kısa vadede ise tek kurtuluş yolu, derhal ve kapsamlı müdahalede bulunmak olabilir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: A. Günaltay

Editör: Ayhan Şemşek