Avrupa basınından özetler

Sol liberal İspanyol gazetesi El Pais, Cumhuriyetçi Parti’den Paul Ryan’ın başkan yardımcılığına aday gösterilmesini şöyle yorumluyor:

“Ryan’ın aday gösterilmesi doğru ya da yanlış olabilir; ancak seçim yarışı sırasında Amerikalıları yakından ilgilendiren konuların tartışılmasına her halükarda katkıda bulanacağı kesin. Başkan Barack Obama açısından aşırı muhafazakar Cumhuriyetçi politikacı Ryan, sadece görünüşte kolay bir siyasî rakip. Gerçekte ise Obama, vergi ve bütçe gibi konularda ağır sıklette dövüşen bir politikacı ile karşı karşıya. Ryan’ın aday gösterilmesi, Romney’nin merkezdeki seçmenin oylarını kaybetmesine yol açabilir, ancak Cumhuriyetçilerin mantığıyla bakıldığında bu, atılması gerekli bir adımdır. Cumhuriyetçiler artık bütünlüğü olan ve tutarlı adaylara kavuşmuştur.”

Hollanda gazetesi de Volkskrant ise aynı konudaki yorumunda Ryan’ın adaylığının Barack Obama’nın işine yaracağı görüşünü savunuyor:

“Ryan’ın sosyal devleti tırpanlama olarak özetlenecek düşünceleri sadece bağımsız seçmen açısından değil, bazı Cumhuriyetçi çevreler tarafından da şüphe ile karşılanıyor. Yaşlı ve yoksul kesimler için uygulanmakta olan sosyal projelerin Ryan’ın tasarruf planlarına kurban edilebileceği yönündeki korkular, Obama’nın elindeki kartları güçlendirebilir. Romney’nin Ryan’i aday göstermesi, elindeki önemli silahlardan birini kaybetmesi tehlikesini de içermekte. Romney sürekli olarak bu seçimlerde en önemli konunun istihdam olduğunu söylüyor, Obama’nın da bu konudaki vaatlerini yerine getirip getirmediğine bakılacağını vurguluyor. Ayrıca Ryan’ın adaylığının, sosyal devlete ilişkin başlayacak ideolojik tartışmanın ekonomik konuları gölgede bırakabileceğine de dikkat çekiliyor. Ancak bunun Obama’yı pek fazla da üzmeyeceği aşikâr.”

İsviçre gazetesi Neue Zürcher Zeitung, Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin ordu üst yönetimini tasfiye etmesini yorum sütunlarına taşımış:

“Mısır’da birbirinden bağımsız iki merciinin, halk ile ordunun, yan yana ve çoğu kez de karşıt pozisyonda mevcudiyetini koruması, Mübarek rejiminin yıkılmasından bu yana ülkeyi gergin bir bekleyişe sokmuştu. Şimdi seçim ile işbaşına gelen halkın temsilcisinin ağırlığını koymasıyla bu konudaki belirsizlik giderilmiş oldu. Mursi, generalleri cumhurbaşkanlığı mevkiinin emri altına girmeye zorladı. Siyasi hayatı felce uğratan bu iki merciiden birinin bertaraf edilmesi Türkiye’de onlarca yıl almıştı, Mısır’da ise sadece bir buçuk ay gibi bir zamanda gerçekleşti. Mısır Cumhurbaşkanı generallerin ülkenin güvenlik politikalarını tek başlarına belirlemesinin önüne geçti.”

Rus gazetesi Noviye Izvestiya da aynı konudaki yorumunda farklı görüşler savunuyor:

“Çelişkili olan, Mısır’ın İslamcı Cumhurbaşkanı’nın, Sina Yarımadası’nda askerlere saldıran aşırı İslamcı güçlere karşı ordunun operasyon düzenlenmediği gerekçesiyle tasfiye başlatmış olmasıdır. Cumhurbaşkanı ile ordu arasındaki ilişkiler Sina’daki durumun çözümüne bağlı olarak belirlenecektir. Şayet Mursi, teröristler ile başa çıkamayacak olursa, (dün görevden alınan eski Genelkurmay Başkanı) Tantavi yönetimindeki ordunun yeniden güçlenmesi de olasılık dışı değildir.”

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

Editör: Hülya Köylü