11 Eylül davası karar aşamasında

Mzudi’nin yargılandığı ve karar aşamasına gelinen davada iddia ve savunma makamlarının karşıt söylemleri, sağlıklı bir sonuç tahmini yapmayı zorlaştırıyor. Federal savcılar ve müdahil avukatlar, Mzudi’nin suçlu olduğu iddiasıyla 15 yıl hapis cezasına mahkum olmasında ısrar ederken, sanığı avukatları delillerin yeterli olmadığını ve bu nedenle beraatini istiyorlar. Ancak yargıçların 11 Aralık tarihindeki duruşmada, Mzudi’nin tahliyesine kararı vermesini, davanın sonucuna ilişkin önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor.

Mahkeme, Remzi Binalşip adlı bir sürpriz bir tanığın ifadesine dayanarak Abdülgani Mzudi’nin tutuksuz yargılanmak üzere tahliyesine karar vermişti. Binalşip, 11 Eylül saldırısını planlayan terör hücresinin mensubuydu ve olaydan sonra ortadan kaybolmayı başarsa da, tam bir yıl sonra, 11 Eylül 2002 tarihinde Amerikan gizli servisi birimlerince Pakistan’da yakalanmış, bu tarihten beri gözaltında tutulduğu gizli tutulmuştu.

Hamburg’daki mahkemenin, Mzudi hakkında en sağlıklı bilgiyi verebilecek Binalşip’in tanık olarak dinlenmesi için Amerikan makamlarına yaptığı başvurular ve ifadesi yerinde alınmak üzere girişilen çabalar hep reddedilmişti. Tek bir istisna dışında. Binalşip, Amerikan gizli servisindeki sorgulaması sırasında Hamburg’daki terör hücresinin 4 elemanının adlarını vermiş, bunların arasında Mzudi’ni adına rastlanmadığı Hamburg’daki mahkemeye iletilmişti. Bunun üzerine Mzudi’nin suç işlediğine dair kesin delil yetersizliğinden ve kaçma tehlikesi de bulunmadığı gerekçesiyle tutukluluk halini kaldırmışlardı.

Dava karar aşamasında

Şimdi ise karar aşamasına gelinen davada, suça karıştığı konusunda elle tutulur bir delil olmaması, saldırı hakkında bilgisi bulunmaması ve mahkemenin tahliye kararı dolayısıyla sanık avukatları, müvekkilleri Mzudi’nin beraatini istiyorlar.

Sanığın, daha sonra intihar pilotu olarak 3 binden fazla insanın canına mal olan saldırıyı düzenleyenleri önceden tanıdığı, onlar adına Hamburg’da ev kiraladığı, maddi destek sağladığı ve bir süre El Kaide’nin Afganistan’daki bir kampında kaldığı şimdiye kadar kanıtlanan noktalar.

Avukatları beraatini istiyor

Ancak avukatları bu gibi ilişkilerin Müslümanlar arasında olağan sayılan, ”taraf” olmayı gerektirmeyen özellik taşıdığını belirtiyor. Mzudi’nin savunmasını üstlenenlerden biri de Türk asıllı avukat Gül Pınar ve savcının kanıtları mozaik parçaları olarak nitelediği suçlamaların haklı gerekçelere dayanmadığı görüşünde:

"Biz federal savcılığın mozaik parçaları olarak tanımladığı tüm noktaların tarafsız fiil olarak algılanması gerektiğini savunuyoruz ve bunu da haklı gerekçelerle kanıtlamaya hazırız. Tarafsız fiil için bir başka örnek vermek gerekirse: Bir silah satıcısının sattığı bıçakla birinin öldürülmesi halinde bu satıcının cinayet fiiline yardım ettiği de söylenemez.”

Oysa savcılar, Mzudi’nin, Hamburg’daki terör hücresinin elemanlarıyla sıkı bir ilişki içinde bulunmasının, suça iştirak fiili için yeterli delili sunduğu kanaatinde.