1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

11.08.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Aydın Üstünel11 Ağustos 2006
https://p.dw.com/p/AblS

İngiliz polisinin, ABD’ye gidecek olan uçaklarda bombalı saldırı planını son anda önlemesi, bugünkü Alman gazetelerinin yorum sütunlarında en sık ele alınan konu. Berliner Zeitung’da yer alan yorum şöyle:

“Washington’un tepkisi, hiçbir yanlış anlaşılmaya mahal vermeyecek açıklıktaydı. ABD Adalet Bakanı, uçaklara saldırı planının, ülkesinin hala savaş halinde olduğunu gösterdiğini söyledi. Başkan George W. Bush da bu mantık doğrultusunda, son beş yılda izlenen askeri stratejilerin doğru olduğunu ve devam ettirilmesi gerektiğini savunacaktır. Ancak bu ölümcül bir adım olur. 11 Eylül saldırılarından sonra ABD’nin terör ile savaş ilan etmesinin ardından dünya daha güvenli bir yer olmanın tersine, katbekat tehlikeli bir yer oldu. Washington’dan gelen açıklamalar, radikal İslamcı akımlar ile mücadelenin ideolojik ve siyasi yoldan değil, sadece askeri yoldan yürütülebileceği kanısında olan Amerikan siyasetinin, krizi analiz etme konusunda ne kadar aciz olduğunun yeni bir göstergesi.”

Wiesbadener Kurier adlı gazete ise yorum sütununda terör ile mücadelenin anahtarını şöyle tanımlıyor:

“Saldırı planlarının ardında kim olduğu henüz ortaya çıkarılmamış olsa da, Londra’daki terör alarmı, İslamcı şebekelerin karmaşık operasyonları yürütme yetisine sahip olduğunu gösteriyor. Ama dünkü olaylar, aynı zamanda yetkililerin saldırı hazırlıklarını günışığına çıkarmaktaki artan kabiliyetini de kanıtlıyor. Saldırı planları tesadüfen değil, uzun, sistematik incelemeler sonucu ortaya çıkarıldı. Terör tehditine verilecek en garanti yanıt, sırf şiddet üzerine kurulu bir siyaset değil, polisin iyi çalışmasıdır.”

Nürnberger Zeitung’a bakıyoruz:

“Düşman ile top tüfekle mücadele edemesek de, hoşgörüsüzlük, kendini beğenmişlik ve insana saygısızlıktan beslendiği için, zayıf noktaları mevcut. O yüzden mücadele ederken sadece sert ve uyanık olmakla yetinmeyip, aynı zamanda Avrupa’nın açık toplumlarında barış içinde yaşamak isteyen herkesle elele vermek gerek. Ki Avrupa’da yaşayan müslümanların büyük bir çoğunluğu da aynı görüşü paylaşıyor. Teröre karşı bir ağ kurup, bazı imamların camilerde verdikleri vaazlar ile Batı’nın değerlerine karşı yürütülen savaşa yeni nefer katmalarının önüne geçilmesi lazım.”

Frankfurter Allgemeine Zeitung adlı gazete ise saldırıların günün birinde Almanya’da da düzenlenebileceğine dikkat çekiyor:

“Saldırı planlarının zanlılarının, ülkede doğmuş insanlar olması, İngiltere’de insanları düşünmeye sevkediyor. İngilizler, 11 Eylül saldırılarından sonra ABD’lilerin yaptığı gibi, dışarıdan gelen bir düşmana karşı tekvücut olma seçeneğine sahip değil. İngiltere İçişleri Bakanı Reid, hangi kökenli olursa olsun, hangi dine mensup olursa olsun, tüm İngilizler’in terör tehditi altında olduğunu söylüyordu. Pekala Almanya’da durum nasıl? Kimse burada terör saldırısı olabileceğini tasavvur etmek istemiyor. Ama bu her an olabilir. Ve bir saldırı olduğu takdirde, Almanlar da İngilizler gibi kararlı ama sakin bir tavır sergilerlerse iyi olur.”

Heilbronner Stimme gazetesinin yorumu ise şöyle:

“Geleceğin savaşı çoktan başladı. Bir yanda Batılı yaşam stili, diğer yanda ise fanatik İslamcılık. Kendimizi kandırmayalım, hiçbir yer güvenli değil. Afganistan, Irak ve Ortadoğu’daki tablo, bu savaşın askeri yolla kazanılmasının neredeyse imkansız olduğunu gösteriyor. Tehditlerden korunmak, ancak polis ve gizli istihbarat sayesinde mümkün. Bu savaş, bizden çok uzakta ve neredeyse gerçeklikten uzak gibi görünse de belli bir risk ile yaşamak zorundayız.”