1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

11.01.2011 - Avrupa basınından özetler

11 Ocak 2011

Seçtiğimiz yorumların çoğunluğu Bask terör örgütü ETA’nın dün yaptığı kalıcı ateşkes ilanı ile ilgili. Diğer iki değerlendirme ise Tunus ve Cezayir’deki sokak gösterileri ile Mısır’daki siyasi gerginliği konu alıyor.

https://p.dw.com/p/zwCt

Sol liberal İtalyan gazetesi La Rebubblica yorumunda, ETA’nın kalıcı ve uluslararası topluluk tarafından denetlenebilecek ateşkes ilanını, örgütün silahlı mücadeleyi sona erdirme doğrultusundaki ilk önemli adımı olarak gördüğünü yazıyor:

“Terör örgütünün yeni hamlesi gerçi Zapetero hükümeti tarafından soğuk karşılandı, çünkü İspanya Başbakanı Zapatero örgütten ‘daha inandırıcı adımlar’ bekliyor. Ne var ki örgütün bu çıkışının ardında Mayıs ayında yapılacak ve Bask milliyetçilerinin önemli pozisyonlar elde etmek istediği yerel seçim gerçeğinin olduğu da farkediliyor. Böylece, ayrılıkçı terör örgütü İrlanda Cumhuriyetçi Ordusu IRA’dan sonra Bask törör örgütü ETA da Avrupa tarihindeki en uzun silahlı anlaşmazlığı sona erdirmek maksadıyla geçmişine nokta koyacak gibi görünüyor.”

Fransız La Croix gazetesi ise ETA’nın kalıcı ateşkes ilanını şöyle yorumluyor:

“Basklı teröristlerin boynundaki ilmik gittikçe daralıyor. Fransız ve İspanyol güvenlik makamlarının işbirliği sonucunda polisin ETA üzerinde hayli etkili olduğu ortaya çıkıyor. Fransa’da güvenli sığınacak yer bulamayan çok sayıda örgüt üyesi tutuklandı, örgüt gücünü yitirdi. Barış görüşmeleri uzun bir süreçtir. Barışa giden yol ise daha da uzundur. Bu uzun yürüyüşte engeller, hayal kırıklıkları, ama aynı zamanda ümitler vardır. Herşeye rağmen ateşkes mümkündür. İrlanda’da bunu gördük, insanlar İspanya’da da aynı şeyi yaşamak istiyor. Terörizmin kullandığı şiddet, çıkmaz yoldur. Son söz hakkı şiddetin olmayacaktır; bundan eminiz.”

Fransa’da yayınlanan Ouest-France gazetesinin yorumu ise farklı bir konuda. Gazete Mağrip ülkelerinde son günlerde yaşanan protesto gösterilerine değiniyor:

“Tunus’ta üç, Cezayir’de de bir haftadan bu yana gençler sokağa dökülüyor. Bu ülkelerdeki gençlik, hiçbir gelecek perspektifi olmamasına ve bu durma mahkum edilmişliğe baş kaldırıyor. İş yok, konut yok, para yok. Düşünce özgürlüğü yok, Avrupa vizesi yok. Ve ümit besleyebilecekleri uzun vadede ortaya çıkacak siyasi bir aleternatif de yok. Tunus ile Cezayir, tarihi geçmişleri, ekonomileri ve toplumun ruh hali olarak birbirinden çok farklı iki ülke. Ama heriki ülkenin de gençliğine sunduğu ve gençliğin kabullenmek istemediği tek bir şey var, o da yerinde saymak!”

Sol liberal İspanyol gazetesi EL Pais, Mısır’daki Ortodoks Kıptî Kilisesi’ne düzenlenen saldırının ardından ülkede başgösteren siyasi gerginlikleri yorum konusu yapmış. Gazete şu görüşlere yer veriyor:

“Teröristler saldırı hedefini bilerek seçtiler. Mısır, siyasi durumun gün geçtikçe kötüye gittiği bir ülke. Hüsnü Mübarek rejimi gittikçe otoriterleşiyor. Demokratik reform yollarının tıkanması nedeniyle, İslamcılar da dahil olmak üzere çözümü şiddette arayanların sayısı gittikçe artıyor. Teröristlerin Mısır’daki Kıptîleri hedef almalarının kendileri açısından iki önemli getirisi var: Birincisi, Hristiyan Kıptilerin İslamcılar tarafından düşman olarak görülmesi. İkincisi de, Mısır'ın diktatörlüğe doğru ilerlemesi.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay