10.12.2008 - Alman basınından özetler

Berlin'de yayımlanan Tageszeitung, Yunan siyasi sistemindeki çarpıklıklara işaret ediyor yorumunda.

“Öğrenci Alexis Grigoropulos'un ölümü bir dönüm noktası. Polis keyfiyetine karşı haklı protestolar, artık keçeleşmiş, yolsuzluklara batmış ‘Helen sistemine' karşı geniş kesimlerin katıldığı bir ayaklanmaya dönüştü. Şu an muhafazakar Başbakan Kostas Karamanlis'in başında bulunduğu ‘Helen Sistemi'nin başlıca özelliklerinden biri, Yunanistan'da sadece doğru soyadını taşıyanların siyasi kariyer yapabilmesi. ‘Helen Sistemi' siyasi perspektif sunmuyor ve sadece hangi kast iktidardaysa onun üyelerine hizmet ediyor. Bu nedenle Yunanistan'da sokaklar alevler içinde. Devletin verdiği yetkiyle şiddet uygulayan bir polis memuru mevcut krizin patlak vermesine neden oldu. Devletin temsilcisi olarak tüm Yunan polis teşkilatı bedelini ödüyor.”

Kölner Stadt-Anzeiger de yaşanan şiddetin kaynağının siyasi olduğunu vurguluyor.

“Şiddetin kaynağı onyıllardır Yunan okul ve üniversitelerinin ihmal edilmesi, sosyal politikalardaki başarısızlık ve gençler arasındaki yüksek işsizlik. Bu sorunları ülkenin demokrasiye döndüğü 1974'ten bu yana hiçbir hükümet ciddi bir şekilde ele almadı. Sosyologlar, siyaset bilimciler ve yorumcular yıllardır büyüyen şiddet potansiyeline karşı uyarıyor. Bu potansiyelin ne kadar büyük olduğu ise şimdi görülüyor.”

Berliner Zeitung'un yorumu ise şöyle:

“Başbakan Kostas Karamanlis beş yıl önce göreve, eski sağdan farklı politikalar izleme vaadiyle geldi. Devletteki yozlaşma ve ülkedeki yoksullukla mücadele sözü verdi. Ama bunun yerine iktidar dönemine sadece yeni yolsuzluk skandalları ve pekçok kişinin işine mal olan özelleştirmeler damgasını vurdu. Gençler siyasetin gelecek perspektifi sunmak yerine sadece polis şiddetiyle kendini güvenceye aldığı hissini taşıyor. Ve bunu sineye çekmek istemiyor. Şu ana kadar Yunanistan'da hiçbir hükümet gençlerin ayaklanması karşısında ayakta kalamadı.”

Frankfurter Rundschau gazetesi ise İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 60'ıncı yıldönümünde mevcut durumu irdeliyor:

“İnsan haklarını dünya çapında geçerli kılma iradesi mevcut olsa da bunu gerçekleştirmenin önünde önemli engeller var. Uluslararası Ceza Mahkemesi çok zayıf durumda. İnsan hakları ihlalinde bulunan ve tutuklama emriyle arananların Mahkeme önüne çıkarılabilmesi için etkin bir polis gücüne ihtiyaç var. Batı, işkence yasağının yumuşatılması, terör zanlılarının temel haklarının ellerinden alınması, vatandaşların takibatı gibi girişimlere son vermeli. Çünkü bu uygulamalar sadece dünya çapında diktatörlere daha kötü ihlaller için açık çek vermeye yaradı. Yeni Başkan Obama döneminde ABD terörle mücadeledeki aşırılıklarını hukuki takibata alırsa, bu önemli bir sinyal olur."