Avrupa basınından özetler

Sağ liberal İspanyol gazetesi El Mundo, Almanya'da 2013'teki genel seçimlere de etkisi olması beklenen Kuzey Ren Vestfalya eyalet seçimine ve Almanya’nın Avrupa’daki rolüne değiniyor: 

“Kuzey Ren Vestfalya’daki eyalet seçiminde Hrıstiyan Demokrat Birlik’in yaşadığı fiyasko, beklenenden de kötü oldu. Bu yenilginin anlamı çok büyük, çünkü 18 milyonluk nüfusa sahip Kuzey Ren Vestfalya Almanya’nın en önemli eyaletlerinden. Bu eyaletteki seçimin sonucu diğer yandan da Almanya Başbakanı Angela Merkel’ın 2013 yılındaki genel seçimlerde görevini devam ettirmesinin güçleştiğini ortaya koyuyor. Kimi Alman seçmen, Merkel’ın uyguladığı tasarruf politikaları ile Avrupa’yı ve ülkesini yıprattığına inandığı için onu sandık başında cezalandırmak istedi. Kimileri ise Avrupa idealinin parçalanmasını engellemek isteyen Almanya’ya, bunun faturasının yüklü çıkacağı kanısında. Görünen o ki, bu kriz döneminde seçime giden tüm hükümet başkanlarının yaşadığı gibi Merkel de bu uğursuz duruma kurban gidecek.”

İsviçre'den Neue Zürcher Zeitung, Kuzey Ren Vestfalya’da sosyal demokratlarla Yeşiller’in oluşturduğu bir önceki koalisyon hükümetinin yoğun bir biçimde yeni borçlanmaya gitmesine Eyalet Anayasa Mahkemesi'nin dur demesi sonucu erken seçimin zorunluluk haline geldiğini açıklıyor ve yorumuna şöyle devam ediyor: 

“Bu duruma rağmen Eyalet Başbakanı Hannelore Kraft'ın görevde kalması ezici bir çoğunlukla onaylanmış oldu. Anlaşılan o ki çok sayıda Alman seçmen artık tasarruf çağrısı duymak istemiyor. Geçmiş dönemde Merkel’ın Euro’yu kurtarma politikalarına ortak olan Sosyal Demokrat Parti’nin, aldığı bu sonuçtan sonra kendisini finans politikalarında yeni bir alternatifmiş gibi lanse etmek istemesinin çekiciliği de oldukça büyük. Özetle Başbakan Merkel’ı iç politikada zor aylar bekliyor.”

İtalyan gazetesi La Repubblica ise aynı kapsamdaki yorumunda Başbakan Angela Merkel’ın Avrupa’daki konumunu da ele alıyor:

“Sosyal Demokrat Parti’nin katkılarıyla Almanya’da demokratik sol başarıya doğru koşuyor, Başbakan Merkel ise Avrupa’daki konumu açısından bu eyalet seçiminden zaafa uğramış olarak çıkmış bulunuyor. Merkel’ın ısrarla üzerinde durduğu, tüm giderlerde tasarruf uygulama politikası ağırlığını ve gücünü kaybediyor, zira Sosyal Demokrat Parti, (aynı İtalyan ve Fransız liderler Monti ile Hollande gibi) Malî Pakt'ın imzalanması karşılığında ekonomik büyüme için girişimde bulunulmasını şart koşuyor. Başbakan Merkel, Fransa’nın yeni Cumhurbaşkanı, sosyalist François Hollande’ı yaklaşık 48 saat içerisinde Berlin’de kabul ettiğinde, onun Avrupa’yı tek başına yönlendirmeme ve ekonomik büyüme ile istihdam için bir şeyler yapma konusundaki talepleri karşısında daha az güçlü bir konumda olacaktır.” 

Fransız Le Figaro gazetesi de Merkel ile Hollande arasında yapılacak ilk görüşmeye ilişkin yorumunda şunları belirtiyor:

“François Hollande’ın Berlin’de söyleyeceği her söz, farklı anlamlara gelebilecek açıklamalardan hoşlanmayan Angela Merkel’ın bu sözleri inceden inceye tartmasına yol açacaktır. Peki buradaki altın kural ne olabilir? Merkel, Fransa Cumhurbaşkanı’nın dengeli bütçeye dönüş olarak özetlenebilecek olan kuralı mantıklı bulmasına rağmen neden karşı tavır aldığını anlayamadığını söylüyor. Gerçekte Merkel yeni muhatabının ne tür söz cambazlıkları yapması gerektiğini çok iyi biliyor. Zira Hollande’ın sarf edeceği sözlerin bir yandan Fransa’da solcuların hoşuna gitmesi, ama aynı zamanda Merkel’ı da kızdırmaması gerekiyor.”

© Deutsche Welle Türkçe
Derleyen: Çelik Akpınar
Editör: Ercan Coşkun