13.01.2011 - Alman basınından özetler

Halle’de yayınlanan Mitteldeutsche Zeitung gazetesi, kapalı kapılar ardında görüş belirten uzmanların, Afganistan’da şu anki durumun asker çekmeye müsait olmadığını söylediklerine dikkat çekiyor. Yorumun devamını okuyoruz:

“Asker çekmek için geçerli argümanlar mevcut; örneğin Afganistan’da durumun umutsuz olması gibi… . Ancak Berlin’de başka senaryoların gündeme gelmesi de olası görünüyor. Bu senaryolara göre Alman siyaseti, kamuoyunda kendi yarattığı beklentilere yenik düşecek ve en geç 2012 yılında, yani yaklaşmakta olan genel seçimlerin baskısıyla, özünde yanlış bulduğu şeyi yapmak zorunda kalarak Afganistan’dan asker çekmeye başlayacak. Bu da siyasetin kendi ikiyüzlülüğüne kurban gitmesi demektir.”

Oldenburg’ta yayınlanan Nordwest-Zeitung, Alman askerlerinin Afganistan’daki görevinin bir kez daha uzatılması konusunda Federal Meclis’te geniş tabanlı bir görüş birliği bulunduğundan kimsenin şüphesi olmadığını, zira bu kararın Alman askerlerinin bu ülkeden kademeli olarak çekilmesi yönündeki ilk umut ışığı anlamına geldiğini vurguluyor ve yorumuna şöyle devam ediyor:

“Ancak asker çekmeye ne zaman başlanacak? Tarih olarak bu yılın sonu gerçekçi görünmüyor. Öte yandan barış birlikleri projesi ile birlikte Taliban’ı askeri bakımdan yenme ümitleri de suya düşmüş oluyor. Ancak, barışa askeri güçten daha fazla katkı sağlayacak şey, başta Afganistan Devlet Başkanı Karzai olmak üzere ülkenin iktidar sahiplerine siyasi baskı uygulamak olabilir. Afganistan’ın olmazsa olmazı, hukuk devleti olma yolunda ilerlemesidir. Aksi takdirde Taliban yeniden galip gelecektir.”

Süddeutsche Zeitung, AB ortak para birimi euronun istikrarı tartışmasının yeniden alevlendiği bugünlerde euro bölgesindeki olumsuz gelişmelerden halâ ders alınamadığını, bunun en güzel örneğinin de dün yaşandığını belirtiyor ve ekliyor:

“Portekiz, -kimi beklentilerin tersine- finans piyasasından zorlanmadan borç alabildi. Ortalığı sakinleştiren bu sinyale rağmen AB Komisyonu Başkanı Jose Manuel Barroso’nun aklına gele gele daha büyük bir euro kurtarma fonu talep etmekten başka bir fikir gelmedi. Almanya ile Fransa haklı olarak hayretler içinde. Avrupa tam da güçlü olduğunu sergileyecekken ne kadar âciz kaldığını dün bir kez daha kanıtladı. AB içinde tek vücut olunmadığının bu şekilde ortaya konulması, euro kuşağındaki münferit ülkelere karşı oyunlarını oynamaya devam etmeleri için spekülatörlere davetiye çıkartır nitelikte.”

Frankfurter Rundschau gazetesi ise euro bölgesindeki krizi kapsamında ele aldığı yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

“Euro ülkeleri ekonomik büyüme için dayanışma halinde çaba sarfetmeliler. Örneğin geçmişteki Marshall Planı benzeri bir girişimle Avrupa altyapısının modernleştirilmesine yoğun yatırım yapmalılar; kredi borçlarının hep birlikte üstlenilmesi şartıyla.
Yatırımcının euroya yeniden güven duyması ancak böyle sağlanabilir. Kuşkusuz tüm bunların Almanya için bir bedeli olacak ve AB’nin daha fazla kenetlenmesi gerekecektir. Bunun alternatifi, yani para birliğinin çökmesi herkese çok daha pahalıya malolur.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Ahmet Günaltay