1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

13.10.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Cem Sey13 Ekim 2006
https://p.dw.com/p/Abkj

Alman basınında bugün tam anlamıyla bir Orhan Pamuk fırtınası esiyor. Ne renkten olursa olsun, tüm gazeteler Türk yazarının Nobel Edebiyat Ödülü’ne layık görülmesini birinci sayfasında ele alıyor ve yorumluyor.

Berliner Zeitung, Türkiye’nin Avrupalılaşma sevdasının Avrupalılarca her zaman kuşkuyla karşılandığını ve bugün aradaki kültürel farkların aşılmaz gibi görünmesinden mutlu olanların olduğuna işaret ederek, uyarıyor:

“Fakat aslında bundan korkmak gerek. Avrupa’nın takdir etmeyi reddettiği bir Türkiye, ancak takdir edilmesi reddedilen biri gibi tepki verebilir. ‘Avrupa rüyası görmeyen bir Türkiye tasavvur edemeyeceğim gibi, kendini Türkiye’siz tanımlayan bir Avrupa’ya da inanmıyorum.’ Aydın Orhan Pamuk sadece bu sözleri söylemekle kalmıyor, herşeyden önce kitapları da bunu anlatıyor. Bu nedenle de Edebiyat Ödülü’nü hak ediyor.”

Handelsblatt, “Orhan Pamuk, Nobel Edebiyat Ödülü’nü ‚sadece’ yazar olsaydı da hak ediyordu. Ama İsveç Kraliyet Akademisi’nin kararı aynı zamanda siyasi. Pamuk’la büyük bir Türk romancısı ödüllendiriliyor. Ama aynı zamanda açık toplumun, düşünce özgürlüğünün ve İslamcı fanatiklere karşı Avrupa’yla entegrasyonun bir savunucusu da ödüllendiriliyor” diyor.

Muhafazakar Frankfurter Allgemeine gazetesiyse, Orhan Pamuk’a tamamen Batılı bir yazar olarak sahip çıkıyor. Gazete şu görüşleri savunuyor:

“Sadece bizim İslam’ı anlamamız gerekmiyor. Gerçekte bunu zaten hergün, kendimizi reddedecek kadar yapıyoruz. Artık İslami kültürlerin bizi anlamaya çalışması lazım. Şimdi yine ‘Kültürler Diyaloğu’ndan ve Pamuk’un Doğulu anlatma zevkini Batı’nın kuşkuculuğuyla birleştirdiğinden dem vurmaya başlamadan, şunun açıklıkla bilinmesi gerekir: Bununla özgürlük, özerklik ve insancıllık kastedildiği sürece, Pamuk Batı’nın kendisidir.”

Bulvar gazetesi Bild gazetesinde çeşitli kişilere yazdığı açık mektuplarla tanınan Franz Josef Wagner de “Kar” romanını hastanede okuduğunu anlatarak, Orhan Pamuk’a verilen ödülü kendine özgü şekilde ele alıyor:

“Altı ay önce Berlin’de bir barda buluşmuştuk. Ben size omurilik ameliyatımı ve ‘Kar’ romanını anlatmıştım. Sonra havadan ve yemekten söz etmiştik. Bendeki ‘Kar’ romanına, ‘Franz Josef’e diye yazmıştınız. Nobel Ödülü’nün en iyi tarafı sizin Türk olmanız. Ve inanılmaz hoş ve eğitimli olmanız. Ve sizinle sohbet etmenin çok hoş olması.”

Frankfurter Rundschau, Pamuk’un romanlarında bugün Türklerin yaşadığı çelişkileri ve Avrupa’ya dahil olma sevdasını anlattığını aktararak şöyle diyor:

“Kayıp kimlik arayışı bunu anlatıyor. Burada, bugünkü Türk ileri gelenlerinin çoğu için bir güçlük var. Kemalistler, Kürtlere, Kürt denmesinden rahatsız. İslam’ın etkisindeki güçlere, Avrupa’ya bu kadar dünyevi şekilde inanmak uymuyor. Akılcılığa, aydınlanmaya, tarihe hassasiyetle bakmaya ve samimiyete karşı alerjileri var.”

Tageszeitung gazetesi ise “Umarız şimdi Türk edebiyatının tümüne uluslararası ilgi artar. Her ne kadar öne çıksa da, Orhan Pamuk yalnız değil. Nazım Hikmet’ten, Yaşar Kemal’e, Aziz Nesin’e ve birçok genç Türk edebiyatçısına kadar, daha keşfedilecek zengin bir alan var” dedikten sonra şu yorumu yapıyor:

“Türk hükümetinin dünkü olaylara tek uygun tepkisi, Pamuk’un yargılandığı ‘Türklüğün aşağılanması’ maddesini Ceza Yasası’ndan çıkarmak olur ki, Orhan Pamuk, hiç hapse girmeyen ilk önemli Türk yazarı olabilsin ve bugünkü ve geleecekteki yazarlar da artık bundan korkmak zorunda kalmasın.”

Süddeutsche Zeitung ise Fransız meclisinin Ermenilere yönelik soykırımın inkarını cezaya tabi kılan bir yasayı kabul etmesini ele alıyor bugün. Ankara’dan gelen tehditleri eleştiren gazete, “ama sonuçta bu yasanın demokrasi için bir zafer olduğundan en azından kuşku duymak olanaklı” diyor.

Süddeutsche Zeitung şu yorumu yapıyor:

“Ermenilerin uğradığı haksızlığı soykırım olarak nitelemek için iyi nedenler var. Fakat Ermenilerin tabi kaldığı kitle katliamlarının gerçekten böyle adlandırılacağına ikna olmayan, ya da en azından henüz ikna olmayan, çok sayıda saygıdeğer yazar ne olacak? Onların konuşması yasaklanabilir mi? Buna karşılık olarak, Türk milliyetçileri de kendi paylarına, yeni Nobel Edebiyat Ödülü sahibi Orhan Pamuk’u tamamen susturmak istiyor.”