1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Presse

11 Aralık 2009

Bugünkü Alman gazetelerinde ABD Başkanı Obama'nın Nobel Barış Ödülü'nü alması, Kunduz saldırısının Alman iç politikasında yolaçtığı huzursuzluk ve üniversite öğrencilerinin protesto gösterileri ilgili yorumlar ön planda.

https://p.dw.com/p/KzhN
Fotoğraf: AP

Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung ABD Başkanı Barack Obama'nın Nobel Barış Ödülü'nü dün Oslo'da düzenlenen törenle almasını yorum sütunlarına taşıyor:

"Barack Obama Oslo'da bir bölümü kızgınlığa yol açan bir konuşma yaptı. Tam da Nobel Barış Ödülü'nü alırken savaşı haklı çıkarmaya çalışarak, 'haklı bir savaşın' koşulları ve durumu hakkında felsefe yaptı. Konuşmanın ancak kısa bir bölümünü barışa ayırdı ve bu bölümde de barışın nasıl sağlanacağını değil, dünyada barışı neyin engellediğini açıkladı. Bu yıl Nobel Edebiyat Ödülü'nü alan Herta Müller Stockholm'deki ödül törenindeki konuşmasında, Romanya'da kendisini yıllarca takip eden, baskı yapan eski Gizli Servis Securitate'ye anlayışla yaklaştığını ve sempati duyduğunu açıklasaydı, bu, Nobel Barış Ödülü'nü alan birinin savaşı savunması kadar garip olurdu. Elbette ki Müller ödül konuşmasında bunu yapmadı. En azından o, Obama gibi davranmadı."

Frankfurter Rundschau gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumunda ise şu satırlar göze çarpıyor:

"Obama'nın bugüne kadar izlediği dış politika çelişkilerle dolu. İşkence yasak ama Guantanamo değil. Kara mayınlarının yasaklanmasını öngören konvansiyonu imzalamadı, oysa bu acımasız silahlarla hiçbir haklı savaş yürütülemez. Kısacası Nobel Barış Ödülü sahibi Obama'nın daha yapacak çok işi var."

Bugünkü Alman gazeteleri kısa adı KSK olan, Alman Ordusu'na bağlı Özel Harekat Timleri'nin Eylül ayında Kunduz'da düzenlenen, çok sayıda sivilin öldüğü saldırının hazırlık aşamasında yeralmasının ortaya çıkmasına da geniş yer veriyor. Nürnberger Nachrichten konuyu şöyle yorumluyor:

"Şimdi de Özel Harekat Timleri'nin de bu felakette yeraldığını öğrendik. Özel Timin burada görev alması rezalet değil. Asıl skandal olan, dört Taliban liderinin ortadan kaldırılması için, bu saldırıda sivillerin de ölecek olmasının çok ucuz biçimde göze alınması. Bir hukuk devletinde böyle bir saldırının planlanması, yapılması, çok şüpheli."

Almanya'da üniversite öğrencilerinin aylar süren protestolarının ardından Eyalet Kültür Bakanları ile üniversite rektörleri dün düzenledikleri toplantıda, öğrencilerin bachelor ve master gibi yeni yüksek öğretim programlarına tepkisini görüştü. Toplantıdan her iki programla ilgili yeni düzenlemeye gidileceği kararı çıktı. Magdeburg'da yayımlanan Volksstimme, kararın öğrencilerin haklı çıktığını gösterdiği yorumunu yapıyor:

"Kültür Bakanları ve rektörler öğrencilerin yeterince eylem ve protesto yaptığı görüşünde. Dünkü toplantılarında bachelor ve master programlarında somut değişiklik ve düzenleme yapılacağı konusunda uzlaştılar. Ancak öğrenciler muhtemelen bununla yetinmeyecek. Çünkü öğrenciler için eğitim konusundaki reformlardan çok, eğitimin koşulları öncelik taşıyor. Tıka basa dolu amfilerde yerde oturarak ders görmek istemiyorlar ya da yetersiz personel nedeniyle sömestr boyunca seminerleri beklemeyi de. Ekonomik kriz ve tasarruf önlemleri yüzünden öğrencilerin üniversitelere daha çok para ayrılması çağrısı, eyaletlerde fazla dikkate alınmıyor. Peki ya öğrencilerden eğitimleri konusunda tasarruf yapmaları beklenebilir mi? Ya da genel için iyi olacağı gerekçesiyle hayatlarında önlerine koydukları hedeflerden vazgeçmeleri? Öğrenciler üniversitelerde iyi bir eğitim alma talebiyle aslında fazla bir şey istemiyor."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Beklan Kulaksızoğlu