1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Avrupa basınından özetler

11 Haziran 2012

Suriye’deki durum, İspanya’nın da kriz girdabına kapılması ve Fransa meclis seçimlerinin ilk turu Avrupa basının öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/15BvT
Fotoğraf: Fotolia

Avusturya’nın Die Presse gazetesi, Suriye için barış planı hazırlamaya çalışmanın zaman kaybı olduğu görüşünde:

“Beşar Esad’ın hasımlarıyla uzlaşma arayabileceğini hayal etmekten artık vazgeçelim. Esad milli birliğe önem vermiyor ve ‘benden sonra tufan’ diyor. Batı’nın üç alternatifi var: Birincisi, hiç karışmayıp, meselenin kendiliğinden hallolmasını beklemek. İkincisi Avrupa ve ABD’nin hiç olmazsa silah ambargosu konabilmesi için Rusya’yı ikna etmeye çalışmaları. Üçüncüsü ise askeri müdahale. Batı kendini buna hazırlamalı. Tehdit senaryosuna inandırıcılık kazandırılamadığı sürece Esad yola getirilemeyecektir.”

Madrid yönetiminin, İspanyol bankalarının kurtarılması için Euro Bölgesi’nden yardım istemesini Tages-Anzeiger adlı İsviçre gazetesi şöyle yorumluyor:

“Euro İstikrar Mekanizması yardım kredisi verirse, İspanya’nın özel alacaklıları açısından her iki açıdan da zararlı olacak bir durum ortaya çıkabilir. İstikrar mekanizmasının alacakları öncelik kazanır ve özel alacaklı geri planda kalır. Bu durumda yatırımcının daha fazla İspanyol tahvili satmaya kalkışması krizi azdırır. Kurtarma şemsiyesinin İspanyol bankalarına da açılması üzerine Finlandiya fona yaptığı katkı için ek garanti talebinde bulundu. Bunun güven arttırıcı bir adım olduğu söylenemez.”

Budapeşte’de yayımlanan Magyar Nemzet adlı gazete Avrupa finans piyasasındaki krizin sorumlularından hesap sorulmasını istiyor:

“Bankaların sorumsuzca işletilmesinin faturasını 2008 yılından bu yana halk ödüyor. Tahsil edilmesi mümkün olmayan kredilerin zarar hanesine yazılması daha uzun yıllar alacak. Bankalar da kredi verme görevini yerine getiremez duruma düşecek. Bu durumda resesyon azacak ve ekonomik daralmayı aşma imkânları ortadan kalkacak. Bankalar krizin paniğe yol açmasının neye mal olacağını söylemeye gerek yok. Bankaların kredi verme çılgınlığına yıllardır seyirci kalan denetleme kurumlarına affedilmez ihmalleri yüzünden hesap sorulmayacak mı? Bunun cevap beklenmeyen bir soru olduğu herhalde anlaşılmıştır.”

De Standaard adlı Belçika gazetesi Avrupa’nın zaman tüketmekte olduğunu vurguladığı yorumunda ‘gemisini kurtaran kaptan’ zihniyetine yer olmadığını yazıyor:

“Büyük tehlikeyle burun buruna gelindiği halde Avrupa’nın siyasi liderleri para birliği için verilen karardan doğru sonucu çıkartma cesaretini bir türlü gösteremiyorlar. Euro Bölgesi, kıta tarihinin en önemli kararı namını taşıyor. Günümüzde ondan daha büyük ve daha iddialı bir proje bulunmuyor. Krizi birlikte atlatmak zorundayız. Alternatifi feci olur. Avrupa’nın geleceğidir, söz konusu olan. Batışı önleyecek siyasi ve mali araçlar mevcut. Sadece Avrupa mimarisinin her şeyden önemli olduğunu gösterecek siyasi iradeden yoksunuz. Bu durumu değiştirmek için fazla zaman kalmadı.”

Paris’te yayımlanan Le Figaro gazetesi, meclis genel seçimlerinin ilk turunda Sosyalistlerin birinci parti olmasını şöyle yorumluyor:

“Sosyalist Parti’nin tek başına mutlak çoğunluğu kazanma ihtimali oldukça zayıf. Bu durumda Jean-Marc Ayrault hükümet, başkanın programını uygulayabilmek için Yeşillerden ya da sol kanattan sürekli destek dilenmek zorunda kalacak. Halk Hareketi Birliği’nin muhafazakârlarına sürekli olarak çetin güncel sorunlara işaret etmek düşecek: Euro ve Avrupa’nın içinde bulunduğu kritik durum, kamu açıklarını azaltma mecburiyeti ve Fransız şirketlerine yeniden rekabet gücü kazandırılması. Fransızlar ikinci turdan sonra gerçeklerle yüzleşme vaktinin geldiğini anlayacaklar. Vergi reformunun ürkütücü faturası önlerine o zaman konacak.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: A. Günaltay

Editör: Beklan Kulaksızoğlu