1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

13.12.2006 - Alman basınından özetler...

Derleyen: Seda Serdar13 Aralık 2006
https://p.dw.com/p/Abk2

Alman basını bugün en geniş yeri İsrail Başbakanı Ehud Olmert’in Berlin ziyaretine ayırıyor. Olmert’in Berlin’de Alman televizyonuna yaptığı açıklamalarda, ülkesinin nükleer silaha sahip olduğunu ima etmesi tartışmalara yol açmıştı.

Frankfurter Allgemeine Zeitung şunları yazıyor:

“Herkes, Ortadoğu’da huzurun ancak Suriyelilerin de oyuna katılması ile sağlanabileceğini biliyor. Belirleyici olan ise İsrail ve komşuları arasında bu görüşmelerin hangi şekilde ve hangi şartlar altında gerçekleşeceği. İsrail, geniş bir Ortadoğu konferansı taraftarı değil, çünkü kendi çıkarlarına mal olacak ve özverilerin tartışıldığı bir konferens riskinin var olduğunu biliyor. Dışişleri Bakanı Frank – Walter Steinmeier’ın başarısız Şam girişimi de aslında Suriye’nin kendini müzakerelerde kuvvetli gördüğünü ve uzlaşmaya çok zor yaklaşacağını gösterdi. Ayrıca Filistin sorununa da Hamas’ı dahil etmeden bir çözüm aramak bu alanda da gelişmeleri mümkün kılmıyor. İşte bu şartlar altında Olmert, bir kez daha İsrail’in askeri özerkliğe bağlı müzakere gücüne işaret etmiş oldu.”

Tagesspiegel gazetesi ise şu yoruma yer veriyor:

“ABD Başkanı George W. Bush ve Ehud Olmert her tarz diyalog girişimine net bir ‘hayır’ diyerek mantıksız davranıyorlar. James Baker ve Tony Blair ise tüm diyalog girişimlerine net bir ‘evet’ diyerek saf davranıyorlar. Alman hükümeti, bu ortamda mükemmel bir orta yolu bulmuş olabilir. Bu yöntem ise şu: İran’a yapılan baskıyı arttırabiliriz, ama aynı zamanda Suriye ile daha esnek bir iletişim kurmaya çalışabiliriz. Tahran’ı izole edip, Şam ile bağlantı kurabiliriz. Bu ayırım aslında resmi Amerikan politikası ile de uyumlu. Suriye, ne Bush’un Şubat 2002’de ‘şer üçgenine’ karşı açtığı mücadeledeki hedef ülkelere dahil ne de Condoleezza Rice’ın bu tarihten üç yıl sonra ‘tiran’ olarak nitelendirdiği altı ülkeye dahil değil.”

Die Welt gazetesi ise şunları yazıyor:

“Yahudi devletinin gücü hep bilinimeyen askeri kapasitesinden kaynaklanıyordu. Birçok İsrailli hükümet lideri ve devlet başkanı bunu anlamış ve bu sırrı siyasi görüşmelerde koz olarak kullanmıştı. Şimdi Olmert ise sorumsuz ve kötü bir lider olarak algılanacak. Zaten zar zor yönetime gelen Olmert’in sert bir startejist olan Ariel Şaron’un yerini alması mümkün değildi. Beklenmeyen nükleer silah itirafı ise onu kuvvetlendirmiyor. Tam aksine. Berlin’e ziyareti sırasında yaptığı açıklamadan sonra Başbakan olarak günleri sayılı olabilir.”