1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

13.03.2009 - Alman basınından özetler

Derleyen: Hülya Topcu13 Mart 2009

Stuttgart yakınlarındaki Winnenden'de 15 kişinin öldüğü saldırı, Almanya gündeminin ilk sırasındaki yerini koruyor. Bugünkü Alman basınında gençlerin şiddete eğilimi ele alınıyor.

https://p.dw.com/p/HB8x
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Münih'te yayımlanan Süddeutsche Zeitung gazetesi bu tür saldırıların arkasında genellikle ihmal edilmiş gençlerin bulunduğuna dikkat çekiyor:

"Gençler başkalarının onlarla ilgilendiğini görmeye ihtiyaç duyuyor. Kendilerini çok hızlı biçimde reddedilmiş, aşağılanmış ya da hor görülmüş hissedebiliyorlar. Oysa okulda notları ne olursa olsun, nasıl giyinirse giyinsin, kaç arkadaşı olursa olsun her öğrenci takdir edilmeli."

Frankfurter Rundschau gazetesi ise Almanya'da eğitimcilerin dün açıkladığı okullar ve gençlerle ilgili raporu mercek altına alıyor. Gazete yorumunda raporun, Almanya'da erkek öğrencilerle ilgili önemli tespitlerde bulunduğunu vurguluyor:

"Raporda dile getirilen tez yeni değil, ancak yaşanan bu üzücü olaya çok iyi uyuyor: Erkek öğrenciler eğitim sisteminde başarısız. Okula kız öğrencilerden daha kötü uyum sağlamalarının yanı sıra başarılı olmak için çalışmayı da reddediyorlar. Arka plana bakılırsa, birçok erkek öğrenci sınıf arkadaşları tarafından acımasızca mobbing’e maruz kalıyor ya da izole ediliyor. Bunu yaşayan gençler en kötü durumda medyada 'katil' olarak karşımıza çıkıyor. Okulların öğrencilere bakış açısında değişiklik yapılması şart: Sesi fazla çıkan, göze çarpan öğrenciler değil tam tersine sessizlere bakılmalı onlara yoğunlaşılmalı. Çünkü en çok bu gençler güven konusunda sorun yaşıyor, zorlanıyor."

Reutlinger General Anzeiger gazetesi de aynı konuyla ilgili yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

"Alman toplumunun genç erkeklerle problemi var. Bu gençlerin de toplumla. Bu gençlerden sadece çok azı katil oluyor. Başarılı olma baskısı hissettikleri gibi, geleceğe dair yeterince perspektifleri yok ve kendilerine yanlış kişileri örnek alıyorlar. Geriye bir tek şans kalıyor: Sadece aileler ve öğretmenler değil hepimiz, toplumun tam ortasında kendilerini kaybetmiş, başarısız hisseden bu gençleri, nasıl yönlendirebileceğimiz konusunu konuşmalıyız."

Thüringische Landeszeitung gazetesi ise Winnenden saldırısından sonra özellikle ailelerin bazı sorulara kafa yorması gerektiği görüşünü savunuyor:

"Aileler çocuklarının internette ne yaptığını biliyor mu? Hangi chat forumlarında yazıştıklarından ya da hangi sayfaları ziyaret ettiklerinden haberdarlar mı? Birçok genç internette gerçekten uzak, yetişkinlerin olmadığı, ikinci bir dünya yaratıyorlar. Çocukların hangi arkadaş grubu içinde yer aldığını biliyor muyuz? Peki bunu gerçekten bilmek istiyor muyuz? Yoksa bütün bunları, 'her şey yolunda gidecek' diyerek ihmal mi ediyoruz? Oysa karşılıklı olarak saygı gösterme, insanın karşısındakinin sorunlarına kulak verip, küçük yardım taleplerini dikkate alması demektir. Yetişkinlerin birçoğu gençlerin kültürüne kapalı, onlar hakkında bir şey bilmek istemiyorlar, çünkü interneti reddediyorlar. Bunu kesinlikle yapamayız. Çünkü bunu yaparsak, çocuklarımızı yalnız bırakmış oluruz."