Avrupa basınından özetler

Amsterdam’da yayımlanan Hollanda gazetesi De Telegraaf, Suriye krizinin ancak Birleşmiş Milletler bünyesinde çözüme kavuşturulabileceğini yazıyor:

“Rusya, Şam’daki iktidar sahiplerine ağır silahlar ve savaş helikopterleri, Amerikalılarla Arap ortakları da direnişçilere silah ve cephane verdikleri için çatışma büyüyor. Silah sevk etmek akıllıca bir davranış olmadığından, taraf tutmada temkinli davranılması gerekir. Bu devletler camiasının sivilleri hedef alan katliamın hesabını soramayacağı anlamına gelmez. Çözüme götüren son derece dar yol yine Birleşmiş Milletlere çıkıyor. Hayal kırıcı, zaman alan ve tatminkâr olmayan bir uğraş. Ama şimdilik izlenebilecek tek yol. Çünkü dünyanın dikkatini Suriye üzerinde tutacak ve tarafların daha büyük suçlar işlemesinin önüne geçecektir.”

Fransız gazetelerinden La Presse de la Manche, Paris yönetiminin Suriye’ye daha sert tepki gösterilmesi şeklindeki talebine şu satırları ayırmış:

“Fransa, kasaplardan iktidardan uzaklaşmalarını bekliyor. Bu bir prensip meselesidir. Şam rejiminin yaptıklarını görmezden gelemeyiz, hatta örtbas hiç edemeyiz. Dışişleri Bakanı Laurent Fabius bu nedenle Birleşmiş Milletler'den Kofi Annan’ın barış planının bağlayıcı kılınmasını ve yaptırımların sertleştirilmesini talep etti. Çocukların katledilmesi karşısında devletler topluluğunun harekete geçmesi gerekir. Umarız, haklı olarak duyduğumuz infial bu kez trajik bir çaresizlik gösterisine dönüşmez.”

Neue Zürcher Zeitung adlı İsviçre gazetesi kredi notu yeniden düşürülen İspanya’nın borç finansmanında karşılaştığı problemleri şöyle yorumluyor:

“Avrupa Birliği’nden gelen milyarlarla İspanyol bankalarının muazzam problemlerinin ortadan kalkacağı düşünülmüştü. Ancak AB’nin hâlihazırda bankaların sermaye ihtiyacını doğrudan karşılayacak herhangi bir enstrümanı bulunmuyor. Bu bakımdan devletle bankalar kördüğümünü birbirinden ayırmak mümkün olmadı ve İspanya bankalarına daha fazla bağlandı. Ekonomik durgunluk ve idari bölgelerin mali sorunları nedeniyle ülkenin kredi itibarından haklı olarak şüphe duyuluyor. Bir kısım yatırımcı İspanya’nın da sonunda tıpkı Yunanistan, İrlanda ve Portekiz gibi tamamen kurtarma şemsiyesine sığınmak zorunda kalacağını düşünüyor. Başbakan Rajoy bunu önlemeye çalışıyor. Rajoy, İspanya tehlikeli bir şekilde yana yattığında Avrupa’nın müdahale edeceğini de biliyor.”

L'Alsace adlı Fransız gazetesi Fransa hükümetinin Euro krizi karşısındaki tutumuna değindiği yorumunda şu görüşleri dile getiriyor:

“Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı Barroso dün durumun aciliyetinin bütün başkentlerde idrak edilip edilmediğini sordu. Bunu sorarken de Fransa Ekonomi Bakanlığı’nın tutumunu düşünmüş olmalı. Angela Merkel gibi diğer Avrupa ülkeleri de Sosyalist Cumhurbaşkanı Hollande karşısında kesin tavır takınacaklardır. Roma’ya yapacağı ziyaret Hollande’a bir şey kazandırmayacaktır. İtalya’nın borçların yeniden yapılandırılmasında ödediği faiz artıyor. Hem de bütçe açığının Fransa’nınki kadar endişe verici olmamasına rağmen. Ayrıca İtalya’nın, etkisini çabuk gösteren tasarruf tedbirlerini uygulamaya başladığı da unutulmamalı.”

İspanyol El Mundo gazetesi krizin aşılabilmesi için Avrupa Merkez Bankası’nın para musluklarını açması gerektiği görüşünde:

“İçinde bulunduğumuz krizin ana problemi İspanyol bankalarının durumu değil. Asıl, Euro’nun nasıl yaşatılacağı önemli. Piyasaları istikrara kavuşturup likidite yaratabilecek tek kuruluş Avrupa Merkez Bankası’dır. Yunanistan’daki seçimin ardından gerginlik çıkmaması için Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin para musluğunu açması gerekir. Ama bu sadece geçici çözüm olabilir. En kısa zamanda, milli hazine bakanlıklarıyla eş yetkilerle donatılmış ve tahvil de ihraç edebilen bir Avrupa Maliye Bakanlığı ihdas edilmelidir.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: A. Günaltay

Editör: Hülya Köylü