12.10.2011 - Alman basınından özetler

Handelsblatt adlı gazete Mısır’da Kıptiler ile Müslümanlar arasında çıkan olaylara yorum getiriyor.

"Uluslararası toplum, “sekiz ay önce Mübarek’i deviren Mısır, Hrıstiyan - Müslüman çatışması ile mi sarsılacak?” sorusunu soruyor. Ancak bu yanlış bir soru. Bu, “Demokratikleşme sürecinin garantörü konumunda olan ordu, ülkede gücü elinde tutabilmek amacıyla iki farklı din grubu arasındaki gerginliği körüklüyor mu?” şeklinde sorulmalı. En azından uzlaşmazlığı yatıştırmaya çalışmadığı aşikâr. Ordunun kaosu bilerek göze aldığına ilk kez tanık olmuyoruz."

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinden aldığımız bir yorum ise

Ukrayna'da "Demir Lady” lakabıyla anılan eski Başbakan Yulya Timoşenko'nun, Rusya ile 2009 yılında varılan doğalgaz anlaşmasında görevini kötüye kullandığı gerekçesiyle 7 yıl hapse mahkûm olması kapsamında kaleme alınmış. Yorum şöyle:

"Ukrayna Devlet Başkanı Yanukoviç’in, Timoşenko’nun mahkûmiyetine ilişkin olarak daha temyiz mahkemesinin ‘önemli bir kararı’ olduğunu söylemesi, batı ile arasının tam anlamıyla bozulmasını arzu etmemesinden kaynaklanıyor olabilir. Zira Ukrayna’nın siyasal-endüstriyel yönetimi, doğal gaz konusunda Moskova’ya bağımlı hale gelmek istemiyor. Ukrayna, halkının ve ülkedeki oligarşinin karar verme zamanı gelmiştir Batı demokrasisi ile doğu despotizmi arasında çelişkili bir noktada kalarak Bayan Timoşenko’nun mahkûm edilmesine yol açan Ukrayna, bu çelişkiyi çözemediği sürece siyasi ve ekonomik açıdan güdük kalacaktır.”

Der Tagesspiegel gazetesi ise aynı konudaki yorumunda şu görüşleri savunuyor:

“Yulya Timoşenko’yu mahkûm eden yargıçlar tek bir şeyi, Ukrayna’nın Avrupa hukuku standartlarından ve değerlerinden ne kadar uzak olduğunu kanıtlamış oldular. Bu nedenle ülkenin yakın bir gelecekte AB üyeliği rüyasını görmesi mümkün değil. Tam tersine, AB ülkeleri, eski başbakan Timoşenko’nun 7 yıl hapse mahkûm edilmesi nedeniyle Ukrayna ile hedeflenen ortaklık planlarına mesafeli yaklaşacaklardır. ‘Turuncu Devrim’in başarısız kalmasında Timoşenko ve yandaşlarının önemli payı olmasına rağmen, bu son mahkeme kararı açıkça siyasi bir karar niteliğindedir.”

Frankfurter Rundschau gazetesi de Bavyera Eyaleti’nden gönderildiği anlaşılan ve güvenlik birimlerinin kişisel bilgisayarları izlemesine olanak tanıyan tartışmalı Truva yazılımına değiniyor.

Dijital dünyanın sihirli programlarının tahrip etme gücü büyük. Söz konusu olan demokratik özgürlüğümüzden başka bir şey değil. Ne yapmamız gerekiyor? Sorumlu politikacıların deneme aşamasındaki programlar ve bu türden ürünler konusunda geçiştirici açıklamalar yaparak, işin içinden çıkmalarına izin vermemeliyiz. Bu durumda görevlerinden istifa etmeleri tavsiye edilir. Siyasiler, görevleri gereği, hukuk devletimizin temel unsurlarının kişisel bilgisayarlarımızda da korunması gerektiğini bilmeliler.

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar / Deniz Eğilmez

Editör: Çelik Akpınar