1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Presseschau 2

12 Mart 2010

Avrupa gazetelerinde bugün İsveç Parlamentosu'nun aldığı Ermeni olaylarıyla ilgili karar, İsrail'in yerleşim politikası ve Katolik Kiliseleri'nde ortaya çıkan taciz skandallarıyla ilgili yorumlar ön planda.

https://p.dw.com/p/MR3X
Fotoğraf: picture-alliance / dpa

İsveç’in liberal Dagens Nyheter gazetesi, İsveç Parlamentosu’nun dün 1915 olaylarını ‘soykırım’ olarak tanımlayan karar tasarısını kabul etmesini yorum sütunlarına taşıyor:

“İsveç Parlamentosu tek bir oy farkla Osmanlı İmparatorluğu döneminde 1915’te Ermenilere yönelik soykırım uygulandığını kabul etti. Dışarıdan dört milletvekili de, muhalefetteki Sosyal Demokrat Parti ile Çevre Partisi’nin hazırladığı karar tasarısının mecliste çoğunluğun oyunu almasına yardım etti. Çok talihsiz bir karar. Çünkü tarihte neyin doğru, neyin yanlış olduğunu oylamak, ne parlamento, ne de parlamentoda düzenlenen oturumların görevi olabilir. Olaya bakıldığında, o tarihte katliam yapıldığından şüphe yok! Ancak önemli olan, bu konuda Türkiye’de açık bir tartışmanın yapılabilmesini sağlamak. Parlamentolarda yapılan oylamalar, Türkiye’nin bunu reddetmesine yol açaktır.”

Strassbourg’da yayımlanan Dernieres Nouvelles d'Alsace gazetesi ise İsrail’in Doğu Kudüs’te yeni yerleşim birimleri inşa etme kararını değerlendiriyor:

“Doğu Kudüs’te 1600 konut yaptırma kararının ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in ziyareti sırasında açıklanması sadece Netanyahu hükümetini zayıflatmakla kalmıyor. Olay aynı zamanda, İsrail ile ABD her ne kadar önemsiz gibi göstermeye çalışsa da, ABD için bir hakaret anlamına da geliyor. Washington, Filistin lideri Mahmud Abbas’ın dolaylı müzakereler yürütülmesini kabul etmesini sağlamıştı. İsrail’in yerleşim birimleri inşa etmeye giderek ağırlık vermesi müzakereleri şimdiye kadar olduğundan çok daha fazla tehlikeye atacaktır. Hatta ABD’nin bütün Ortadoğu politikası başarısızlığa uğrama tehlikesiyle karşı karşıya gelmiştir.”

İsviçre’nin Neue Zürcher Zeitung adlı gazetesinin aynı konuyla ilgili yorumu ise şöyle:

“İsrail hükümeti üzüntü duyduğunu açıklasa da, bunun yerleşim birimi yaptırmaya karar vermiş olmaktan ötürü değil, zamanlamasıyla ilgili olduğunu açıkladı. Netanyahu, Obama’ya karşı bir güç denemesine girişmiş gibi. Bununla da ABD’nin İsrail’i ödün vermeye zorlayacak her adımını bloke etmeyi hedefliyor. İsrail’in, Doğu Kudüs’teki Filistin halkına baskı uygulayarak, kentin Arap karakterini ortadan kaldırmaya çalışması, durdurulayamacak bir gelişme gibi görünüyor. Bu politika, sadece Filistinlilere değil, bütün Arap dünyası ve Müslümanlara meydan okunması anlamına geliyor. Gelecekte İsrail ve müttefiklerine bu politika yüzünden saldırı düzenlemek isteyenlerin sayısı artacaktır.”

Fransız Vosges Matin, bugünkü sayısında Katolik Kilise ve kurumlarında ortaya çıkan cinsel taciz skandallarını ele alıyor. Gazetenin yorumunda şu satırları okuyoruz:

“Susma kültürü çok şükür sona ermiş görünüyor. Katolik Kilisesi, bu çok kötü olay karşısındaki suskunluğunu bir kenara bırakıp, piskoposların çocukları taciz etmesinin kiliseye ne kadar zarar verdiğini ve bu nedenle buna müsamaha etmeyeceğini gösteriyor. Mağdurların kurduğu dernekler nihayet seslerini duyurdu. Geçmişte sadece İrlanda'daki Katoliklere yönelik olarak yapılan, Papa 16. Benedikt'in konuyla ilgili açıklamasının önümüzdeki günlerde bir mektup şeklinde dile getirilmesi bekleniyor. Ancak bu kez açıklama, bütün dünyadaki Katoliklere yönelik olacaktır.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay