1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

13.01.2005 - Avrupa basınından özetler...

Derleyen: Nihat Halıcı13 Ocak 2005
https://p.dw.com/p/Abry

Avrupa basınında bugün Avrupa Anayasası’nın Avrupa Parlamentosu’nda kabulü, Irak seçimleri, Güney Asya felaketi ve Almanya’da izinsiz babalık testlerine getirilmek istenen yasağa ilişkin haber ve yorumlar yer alıyor...

Avrupa Parlamentosu, Avrupa Anayasası’nı oy çokluğuyla kabul etti. Basın özetlerimizde önce Avrupa Anayasası’nın parlamentodan geçmesine ilişkin yankılara yer vereceğiz. İngiliz Guardian, Anayasa’nın yürürlüğe girme şansını düşük görüyor:

„Avrupa Anayasası sorun doğuruyor. Yürürlüğe girebilmesi için 25 üye ülkenin her biri tarafından onaylanması gerekiyor. İspanya, Hollanda, Fransa, Danimarka ve Polonya’da referanduma gidiliyor. İngiltere’de de eşikte, sonucu olumsuz çıkması muhtemel bir halk oylaması duruyor. Geçtiğimiz yaz yapılan Avrupa Parlamentosu seçimleri 455 milyon Avrupa vatandaşının aslında birliğe pek hoş gözlerle bakmadığını ortaya koymuştu. Avrupa Anayasası’nın yürürlüğe girme sürecinin başarısızlıkla sonuçlanması, Avrupa Birliği’nin karnesine bir geri adım olarak yansıyabilir.“

Süddeutsche Zeitung gazetesi, Avrupa Parlamentosu kararının neden heyecana yol açmadığını analiz ediyor:

„Amerikan ya da Fransız anayasaları ilan edildiğinde büyük heyecan yaşanmıştı. Oysa Strasburg’da parlamentoda verilen onay, herhangi bir idari karar gibi algılanıyor. Bu durum, Avrupalıların ‚birlik yorgunu’ olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Birliğin bazı ülkeleri bu ‚yorgunluğun’ da etkisiyle önümüzdeki aylarda anayasaya kırmızı ışık yakabilir. Bu ruh halinin nedenleri var. Öncelikle Fransız ve Amerikan örneklerindeki gibi anayasa yapıcı bir millet, Avrupa milleti mevcut değil. Anayasa üye ülke hükümetleri tarafından müzakere masalarında şekillendirildi. Brüksel pazarlarında hareketli bir pazarlığın sonunda ortaya konan Avrupa Anayasası, devrim yerine evrimi tercih eden bir anlayışın ürünüdür.“

Amerikan The Washington Post gazetesi, Irak’ta Sünniler’i de sandık başına getirebilmek ve bir iç savaş ihtimalinin önüne geçmek için 30 Ocak’ta yapılması planlanan seçimlerin ertelenmesini öneriyor:

„Amerika Birleşik Devletleri’nin Irak’a müdahalesi tartışılmaya başlandığında herkes Sünniler ile Şiiler arasında bir iç savaş ihtimalinden kaçınılması gerektiği konusunda hemfikirdi. Çünkü böyle bir durum, Ortadoğu’da istikrarsızlığa katkıda bulunacak, merkezi otorite boşluğunu değerlendiren teröristler, bölgeyi yeni bir operasyon alanı olarak kullanabileceklerdi. Yaklaşan seçimlerin böylesine olumsuz bir tablonun önünü açmasından endişe duyulmaktadır. 30 Ocak seçimlerinin ertelenmesini konuşmak için hala yeterince zaman var. Kuşkusuz iki ya da üç aylık bir erteleme bütün güvenlik sorunlarının ortadan kaldırılmasını sağlamayacaktır. Buna karşılık Sünnilere, kaygılarının dikkate alındığı işareti verilecektir.“

Neue Osnabrücker Zeitung gazetesi, Güney Asya’da afetzedelere yardım kapsamında gündeme gelen „kardeş şehir“ uygulamasının, uzun vadeli kalkınma projelerinin hayata geçirilebilmesini kolaylaştıracağını yazdı. Gazete, „Kardeş şehir uygulaması sayesinde Avrupalılar Üçüncü Dünya ülkelerinde yaşayanlarla daha yakın bağlar kuracak, böylelikle bağışların ve yardımın sürekliliği sağlanacak“ ifadesini kullandı.

Aynı konuya değinen Fraenkischer Tag gazetesi, „Yardımseverler kime yardım ettiklerini bilmek istiyor. Bu kapsamda kentleri, kasabaları eşleştirmekle kalmayıp, kardeş okul uygulamasına da gidebiliriz“ değerlendirmesini yaptı.

Saechsische Zeitung gazetesi, Aceh bölgesinde yardım faaliyetlerinde görev alan yabancılara kısıtlamalar konmasını eleştirdi. Gazete, „Bütün dünya hiçbir dini ve siyasi fark gözetmeksizin mağdurlara yardım etmeye çalışırken, Jakarta’daki iktidar sahipleri koltuklarının derdine düşmüş“ tesbitini yaptı.

Almanya’da Yüksek Mahkeme, izinsiz babalık testlerinin mahkemeye kanıt olarak sunulamayacağına karar verdi. Yüksek Mahkeme kararına göre, ancak her iki tarafın onayı alındıktan sonra yapılan testler dikkate alınacak. Stuttgarter Nachrichten gazetesi, mahkeme kararının doğru olduğuna işaret ediyor:

„Gizli testleri yasaklamakla kalmamalı babalara başka imkanların da önünü açmalı. Artık babalık durumlarının mahkemelerde netlik kazanması kolaylaştırılmalı. Hatta bu amaçla doğum sonrası babalık testlerinin uygulanması zorunlu dahi tutulabilir.“

Die Welt gazetesi, babalık testini yalnızca annenin iznine bağlanmasının erkeği „ikinci sınıf ebeveyn“ konumuna düşürdüğünü ileri sürüyor ve „Artık babaların da haklarını dikkate almanın zamanı geldi“ ifadesini kullanıyor. Berliner Zeitung gazetesi, kararın sorunu çözmediğine dikkat çekiyor. Gazete, babalık durumlarına ilişkin kuşku duyan erkeklerin yasal yollarla haklarını arayabilmesinin son derece zor olduğunu, ancak ortadan kaldırılmayan kuşkuların da evlilik ve ilişkileri tükettiğini kaydediyor.