1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

13.10.2010 - Avrupa basınından özetler

13 Ekim 2010

Avrupa’da göçmen politikaları, Almanya Başbakanı Merkel’in Bulgaristan ve Romanya temaslarında verdiği mesajlar, BM’de reform ve Ortadoğu barış müzakereleri, bugünkü Avrupa basınından seçtiğimiz yorum konuları…

https://p.dw.com/p/PdF8

Avusturya'dan Salzburger Nachrichten gazetesi Avrupa'da siyasetin göçmenlere yaklaşımını ele alıyor yorumunda:

“Farklı dil ve kültürlerden insanların birlikte yaşamasını kolaylaştırmaya ve olumlu yönde şekillendirmeye çalışmak yerine tüm Avrupa ülkelerinde siyasetçiler yeni bir yarış içine girmiş durumda. Her tür göçe karşı kim daha sert davranıyor, yardım arayanları kim daha iyi dışlıyor, kim daha fazla kişiyi kapı dışarı ediyor… Bunu yaparken ülkenin güvenliğinden bahsediyorlar. Sefaletten kaçıp zengin Avrupa ülkelerine kadar gelebilmeyi başarmış, burada sakin, güvenli bir yaşam kurmak isteyen insanlara izin verilirse, Avrupa halklarının refahının tehlikeye gireceği hissini aşılıyorlar. Gerekçeleri ise ‘halkın böyle istediği'. Halbuki yardım arayan göçmenlerle doğrudan temas halinde olanlar, bu masabaşı aktivistlerinin sertliğini fark edebiliyor. Bu kadar zor ve geleceği ilgilendiren bir konuda siyasilerin maalesef böylesine iyi bahşiş toplayabilmesi düşündürücü.”

Bulgaristan'ın başkenti Sofya'dan Sega gazetesi ise Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Bulgaristan ve Romanya temaslarında bu iki ülkenin Schengen Bölgesi'ne üyeliğiyle ilgili verdiği mesajları irdeliyor:

“Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov, Merkel'in gözüne girmek istiyor. Merkel ise ona mesafeli bir sempatiyle yaklaşıp, daha fazla çaba göstermesini talep ediyor. Borisov, Merkel'den Bulgaristan'ın Schengen üyeliğine hazır olduğu yönünde iyi bir not alabilmek için tahtaya kalkmış bir öğrenci gibi titriyor. Sonuçta Schengen üyeliği Bulgaristan için sınıf atlama anlamına gelecek. Ülkenin Schengen'e dâhil olması, Borisov için, kendi hükümeti sayesinde bir dönüşüm yaşandığının tasdiki anlamına gelecek. Ancak Merkel duraksıyor. Son anda yeni bir kriter ekleyerek, Schengen vizelerinin verilmesinde yolsuzlukların önlenmesini talep ediyor. Almanya Başbakanı, ertesi gün Romanya'daki temaslarında da Bulgaristan'da söylediklerinin hemen hepsini tekrarladı. Böylece iki ülkenin de aynı sorunlardan mustarip olduğunu ve iki ülkeyi aynı kefeye koyduğunu göstermiş oldu.”

Fransız Le Monde gazetesi, BM Güvenlik Konseyi'ne aralarında Almanya'nın da bulunduğu beş yeni geçici üyenin seçilmesinin ardından BM'de reform tartışmalarını ele alıyor ve reformlara acil ihtiyaç olduğunu belirtiyor:

“1945 yılından bu yana barış ve uluslararası güvenlik ile ilgili soruları ele alan BM Güvenlik Konseyi kapalı bir kulüp olarak kaldı. Bugün ise kalkınmanın eşiğindeki ülkeler bu kulübün kapısını çalıyor. Sadece beş ülkenin; ABD, Rusya, Fransa, Çin ve İngiltere'nin daimi üyelik ve veto hakkı bulunuyor. Bu ülkelerin bu hakları giderek daha fazla sorgulanır hale geldi. BM'de reform konusuna ulusal çıkarlar damgasını vuruyor. G8 ve G20 konferansları gibi tartışma forumları oluşturulması bir çözüm olabilir. Gerçi ne kadar etkili olacağını kestirmek güç. Ama küreselleşme devrimi ile Hindistan, Brezilya, Güney Afrika gibi ülkelerin artan ağırlığı BM'de reformu zorunlu hale getiriyor.”

Avusturya'dan Der Standard gazetesi Ortadoğu barış görüşmelerini ele alıyor yorumunda:

“Şu anki duruma göre Ortadoğu barış görüşmeleri makul bir şekilde yürütülemeyecek. Neredeyse daha önceki tüm müzakere süreçlerinde olduğu gibi İsraillilerle Filistinliler şimdi de çok katmanlı, girift, ancak karşılıklı koşulların çıkmaza sokacağı bir müzakere yolu izliyor. Ve şu an görünen o ki, iki tarafı makul müzakerelere yönlendirmek bu sefer de mümkün olmayacak.”


© Deutsche Welle Türkçe


Derleyen: Beklan Kulaksızoğlu

Editör: Murat Çelikkafa