1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

13.06.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Aydın Üstünel13 Haziran 2006
https://p.dw.com/p/Abm9

Lüksemburg’daki Türkiye – AB Ortaklık Konseyi toplantısı öncesinde, Rumların çıkardığı engel aşılarak Türkiye ile fiili müzakerelere yeşil ışık yakılması, Alman gazetelerinde geniş yer buldu…

Frankfurter Rundschau gazetesinin yorumu şöyle:

„AB, tam ipte cambazlığa benziyor ve ipten düşülmesi her an daha mümkünmüş gibi görünüyor. Ankara’da seçimler yaklaşıyor, bu nedenle de duygu yüklü Kıbrıs konusunun cidden masaya yatırılması düşük bir olasılık. Fakat AB’nin bastırdığı nokta da bu. Fiili müzakereler, doğru dürüst başlamadan sona erebilir. Bunun da çoğu Avrupa başkentini yasa bürümeyeceğini söyleyebiliriz.“

Münih’te çıkan Süddeutsche Zeitung da yorumunda kararsızlığın pek sık ödüllendirilmediğini ve bunun hem AB hem de Türkiye için geçerli olduğunu vurguluyor:

“Şimdiden 25 yıl sürmesi beklenen müzakerelerin suya düşmesi halinde, Türkiye zorlu bir döneme girecektir. Ankara yüzünü nereye dönebilir? Rusya ile işbirliği mi yapar, yoksa İran’a mı yaklaşır? Gül, Lüksemburg’daki dışişleri bakanlarını beklerken, Türk gazetelerinde öne çıkan haberler arasında bir tanesi dikkat çekiyordu: ’Türkiye, nükleer programından vazgeçmesi için Tahran yönetimini ikna etmeli’ başlığını taşıyan bu haber, Türkiye’nin günümüzde Avrupa için ne kadar önemli olduğunun göstergelerinden biri. İlişkiler, küçük bir ada uğruna ortaya çıkan trajik bir ihtilafa kurban edilmemeli.“

Financial Times Deutschland adlı gazetenin yorum sütunlarına konu şu satırlarla taşınıyor:

“Ankara’dan Kıbrıs Rum hükümetini hızla tanımasını talep etmek temelde doğru bir adım. Ancak ilk faslı oluşturan bilim - araştırma alanındaki müzakerelerin suya düşmesi için objektif bir neden yoktu. Bu alanda Türk ve Avrupa mevzuatı zaten birbiriyle uyumlu. Avrupa Birliği, Türkiye’yi eksikleri konusunda uyarmak için daha uygun fırsatlar ele geçirecek. Örneğin gelecek sonbaharda, Türkiye’nin ilerleme raporu açıklanacak ve tahminler, AB Komisyonu’nun raporda, Türkiye’deki ağır insan hakları ihlallerini eleştireceği yönünde.“

Türkiye ile AB arasında fiili müzakerelere yeşil ışık yakılması ile ilgili yorumlara ayırdığımız basından seçmelerde, General Anzeiger adlı gazeteye de bakıyoruz:

“Dışişleri bakanları haklı. Ankara, üyelerinden birini tanımadığı bir Birliğe giremez. Türk hükümeti, Kıbrıs konusunu müzakere paketinin dışında görmek istese de, bu söz konusu olamaz. Türkiye’nin şunu aklına sokması gerek: AB sadece bir bütün olarak var. Olduğu gibi kabul etmediğiniz bir Birlik ile müzakere masasına oturmanıza gerek yok. AB, bu oyuna daha fazla göz yummayacaktır. Sonuçta Türkiye, AB’ye girmek istiyor, AB, Türkiye’ye değil.“