1. İçeriğe git
  2. Ana menüye git
  3. DW'nin diğer sayfalarına git

Alman basınından özetler

13 Haziran 2012

Suriye’deki son gelişmeler, Rusya’da Putin karşıtı gösteriler, Avrupa’daki malî kriz ve Almanya’da görüşülmeye başlanan AB Malî İstikrar Paktı Alman basınında öne çıkan yorum konuları.

https://p.dw.com/p/15EEF
Fotoğraf: picture-alliance/dpa

Frankfurter Allgemeine Zeitung gazetesinin Suriye’de yaşanan gelişmelerle ilgili yorumu şöyle:

“İsyancıların bazı ilçelerini kontrol altına aldıkları başkent Şam’da olduğu gibi tüm ülke yavaş yavaş silah gücüne göre farklı egemenlik alanlarına bölünüyor. Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın destekçilerinin oluşturduğu kamp, en başta da Rus yönetimi, Esad’ın yönetimi altında reformdan geçirilmiş, bir şekilde temizlenmiş bir rejim ile ülkenin yeniden barışa kavuşabileceğine ve düzene sokulabileceğine inanmaya devam ediyor. İyi de buna kim inanır? Bu, hastasını ölümcül hasta durumuna getiren bir hekime ümitli bir şekilde tedavi görevini vermeye benzer. Acı tecrübeler gösteriyor ki, her iki taraf da bu savaşı bir taraf tamamen yenilene kadar sürdürecek.”

Frankfurter Rundschau gazetesi ise Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen Devlet Başkanı Vladimir Putin karşıtı gösterileri yorum sütunlarına taşıyor:

“Toplanma ve gösteri yürüyüşleri kanununun Duma'dan tek gecede harfi harfine geçirilerek sertleştirilmesi, Rusların daha yeni mücadelesini vererek kazandıkları tek özgürlüğü de ellerinden alıyor. Yeni yasa, toplanma hakkının korunmasına yeni düzenlemeler getirme iddiasıyla ortaya konsa da aslında protestocuları suçlu durumuna düşürüyor. Emsalsiz bir sertlikte cezalandırılması gereken, özel bir kurallara aykırılık kategorisi yaratıyor ve böylece tüm hukuk sistemini zedeliyor.”

Merkezi Hamburg’da olan Almanya’nın haftalık gazetelerinden Die Zeit, Avrupa'daki malî kriz ile ilgili yorumunda ilginç bir benzetmeye yer veriyor:

“Öfkeli koro, sınıfın en iyisi artık sınıfın ineği olmaktan vazgeçsin, diye bağırıyor. Sınavlarda kendisinden kopya çekilmesine izin vermeli ama doğru bir ekonominin nasıl olması gerektiği konusunda arkadaşlarına ek dersler vermemeli. Sınıf arkadaşlarının borçlarını da üstlenmeli. Bankalar birliğinin manası işte bu. Bu birliğin amacı, güçlü olanlar bu borçlara kefil olduğu için, Euro tahvilleri üzerinden diğerlerinin düşük faizle daha fazla borçlanmalarını kolaylaştırmak. Ama bu güçlülerden sadece bir tane kaldı; onun adı da Almanya. Sonuçta buradaki ücretlerin de üretkenlikten daha hızlı artması gerekiyor ki böylece tüketim ve ithalat artsın. Buna eskiden, rekabet yeteneğinin tam zıttı olan ücret enflasyonu adı veriliyordu. Başka bir ifadeyle hep birlikte geçer not alalım demek.”

Volksstimme gazetesi, Almanya'da hükümet ile muhalefet partileri arasında görüşülmeye başlanan AB Malî İstikrar Paktı’nı şu şekilde yorumluyor:

“Avrupa Malî İstikrar Paktı'nın güncel malî krizin baskısı altında oluşturulması, doğuştan bir sakatlık olarak kalacak. Yıllar boyunca Avrupa Birliği ülkeleri hükümetleri birleşik bir Avrupa’yı malî ve sosyal bir birliğe dönüştürmeyi ihmal etti. Bu adımların, vatandaşların büyük bir çoğunluğunun desteğiyle, ulusal egemenliklerden vazgeçilerek atılması gerekiyor. Şimdi ise bu dönüşüm, koşturarak ve vatandaşların geniş bir katılımı olmaksızın gerçekleşiyor. Eğer pakt gelecekte kararlaştırıldığında ve yeni Avrupa hukuku Alman hukukunu sınırlandırdığında bu bir sorun yaratabilir. O nedenle, parlamentoda büyük bir çoğunluğun paktı seçmenlerine ortak bir şekilde açıklaması yerinde olur. Fakat Sosyal Demokrat Parti (SPD), bunun yerine paktı bir ticarî mal haline getirerek siyaset pazarında bununla bir takas yapmaya çalışıyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Ercan Coşkun

Editör: Aydın Üstünel