1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

12.01.2011 - Avrupa basınından özetler

12 Ocak 2011

Haiti’de geçen yıl meydana gelen depremin birinci yıldönümü ve Tunus’taki protesto gösterileri, Avrupa basınının haber ve yorum sütunlarında öne çıkıyor.

https://p.dw.com/p/zwdv

Strasbourg’da yayınlanan Fransız bölgesel gazetesi Dernieres Nouvelles d'Alsace, “depremin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen nasıl oluyor da Haiti başkenti Port-au-Prince hala bir harabe görüntüsünde olabiliyor, oradaki enkazın sadece yüzde beşi kaldırılabiliyor?' diye soruyor ve ekliyor:

“Böyle bir fiyaskonun hiçbir gerekçesi olamaz. Hiçbir yerde, ne Meksika’da, ne Cezayir’de, ne Çin’de ve tsunami yaşayan Endonezya’da facianın hemen ardından tüm dünyanın yardıma bu kadar hazır olduğu gerçeği ile bir yıl sonraki bilanço arasında bu kadar büyük bir çelişki yaşandı. Anlaşıyan o ki dünya kamuoyu gereken özeni göstermedi. Haiti'de bugünkü durum, neredeyse herşeyin yerle bir olduğu Ocak 2010’daki durumdan daha kötü. O dönemde herkes dehşete kapılmıştı: ama yeni bir başlangıç için ümitler de yeşermişti. Ama ümitlerin yerinde artık yeller esiyor!”

Viyana’da yayınlanan Die Presse adlı gazete ise Haiti başkenti Port-au-Prince'taki enkazın sadece küçük bir bölümünün kaldırılmış olmasını, insanların geçici şartlarda yaşamasının normal sayılmaya başlamasının sorumluluğunu, bu konuda hiçbirşey yapmayan Haiti hükümetinde görüyor. Yorumun devamını okuyoruz:

“ Haiti halkı, doğal afetten önce de kendi temsilcilerine güvenilmeyeceğini biliyordu. Geçen Kasım ayında yapılan ve sonuçları hala da belli olmayan başkanlık seçimlerinden bu yana ülke tamamen felç olmuş durumda. Eski devlet başkanı emekliye ayrıldı, yenisi ise ortalarda yok. Peki ama yeniden imar çalışmalarını kim yürütecek? Haiti’deki iktidar boşluğu, ülkede yaşanan felaket sürecini daha da uzatıyor.”

Hollanda gazetesi de Volkskrant, Tunus’taki taşkınlıkları yorum köşesine taşımış. Tunus’u mafyanın yönettiğini iddia eden gazete, utanmadan sağlanan kazançlar ve yolsuzlukların, işsizlik ve enflasyonun kitlelerin hüsran duygularının temelini oluşturduğunu belirtiyor:

“ABD ile Avrupa, Tunus devlet başkanı Ben Ali’ye insan haklarına saygılı olması ve şiddete başvurmaması için baskı yapıyorlar. Ama sıkı bir müttefik konumunda olan Ben Ali, Tunus’ta ‘terörist’ diye nitelendirdiği çevrelerle diyaloğa girmeye henüz yanaşmıyor. Ancak Tunus'taki muhalif çevrelerin artık korkusu kalmadığı da gözleniyor. Ben Ali’nin aklı olsa, demir pençesinde tuttuğu halkı özgürlüğüne kavuşturur, demokrasiye izin verirdi. Ama bu mafya babasının bunu yapmaya cesareti var mı, orası belli değil.”

Fransız Sud-Ouest gazetesi de Tunus'un otoriter rejimine Fransa’nın bugüüne kadar ki anlayışlı yaklaşımlarını eleştiriyor:

“Birbiri ardına işbaşına gelen Fransız cumhurbaşkanlarının hepsi, Tunus’u çeyrek yüzyıldan bu yana demir pençe ile yöneten ‘dostumuz Bin Ali’nin bir dediğini iki etmediler. Bu laik diktatör sürekli olarak İslami köktendincilere karşı bir koruma duvarı oluşturduğu teziune sığınıyor. Ancak, belli bir temeli olsa dahi bu gerekçenin en azından şu anki protesto dalgası ile bir bağlantısı yok! Çünkü Tunus’taki sokak protestolarının başgöstermesine neden olan şey dinî konular değil, tam tersine sosyal huzursuzluklar. Sokaklara dökülen öğrenciler, avukatlar ve diğer çalışanların dinci fanatiklerle yakından uzaktan ilgisi yok; onların geleceklerine ilişkin endişeleri var, özgürlük istiyorlar ve yaşam düzeylerinden memnun değiller.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay