Avrupa basınından özetler

Fransa’nın Le Figaro gazetesi Hz. Muhammed'i aşağılayan film üzerine başlayan ABD karşıtı gösteriler hakkında şunları yazıyor:

“Arap Baharı, Batı karşıtı ve hoşgörüsüz bir İslamcılık ile sonlanırsa, demokratik devletler de devrimcilere verdikleri askerî  ve siyasi desteği anında sorgulamaya başlayacaklardır. Yönetimin yeni sahipleri radikallerin esiri olmadıklarını ve onların İslam anlayışının modern toplumla bağdaşabileceğini ispatlamalılar. Bunu yapmazlarsa karikatürlere malzeme vermiş, kendilerine yardım etmeye hazır olanlara da haksızlık etmiş olurlar.” 

Danimarka’nın muhafazakâr gazetesi Berlingske Tidende Müslüman ülkelerde artan protesto gösterilerini şöyle değerlendiriyor:

“ Hz. Muhammed hakkında kafadan uydurulmuş iddiaları konu alan amatör bir filmin Ortadoğu’yu muhtemelen ateşe verecek olması, yeni Arap liderlerin ne kadar zor bir görevle karşı karşıya olduğunu açıkça gösteriyor. Bu görev; halkı kendi dünyaları dışında olanlar hakkında bilgisiz bırakmak yerine, onlardan gelen özgürlük ve demokrasi arzusunu yerine getirmek. Ve dünyada insanların birbirleri hakkında var olan garip görüşlerine zaman zaman tahammül etmek gerektiği bilincini aşılamak. Mısır Devlet Başkanı Mursi demokratik bir lider olmak istiyorsa, özgürlük dışında talepleri olanlarla arasına mesafe koymalı. Bunu Arap Baharı için yapmalı.”

İsviçre'de yayımlanan Tages Anzeiger gazetesi Bingazi'deki Konsolosluğu'na  yapılan saldırıdan sonra ABD'nin Libya'ya savaş gemisi göndermesi hakkında şunları yazıyor:

“ ABD Başkanı Obama'nın Libya'ya iki savaş gemisi göndermesi ve belki de insansız hava aracı yollayacak olması iyiye işaret değil. Şimdiye kadar Amerikan temsilciliklerini protesto edenler arasında şiddete başvuran olsa da şimdilik bunlar sadece küçük gruplardan ibaret. ABD en azından Libya'da bu gruplar dışındakilerin desteğini aldığını varsayabilir. Ancak Washington Yemen de olduğu gibi El Kaide ile savaşıp, sivillerin de ölümüyle sonuçlanabilecek bir terörle mücadeleye öncelik verirse rüzgârın yönü hemen değişebilir. Arap ülkelerindeki insanlar güvenlik açısından risk faktörü olarak görülmek istemiyor.” 

Avusturya'nın Der Standard gazetesi yorumunda, Hollanda'daki seçim sonuçlarını konu alıyor. Gazete, seçimlerden Liberal Parti'nin galip çıkıp,  AB ve yabancı karşıtı aşırı sağcı Geert Wilders'in partisinin ciddi oranda oy kaybetmesini değerlendiriyor:

“ Hollandalılar akılcılık ve iyimserliği seçti. Açıkça AB'de kalmak istediklerini gösterdiler. İzole olmaya ve milliyetçiliğe karşı duruş sergilediler ve Avrupa yolunu benimsediklerini gösterdiler. Eğer hükümet de çalışmalarına hızla şekilde başlayabilirse, diğer AB ülkelerinin onları örnek alacağı umudu doğar. Nitekim Çek Cumhuriyeti, İtalya, Almanya ve Avusturya'da da önümüzdeki aylarda seçimler var. Bu ülkelerde de bazıları popülizmle şansını deniyor.”

©Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Deniz Eğilmez

Editör: Başak Özay