1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1102 Presseschau 2

11 Şubat 2011

Bugünkü Avrupa basını Mısır'da Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in istifa etmeyerek, yetkilerinin bir bölümünü yardımcısına devretmesinin yarattığı hâyâl kırıklığını ele alıyor.

https://p.dw.com/p/10Few

Fransa'dan muhafazakâr La Croix gazetesi Mısır'daki siyasi gelişmeleri şöyle değerlendiriyor:

"Mısır'da bundan sonra neler olacak? Gözlemci, diplomat ya da ülkeyi yakından tanıyan hiçbir uzman, Arap dünyasında olup biten bu gelişmeler konusunda bir öngörüde bulunamadığı gibi, ülkede önümüzdeki dönemdeki gelişmeler konusunda da bir iddiaya giremiyor. Muhalefetin bertaraf edildiği Mısır’da tek örgütlü parti olan Müslüman Kardeşler ya da ordu iktidarı ele geçirirse, ufku kara bulutların kaplayabileceği kesin. Ülkede ancak umut, güven ya da bölünmek istemeyen göstericilerin çeşitliliği konusunda bir iddiaya girebilir. Ekonomik sıkıntılarla ezilen halka sadece bu belirsizliğin hâkim olduğu dönemleri çabuk atlatması dilenebilir."

Bir başka Fransız gazetesi Le Monde ise Tunus ve Mısır'ın ardından Fas'ı mercek altına alıyor. Gazeteye göre Fas bu iki ülkeden farklı bir konumda:

"Fas hükümeti, Tunus'ta Bin Ali rejiminin yıkılmasına çok temkinli tepki gösterdi. O dönemden beri polis çok dikkatli davranıyor. Polis, cop ve kaskları bir kenara bırakıp, muhalefet, işsizler ya da üniversite mezunlarının Mısır'la dayanışma için düzenlediği gösterileri çok soğukkanlı biçimde izliyor. Transparency Fas adlı derneğin kurucusu Sion Assidon yaptığı bir açıklamada, 'Sokaklarda gösteri yapan insanlar, gidişatı değiştirebileceklerinin farkına vardılar' dedi. Ancak rejimin en sıkı karşıtları bile ülkedeki kraliyeti tartışmaya açmıyor. Kraliyeti eleştirenler İspanya da İngiltere benzeri bir parlamenter monarşi istiyorlar. Bu taleple Tunus'tan bir hayli uzak konumdalar."

Avusturya'dan Der Standard Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'in dün akşamki konuşmasını değerlendiriyor:

"Mübarek'in halkı yatıştırma denemesi, bu kez ateşe daha fazla benzin döktü. Mübarek kapıldığı hayâlde büyük olasılıkla, kendisinden sonra kaosun yaşanabileceğine inanıyor. Ancak asıl kendisi buna neden oluyor. Bunun anlamı Mısır'daki isyanın çok tehlikeli bir yol ayrımına geldiği. Akla yeniden şu soru geliyor: Ordu şimdi ne yapacak? Yine bu yaşlı liderin arzularına boyun eğecek mi? Bunun için göstericilerin üzerine ateş açacak mı? Onların gösterilerinin sona ermesini mi bekleyecek ya da Mübarek'e bin sonraki açıklaması öncesinde ondan ne beklendiğini izah edecek mi?"

Hollanda'dan de Volkskrant, 'Mübarek halkı hayâl kırıklığına uğratıyor' başlıklı yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

"Halk ayaklanması şimdi daha da genişleyebilir. Son günlerde giderek daha fazla doktor, avukat ve memur göstericilerin saflarına katıldı. Grev ve huzursuzluklar ülke geneline yayıldı. Protestocular bütün korkutma çabalarına rağmen güç kazandı. Mübarek'in konuşması muhalefet hareketinin yanı sıra Beyaz Saray'ı da hayâl kırıklığına uğrattı. Şimdi bu durumun ardından akla iki seçenek geliyor: Ya Amerikalılar Mısır'daki durumu yanlış tahmin etti ya da Mısır hükümeti ya da ordunun üst düzey komutanları üzerindeki etkileri onların düşündüğünden daha az."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topçu

Editör: Ayhan Şimşek