11.03.2009 - Avrupa basınından özetler

Lyon'da yayımlanan Fransız Le Progres gazetesi, AB Maliye Bakanları'nın katma değer vergisinde indirime gitme kararını yorum sütunlarına taşıyor:

"Politikacıların verdikleri sözleri tutmadığını söylemeyi seviyoruz. Evet, bu yanlış. En azından Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkoyz için. Sarkozy selefi Chirac'ın verdiği sözleri bile tutuyor. Chirac restoran sahiplerine katma değer vergisinin indirilmesi sözünü yıllar önce vermişti. Şimdi bu sözü Sarkozy yerine getirdi. Fransa'da herkes bunun çok pahalıya malolduğunu ve kararın restorana giden müşterilerin faturalarını azaltmayacağını biliyor. En iyi durumda az sayıda insana iş olanağı sağlayacak. Ancak önemli olan politikacıların istediklerini yapabildiklerinin görülmesi."

İtalyan Corriera della Sera gazetesi ise Tibetliler'in 50 yıl önce Çin yönetimine karşı başlattıkları, başarısız olan ayaklanma girişiminin yıldönümünü ele alıyor. Yorum şöyle:

"Önce ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton Çin'e gidiyor ve Çin'in rejim karşıtlarına yönelik baskı politikasını unutuveriyor. Ardından Lahey'deki Uluslararası Ceza Mahkemesi Sudan Devlet Başkanı Ömer El Beşir hakkında savaş suçu işlemek suçundan tutuklama kararı çıkarıyor. Şimdi ise Tibet sorunu hükümetlerin suskunluğunu bozmadığı bir ortamda gündeme geliyor. Asıl sorun buradan kaynaklanıyor. Batı kendi kendine sansür uyguluyor, karşılıklı çıkarları hafife alıyor. AB değerlerini temsil etmeyerek, varlığını riske atıyor."

İspanyol El Pais gazetesi ise aynı konuyla ilgili yorumunda, Çin'in Tibet politikasıyla kendisine zarar verdiği görüşünü savunuyor:

"Çin Tibetliler'in ruhani lideri Dalay Lama'ya karşı izlediği sert düşman tavrıyla büyük bir hata yapıyor. Dalay Lama tırnak içinde ılımlı bir kişi. Dalay Lama, Tibetliler'in tersine Çin'le müzakereler yapılabileceğine ve soruna barışcıl bir çözüm bulunabileceğine genç Tibetliler'den daha fazla inanıyor. Ayrıca Çin'in egemenliğini tanıyor ve Çin Halk Cumhuriyeti sınırlarındaki Tibet'e daha fazla özerklik tanımasını istiyor. Pekin yönetimi ülkenin bir bölümünde barışı sağlamak için benzersiz bir fırsatı kaçırıyor."

Kuzey İrlanda'da 48 saat içinde İngiliz Ordusu ve polisini hedef alan üç kişinin öldüğü saldırılar, uzun bir aradan sonra kanlı terör saldırılarının yeniden artacağı endişesine yol açtı. Alman Frankfurter Rundschau gazetesi konuyu şöyle yorumluyor:

"Elbette İrlanda'da politik olarak birbirine tamamen ters düşen görüşleri savunanlar var. Ve doğal olarak toplumsal sorunlar uzun süre ihmal edilmiş bölgelerde daha fazla büyüme imkanını bulur. Kuzey İrlanda'da sorunun tamamen çözülmesi için daha uzun yıllara ihtiyaç var. Ancak bir zamanların birbirine düşman olan tarafları, şimdi müttefikler ve sorunun çözümü için doğru yolda ilerliyorlar. Soğukkanlı olmayı başardıkları sürece bu zor süreci de atlatacaklardır."