1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

11.01.2012 - Alman basınından özetler

11 Ocak 2012

11 Ocak 2012 tarihli Alman gazetelerinde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın yeniden reform sözü verdiği konuşma ve Guantanamo Kampı'nın kuruluşunun 10'uncu yıldönümü vesilesiyle yapılan değerlendirmeler öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/13hKd

Süddeutsche Zeitung, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın konuşmasına yönelik şu değerlendirmeyi taşıyor yorum sütunlarına:

"Ülkedeki durum karışık bir hal aldıkça, Beşar Esad da beyni ve kalbi bir korseyle çevrelenmiş bir hükümdar olduğunu daha da fazla kanıtlıyor. Ezbere sözlerle bilinen eski reform kataloğunu bir kez daha yineledi: Yeni bir anayasa, yeni yasalar, yolsuzlukla mücadele… Tüm bunlar onun yetkisinde. Ancak bunlar artık işe yaramıyor. Çünkü Devlet Başkanı, yıllardır reform sözleri veriyor ancak hayata geçirmiyor. Halkın ayaklanan kesimi, ister barışçıl göstericiler ister silahlı isyancılar olsun, son derece kötü deneyimleri nedeniyle Esad'a güvenmiyor. Esad Suriye'deki bu açmazı bitirebilmek için, rejim ile muhalifler arasında bir diyaloğun temelini oluşturmak zorunda. Bunun için de güvenlik güçlerini dizginlemeli, isyancılara ceza almayacakları güvencesi vermeli ve Arap Birliği'nin gözlemci heyetine hareket özgürlüğü sağlamalı."

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesi ise aynı konuya ilişkin yorumunda, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın iktidarı bırakmak istememesinin, kimseyi şaşırtmadığını belirtiyor ve yoruma şöyle devam ediyor:

"Yemen Devlet Başkanı Ali Abdullah Salih yaz aylarından bu yana Esad'a, zekice taktikler uygulayarak görünürde boyun eğermiş gibi yapmanın, ancak esasında her şeyi olduğu gibi devam ettirmenin bir örneğini sunuyor. Esad ‘Suriye Baharı'nın başlamasından bu yana yaptığı dördüncü büyük konuşmada mart ayında yeni anayasa için referanduma gidileceğini açıkladı ve daha sonra da ülkede seçimlerin yağılacağını duyurdu. Ancak muhalifleri ve isyancıları yine ‘terörist’ olarak tanımladı ve olanlardan dış mihrakları sorumlu tuttu. Ortadoğu için bu sözler artık dünde kalmıştır. Suriye'de birçok kişinin çıkmaza girdiğini konuştuğu bu süreç, akıllara diğerleri dâhil edilmeden Esad ile yeni bir düzene geçiş yapılabileceği düşüncesini getiriyor.”

Potsdam merkezli Maerkische Allgemeine ise Beşar Esad'ın iktidara geldiği ilk yıllarla bugün geldiği noktayı karşılaştırıyor. Yorum şöyle;

"2000 yılında babasının ölümünün ardından dinamik, enerjik, fikir dolu genç bir lider olarak halkın karşısına çıkan Beşar Esad, halkına Suriye'nin geleceğini nasıl gördüğünü açıklamıştı. Ülkeyi modernleştirip, uluslararası rekabete uygun hale getirmek, dışa açılmak ve ekonomik reformlar yapmak istiyordu. Üniversite mezunu Esad o dönem İngiltere'den yeni dönmüş ve başta gençler olmak üzere birçok kişiyi etkilemişti. Bugün ise henüz 46 yaşında olmasına rağmen etrafındaki yaşlılar kadar tozlanmış görünüyor. Politikacıların halka sırtını dönmesi tehlikeli bir durum. Esad sert politikaları ile diğer iktidar sahiplerinden daha iyi olmadığını gösterdi."

Heidelberg merkezli Rhein Necker gazetesi ise Küba'daki Amerikan esir kampı Guantonamo'nun açılmasının onuncu yılında, kampı bir utanç olarak değerlendirdiği yorumu taşıyor sütunlarına. Gazete, bu utancın gerekçesinin sadece mahkûmlara işkence edilmesi olmadığını belirtiyor ve ekliyor:

"Hayır, burada gerçekten de kınanması gereken durum, buraya insanların ‘şüpheli ilkesine' göre yerleştiriliyor olması. Ne var ki, bu tutum hukuk devletine uygun değil. Bu, sivil bir topluluğu ilkel çağlara geri götürüyor. Kampın kurulmasından Geroge W. Bush sorumlu ancak kampın kapatılmamasından da Barack Obama. Tabii ‘kötü' Cumhuriyetçiler ona izin vermiyordur şeklinde bir önerme de sunulabilir. Ancak bu doğru değil. Sırf, ‘teröre destek veren' Obama'ya karşı bunu kullanarak seçim kampanyası yürütebilmek için bile izin verirlerdi. Bu, Obama için çok büyük bir risk ve mahkûmların kaderi de umurunda değil."


© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Gezal Acer

Editör: Başak Özay