12.07.2011 - Avrupa basınından özetler

İsviçre’nin Neue Zürcher Zeitung gazetesi Washington’daki bütçe anlaşmazlığına şu satırları ayırmış:

“Barack Obama, büyük hamle kavgasındaki en önemli müttefiki olan Temsilciler Meclisi Başkanı John Boehmer’i kaybetti, ama siyasi düelloyu muhtemelen puanla kazandı. Azimli projesi Cumhuriyetçilerin inadına takıldığı için sosyal güvenlik bütçesinden taviz verme mecburiyetinden kurtularak, parti tabanıyla arasının açılmasını önledi. Başkan hiçbir tabu dinlemeden borçlanmanın sınırlanması uğruna mücadele veredursun, Cumhuriyetçiler giderek ezeli muhalefet durumuna düşüyorlar. Ama parti tabanının bundan rahatsız olduğu şüphe götürür.”

Viyana’da yayımlanan Der Standard adlı Avusturya gazetesi Ortadoğu Dörtlüsü’nün İsrail ile Filistinliler arasındaki son arabuluculuk girişimini konu alan yorumunda, tek taraflı Filistin devleti ilanının yol açabileceği gelişmelere dikkat çekiyor:

“Filistinlilerin Birleşmiş Milletler Genel Kurulundan devlet onayı istemelerine iki ay kaldı. Kimi gözlemci bunu, İsrail – Filistin barış görüşmelerini girdiği çıkmazdan kurtarma imkanı olarak görürken, diğer gözlemciler tek taraflı atılacak adımın yeniden şiddete yol açma riskinin yüksek olduğunu belirtiyorlar. Ama Filistinlileri bu adımı atmaktan alıkoymak için onlara alternatif sunulması gerekir. Bunun ne kadar önemli olduğu, ABD, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler ve Rusya’dan oluşan Ortadoğu Dörtlüsü’nün kısa süreliğine komadan çıkmasıyla da kendini gösterdi. Ama Dörtlü'nün yapabileceği fazla bir şey de yok.”

Fransız Liberation gazetesi Libya’yı hedef alan harekatı şöyle yorumluyor:

“Batılı koalisyonun başına geçen Fransa kendini, sandığından da uzun süren bir anlaşmazlığın içinde buldu. Hükümet, Birleşmiş Milletler kararına dayanan ve Libya halkına Kaddafi’nin adamları tarafından kıyılmasının önlenmesini öngören harekatla ilgili tutumuna açıklık kazandırmak zorunda. Her türlü müdahaleye karşı olan Rusya, Çin ve Afrika Birliği’nin de ses çıkarmadıkları ‘sivilleri koruma’ hedefi takdire şayandır. Ancak Sarkozy ile müttefiklerinin asıl hedefinin, ihtilal liderinin ikametgahına yapılan bombardımandan da anlaşılacağı gibi, Kaddafi’yi ne pahasına olursa olsun alaşağı etmek olduğu anlaşılıyor.”

Die Presse adlı Avusturya gazetesi, borçlu Euro ülkelerinin kurtarılmasına özel alacaklıların da ortak edilmesi ile ilgili tartışmalara şu satırlarla değiniyor:

“Yatırımcının bu daveti kabul etmemesi delilik olur. Maliyle bakanlarının bu uygulamayı frenlememesi de. Piyasaların, riskin el yakabileceği mesajına ihtiyacı var. Yunanistan’ın borçları bütün özel alacaklıları da kapsayacak şekilde derhal yeniden yapılandırılmalıdır. Böylece Yunanistan’a yardım edilmiş olur, piyasalardaki huzursuzluk uzun sürmez ve riskli olacağından, domino spekülasyonları da diğer Euro ülkelerine kolay sıçramaz. Euro Bölgesi, İtalya’yı sürekli kurtarma operasyonunu kaldıramayacağından, bir an önce bu sinyali vermelidir.”

İtalyan La Repubblica gazetesi, kredi faizlerindeki risk zammının hızla arttığı İtalya’nın durumunu şöyle değerlendiriyor:

“İtalya’ya, İrlanda, Portekiz ve Yunanistan’dan sonra borç krizinin sıçrayabileceği dördüncü ülke gözüyle bakılıyor. Ama bunun bir komplo olduğu sanılmasın. Kendi kusurlarını örtmek için bu spekülatif tezi savunanların yaptığı yanıltıcıdır ve sorumsuzluktur. Sadece Berlusconi hükümetinin hatalarını perdelemeye yarar. Aynı zamanda yatırımcıya hükümetlerden daha fazla koordinasyon yeteneği tanır. Ama gerçek hiç öyle değil: Piyasalar artık borçların üstesinden gelebileceğimize inanmıyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: A. Günaltay

Editör: Hülya Köylü