1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

TÜR 1312 Presseschau 2

13 Aralık 2010

Bugün Avrupa basını ağırlıklı olarak Stockholm'de düzenlenen terör saldırısı ile Cancun'da sona eren Dünya İklim Zirvesi ile ilgili yorumlara yer veriyor.

https://p.dw.com/p/QWtI

Stockholm'de cumartesi günü düzenlenen bombalı saldırı, Avrupa'da terör saldırısı endişelerini artırdı. Polonya'nın muhafazakâr Rzeczpospolita gazetesi, 'İslâmcı terörizm tehlikesi devam ediyor' başlığıyla yayımladığı yorumunda şu görüşlere yer veriyor:

"Avrupa'nın en liberal ülkelerinden biri, göçmenlere kollarını açıp, onların cömertce sosyal yardımlardan yararlanmasını sağlayan bir ülke, saldırıya hedef oldu. İsveç, dünya genelinde sergilediği hoşgörüyle ve insan haklarına riayet etmesiyle tanınıyor. Stockholm'deki saldırı, İslâmcıların hiç fark gözetmediğini gösteriyor. Patlamalar güvenlik güçlerinin alarma geçmesi için bir işaret olmalı. İslâmcı teröristler hâlâ oyunun içindeler ve tehlikeli olmaya devam ediyorlar. Gelecek seferde daha şanslı olabilirler. Ne yazık ki son zamanlarda, Batı'nın radikal İslâmla mücadele arzusunda önemli oranda gevşeme olduğu izlenimi doğdu."

Viyana'da yayımlanan Die Presse adlı Avusturya gazetesi aynı konuyla ilgili yorumunda şu değerlendirmeyi yapıyor:

"Saldırganlar gönderdikleri tehdit mesajında, bunu düzenlemelerine Hz. Muhammed karikatürünün intikamının alınmasını ve İsveç'in Afganistan misyonunda yeralmasını gerekçe gösterdi. Afganistan ve Irak'taki savaşlarla İsrail ve Filistinliler arasında süren sorun, yıllardır militan grupların saldırılarını sözde haklı çıkarmalarına hizmet ediyor. Saldırıların, bu sorunlar çözümlenir çözümlenmez son bulacağına inanmak, saflık olur. Radikaller, nefret edilen Batı'yla boğuşmak ve ona yönelik saldırılar düzenlemek için sürekli yeni bahaneler icat edeceklerdir. Ancak Ortadoğu sorununun çözümüyle, militan İslâmcılara karşı yürütülen halkla ilişkiler savaşı kazanılabilir. Çünkü bu sayede 'sözde İslâm ve Arap düşmanı Amerikalı ve Avrupalılar'a karşı yürütülen propaganda savaşının kozları elinden alınmış olur."

Bugünkü gazetelerde yer bulan bir başka önemli konu ise Cancun'da sona eren Dünya İklim Zirvesi. Muhafazakâr Fransız gazetesi Le Figaro, şu görüşlere yer veriyor:

"Cancun'dan çıkan uzlaşma aslında teknik önlemlerin yeraldığı bir paket. Bu paket 192 ülke adına müzakereler yürüten temsilcilere, dünya genelinde bir sorun olan iklim değişikliğinin sadece uluslararası müzakerelerle çözümlenebileceğini gösterdi. Bu uzlaşma Meksika Dışişleri Bakanı Patricia Espinosa'nın müzakerelere mükemmel bir biçimde önderlik etmesi sayesinde çıktı. Bakan, 2009 Kopenhag zirvesinin başarısızlığa uğramasının ardından, güvenin yeniden sağlanması gerektiğini anladı ve zirvenin sonuna kadar uzlaşma olanaklarını araştırdı. Uzlaşmanın ikinci nedeni ise bazı ülkelerin, tıpkı Kopenhag'da Çin'in başına geldiği gibi, oyunu bozan damgası yemek ve müzakerelerin başarısızlığa uğramasının sorumlusu olarak gösterilmek istenmeme arzusuydu."

İsviçre'den Neue Zürcher Zeitung'un aynı konuyla ilgili yorumunda şu satırları okuyoruz:

"Cancun'dan çıkan anlaşma, mütevazı ilerlemeleri içeriyor. Uluslararası hukuk açısından bağlayıcı değil ve herşeyden önemlisi, tehditkâr hâle gelen küresel ısınmayı önümüzdeki yıllarda durdurmayı da garanti etmiyor. Ancak sera etkisine yolaçan gazları salınımının azaltılması için böylesine karmaşık küresel kurallar koyma denemesi, uluslararası devletler topluluğunun tarihteki en azimli ve gayretli çalışmasıydı. Ulusların bu konuda ortak hareket edip edemeyeceği tamamen belirsiz. Kesin olan, bunun için birkaç konferansın düzenlenmesinin yetmeyeceği. Bu nedenle çok kısa süre içinde, iklimin korunması konusunda bütün ülkeleri hukuki olarak bağlayacak ve sorunu çözecek bir antlaşmanın imzalanacağı hayalinden vazgeçmek, şart."

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Hülya Topcu

Editör: Ahmet Günaltay